28 Ağustos 2011 Pazar

9 End 2 Outs

 

           Bu drama afişini görünce ne düşüyorsunuz?
" Dizi sanırım beyzbol ile ilgili. Kız beyzbol takımı olmadığına göre muhtemelen oğlan beyzbol oyuncusu. Bu bir dizi olduğuna göre antrenörde olabilir kız. Kız ile oğlan birbiriyle anlaşamayan zıt karakterler olduğu gün gibi ortada. Bu arada bayan oyuncu ne kadar sempatik çıkmış." diye düşünülebilirsiniz.
          Sonra konuyu araştırmaya kalkarsanız düşündüklerine yakın bir konusu olduğunu görürsünüz. Sporla ilgili olduğunu üstüne basa basa söyledikleri için izlemek için tereddütte edebilirsiniz. Ama hayır kesinlikle sizi kandırıyorlar, hem afiş hemde konu yazıları...
          Yani demek istediğim beni bu şekilde kandırdılar. Bende erteledikçe erteledim diziyi.
          Evet dizi beyzboldan bahsediyor. Beyzol oynayan bir oğlancıkta var. Ama kesinlikle başrol oyuncumuz değil. O halde size gerçek konuyu anlatayım ve izlemeyenlerin yanlış bildilendirildiğini düşündüğüm için ayrıntıya girmeyeyim. 
          Hong Nan Hee 30 yaşına girmiştir ama ne evlenebilmiş nede işte istediği başarılıyı elde edebilmiştir. Hayatının bu 30 yılında bir baltaya sap olamadığını düşünen annesinin baskılarına dayanmak zorundadır bir de. Nan Hee'nin tüm bu sıkıntıları içinde sahip olduğu en güzel şey Byun Hyung Tae ile 30 yıldır süren dostluklarıdır. Bu iki arkadaşın arasında özel diye birşey yok. Tüm hayatlarını birbirini ile geçiren bu iki dost her açıdan birbirini tanır ve ortak zevklere sahiptirler. 
          Yada
          Onlar öyle zannediyorlar. İki yakın arkadaş bir gün aynı evde yaşamaya başlayınca aslında birbirlerinin bilmediği bir çok özelliğin olduğunu fark eder. Üstelik aynı evde yaşayan ikili eskisinden farklı hisler ile de burun buruna gelmek üzerelerdir.
          Peki: Arkadaşlık mı? Aşk mı? İşte dizi tam olarak bunu soruyor. Siz olsaydınız hangisini seçerdiniz?  "Çok gezen mi çok bilir çok okuyan mı?" "Yumurta mı tavuktan çıkar tavuk mu yumurtan" gibi kısır döngüsü olan zor sorulardan biri.
          Seçim yapmak o kadar zor ki? Arkadaşını kaybetmek korkusu, aşkına sahip olamanın verdiği kırıklık... Bir çok insanın başına gelen bir durum aslında değil mi? Ama gerçek hayat romantik komediler kadar insaflı olmuyor ne yazık. Bu sorunu başarılı bir şekilde atlatan çok az insan var malesef:))
          Aman iyi ki ayrınıta girmedim hee. Sonunu bile çıtlattım. Neyse idare edeceğinize inaniyorum.^-^   

          Yine çok uzattım ama kişisel fikirlerimi söyleden geçemeyeceğim. Dizi oldukça güzeldi. Ben çok severek izledim tam benim sevdiğim tarzdaydı zaten. Aynı ev, iki yakın arkadaş ve aşk. Hem romantik, hem komik. Her ne kadar tatilde biraz abuklaştıklarını düşünsem de gülün bile dikeni var diyip susuyorum. Dizinin en ilginç yani sevenlerin arasına giren yan bayan oyuncunun dizinin 12. bölümünden sonra ortaya çıkmasıydı. İlk kez bir dizi de çiftler yan oyunculardan baskı görmediler belkide. Sadece kendileri ile çeliştiler o kadar. Zaten yan bayan oyuncunun baskı yapmayı bırakın, dönmeye bile hakkı yoktu Nan Hee'nin de dediği gibi. Çok kalleşmiş valla. Vicdansız hıhh.:))
          Playful Kiss'in Bong Joon Gu' su burada bir beyzbol oyuncusu. Hee işte işin beyzbol ile alakalı tek kısmı o. Gerisini boşverin. Zaten Lee Tae Sung hobileri arasında da varmış beyzbol. Ama diziden önce mi edindi, sonradan mı sevdi bilemem.
          Lee Jung Jin ile Park Soo Ae'nin uyumu güzeldi. Tam arkadaş gibilerdi. Başlarda Lee Jung Jin gözüme yakışıklı görünmedi ne yalan söyliyim. Ama nasıl yapıyorlarsa yapıyorlar dizinin sonunda başrol oyuncuların %80 insanın gözüne yakışıklı yada güzel görünüyor. Bunu henüz anlamış değilim.:)) Park Soo Ae'nin gamzesine bayıldım. Kendisini Denizler İmparatoru'ndan tanırız. Ama burda daha çok sevdim ben.:))




Adı: 9회말 2아웃 / 9hoemal 2aus
Bilinen Adları: 9 End 2 Outs / 2 Outs in the 9th Inning
Tür: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 16
Yayınlandığı Kanal: MBC
Yayın Tarihleri: 14.07.2007 – 09.09.2007
Yayınlandığı Günler: Cumartesi & Pazar 21:40


Oyuncular:

  • Lee Jung Jin / Byun Hyung Tae

  • Park Soo Ae / Hong Nan Hee

  • Lee Tae Sung / Kim Jung Joo

  • Hwang Ji Hyun / Yoon Sung Ah

  • Lee Sang Woo / Lee Joon Mo

  • Park Hye Young / Park Ji Sun 


Soundtrack:
1. 9 End 2 Outs 9회말 2아웃 (Tema) - Kim Ji Su 김지수 [Kompozisyonu / Aranjmanı 작곡/편곡]
2. Yine Uçmak - Byul 별
3. Aşk cezbedici 사랑당기기 - 모세(Mose)
4. Çünkü sen - 줄라이 프로젝트(July Project)
5. Tanıyorum 보이나요 - 지호(Jiho)
5. Kalmak - 정재욱
7. 30 Yıllık Bir Hikaye 1 서른살 이야기 1 - 허무함 (Tango탱고) -
Kim Ji Su 김지수 [Kompozisyonu / Aranjmanı 작곡/편곡]
8. Yaz Aşkı - Park Jun Su 박준수
9. 도루 - Choi Song Kwon 최성권
10. Gerçekten Seviyorsan 정말 사랑이라면.. - Park Min Ji 박민지 [Dong Yoo동요]
11. Gerçekten Seviyorsan 정말 사랑이라면.. - Park Min Ji 박민지
12. 30 Yıllık Bir Hikaye 2 서른살 이야기 2 - 외로움 -
Kim Ji Su 김지수 [Kompozisyonu / Aranjmanı 작곡/편곡]
13. Dostluk & Aşk 우정 & 사랑 - Kim Ji Su 김지수 Park Min Ji 박민지 [Dong Yoo동요]
14. Dostluk & Aşk 우정 & 사랑 - Kim Ji Su 김지수 Park Min Ji 박민지
15. Senin Konun 그대의 향기 - Park Jun Su 박준수
16. 번트 -
Choi Song Kwon 최성권
17.
30 Yıllık Bir Hikaye 3 서른살 이야기 3 - Bekleme 기다림 (Bossanova) - Kim Ji Su 김지수 [Kompozisyonu / Aranjmanı 작곡/편곡]
18. 하얀 기억 - No Song Hee 노성희
19. Jeju adası Hatıraları 제주도의 추억 -
Park Jun Su 박준수




23 Ağustos 2011 Salı

Why Did You Come To My House



          Çok kenarda köşede kalmış, bir çok kişinin hala izleme listesinde bir yerlerde duran ama buna rağmen bir çok kişinin de severek izlediği bir dizi.
          Bana gelirsek; bu dizi ile kendi rekorumu kırdım ben. 16 bölümlük bir diziyi 3 günde bitirmişliğim vardı ama 20 bölümlük bu diziyi 2 günde yedim adeta. Çok güzel olduğundan yada çok önemsemediğimden değil. Çok boş vaktim vardı galiba.:)) Ama siz sakın o hataya düşmeyin. En iyisi sindire sindire izlemek. Çünkü dizi tekrar izleme isteği hissediyorum.:))
          Çok komik olduğunu düşündüğüm ve o şekilde bilgilendirildiğim için izlemek istedim. Gerçekten eğlenceli bir diziydi. Her ne kadar sonlara doğru romantik komedi yerine drama bırak için çok çaba sarfettiyse de çok da abartılmamıştı.
         Herşey para için başlasa da araya tahmin edildiği gibi aşkta girdi. Dizinin alanı olan aileyi çok sevdim ben. Gerçekten tam bir aile gibi oldular damat sayesinde. Onlara bir damat lazımmış yani resmen. Gerçi çocukcağıza daha çok bir hizmetçi muamelesi yapmış olsalar da yeri geldi damat yerine saydılar tabi. Aslında sayana değil saydırana bakmak lazım.:)
          Dizinin başrolü Kim Ji Hoon, damatı pek beğendim sevdim ben. Kendisinin bir 2010 dizisi varmış. Şöyle bir afişlere göz atayım dedim ki... Amanın... Hayal kırıklığına uğradım resmen. Ne kadar tuhaf çıkmış resimlerde, hiç benzemiyordu burada ki haline. Ama yinede izlemeden birşey diyemem.:))
          Ben anlaşmalı evliliklerin olduğu yada çiftlerin aynı evde kalmak zorunda kaldıkları dizileri pek severim. Gerçekten eğlenceli oluyor. İşte bu da onlardan biriydi. Sürekli birbirine zıt düşen ikilinin ev kavgaları çok eğlenceliydi.
          Dizinin benim için bir de bonusu vardı. Im Ho Ssi... Dae Jang Geum ile kendisi ve oyunculuğunu çok sevdiğim oyuncuyu burada izlemek beni çok mutlu etti.
          Dizi son bölümlere kadar gayet iyiydi. Ama son bölümler Jang Bok Hee'nin saçmalaması, tabir-i caize Jo Gi Dong sakız gibi yapışması, sürekli sorun çıkarması sinirimi bozdu. Bir değil kaç kere yapıştı hemde. Bana ögg getirdi kız. O yüzden diyebilirim ki diziye 20 bölüm birazcık fazla gelmiş olabilir.
          Ama özetle güzel ve izlenilebilir bir diziydi bence. En azından benim sevdiğim tarzdaydı.:))




Adı: 우리집에 왜 왔니 / ulijib-e wae wassni (Evimde Ne Yapıyorsun?)
Bilinen Adları: Why Did You Come To My House? (Evime Neden Geldin?) /
What Are You Doing in My Place? (Benim Yerimde Ne Yapıyorsun?) /
Our Home (Bizim Ev) / Wanted: Son in Law (Arıyor: Damat)
Tür: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 20
Yayınlandığı Kanal: SBS
Yayın Tarihleri: 28.03.2008 - 30.05.2008
Yayınlandığı Günler: Cuma 20:55 (2 Bölüm)

Oyuncular:

  • Kim Ji Hoon / Jo Gi Dong

  • Lee So Yeon / Han Mi Soo

  • Kim Seung Soo / Lee Kang Jae


  • Oh Yoon Ah / Jang Bok Hee


Soundtrack:
01 . Yeniden Başla 다시 시작해 - Kim Hyung Joong 김형중
02 . Seni Seviyorum Bu yüzden Dağılmak üzereyim 사랑한다 그래서 이별한다 –이정 – Lee Jong 이정
03 . Karşı 반대말 – Yumi 유미
04 . Hoşçakal –Misty
05 . Aşkı Bekleyin 사랑아 기다려 –SJ
06 . Yeniden Başla 다시 시작해 (Rock Version) – Kim Hyung Joong김형중
07 . Siz ve ikimiz 그대와 우리 둘이 –SJ
08 . Çizim Defteri 스케치북 –Eva
09 . 그냥 이대로 – Lee Won Suk 이원석
10 . Woo La La – Lee Won Suk이원석
11 . Aşk, bu yanlızlık 사랑 그 쓸쓸함
12 . Adagio
13 . Son Kez
14 . Abolition
15 . Güneşe Doğru 햇빛 속으로
16 . Sempati
17 . Like A Dream (Nightmare)




22 Ağustos 2011 Pazartesi

Kore Günlüklerinden Öneriler....

Yapabilirim!
Yapabilir miyim?
Deneyelim:))

          Ortalama 1,5 yılda izlediğim 44 dizi içerisinden verdiğim sözü tutarak bir Top10 Listesi yapacağım şimdi sizlere. Yeni başlayanlara seçenek olsun diye:))
Ama önce uyarmak isterim. Çevremdekiler tuhaf bir zevkim olduğunu söylerler bana. Benim çok da bayılarak izlediğim bir şeyden nefret eden insanlar tanıyorum. Yada hiç de hoşuma gitmeyenlerin bayıla bayıla izleyenleri var. Yani derim ki sadece bana güvenmeyin:))
           Aldım elime kağıdı kalemi oturdum bir inceleme yaptım. Hangi sıraya hangi dizi yazmalıyım? Hangileri izlenmeden geçilmemeli? Eleme yapmaya çalıştım kendimce. Beceremedim. 10 ile sınırlandıramadım sayıyı:S

          Neyse uzatmadan yaptığım sıralamayı paylaşayım artık değil mi?:))

TOP10

1) You're Beautiful - Secret Garden:
You're Beautiful diyorum çünkü benim ilk dizim. İlk olduğundan mıdır nedir bilmem bende yarattığı etki anlatılmaz yaşanır cinstendi. İlk göz ağrım:)) O yüzden bir numara.
Ama Secret Garden'ı da geri atamazdım. Fansatik bir öyküsü de olsa Secret Garden ile asıl romantik komedi; fastastik öyküler ile yapılırmış bunu öğrendim.:))

2) Capital Scandal:
Çok severek gönülden izlediğim ilk dramalarım arasında yer alan harika bir yapım. Oyuncuların uyumu, komedisi, romantizmi, aksiyonu ile birlikte çok güzel bir yapım. Herkese tavsiye edebileceğim ve mükemmel finali ile beğeni kazanacağını düşündüğüm bir dizi. Evet biraz tarihi ama idare edin altı üstü 16 bölüm o da:))


3) Sungkyunkwan Scandal - Boys Over Flowers:
Sungkyunkwan'da tarihi bir dizi gibi görünsede görünüşe aldanmayın. Bence çok sıcak samimi bir diziydi.
Herkesin belki de en birincisi Boys Over Flowers neden 3. derseniz finali beni kıl etmişti de ondan. Bir numara aşağı çektim hıhh:))

4) Pasta - Coffee Prince:
Pastayı çok romantik çok komik özetle çok güzel bulmayan var biliyorum. Ama bende yeri başka. Ben çok severek izledim.
Coffee Prince'de erkek kılığına girmiş kız hikayesi mevcutsa o da güzeldi bee. Hakkını yiyemem:))

5) Sassy Girl - My Girl:
İkiside benim ilk dizilerim arasında. Dolayısı ile çok seviyorum onları da. Oyuncu kadrosunda benzerlikler var. Zaten yazarlarda aynı. Bu arada yeri gelemişken söyleyeyim hemen. Ben bu dizilerin yazarlarını yani Hong Jung Eun ve Hong Mi Ran kardeşlerin yazdıkları senoryaları çok seviyorum. Final genelde hayal kırıklığı yaratsa da güzel yapımlar oluyor. Tavsiye edebilirim:))

6) 49 Days - My Princess:
2 adet 2011 dizisi. 49 Days bu kadar gerilerde kaldığı için üzgünüm aslında. Çok kaliteli bir yapımdı çünkü. Aslında romantik komediden çok bir dram gibiydi ama dram olduğunu dizi bittiğinde hissediyorsunuz. Son iki bölüme kadar sorun yok.:)) O da bir fantastik hikaye...
My Princess TRT'nin dublajladığı Goong'lara benzese de konu olarak ben çok severek izledim. Oyuncuları çok sevdim herşeyden önce. Hikaye de gayet güzel işleniyor. Güzel bir romantik komedi daha.:))

7) Full House - My Name Is Kim Sam Soon:
Full House romantik komedinin; komedi kısmının hakkını vermiş ve bunu romantizm ile süslemiş şahane yapımlardan gözümde.
Kim Sam Soon sevilen romantik komedilerden. Ben sonlara doğru yine bir memnuniyetsizlik içine girsem de kesinlikle güzel ve izlenilesi bir yapım:))

8) Who Are You? -  9 End 2 Outs:
Son dönemlerde izlediğim, hemi de romantik komedilerin sıradanlaşmayı başladığını düşündüğüm bir dönemde adeta ilaç niyetine gelen iki dizi.

9) Hello My Teacher:
Yine romantik komedi yerine başka birşey mi izlesem diye tam dönüş yapma aşamasındayken izlediğim ve pek sevdiğim bir dizi. Özellikle Gong Yoo 'yu  izleme sebebi olarak gösterebilirim.

10) Miss Kim's Making One Billion Won Project:
İzlediğim 11. dizim olur kendileri. Ji Jin Hee yüzden izlediğim ama izlerken çok sevdiğim iyi ki izlediğim dediğim güzel bir yapım.

BONUS) Couple Breaking:
Bonus dizi çünkü 4 bölümcük. İlk aşkın anlatıldığı sıcacık ve eğlenceli bir yapım. Ben sevdim yani demek istediğim:))

          Bu bir romantik komedi listesi ama bunun yanında bir kaç dizi daha tavsiye etmek istiyorum kendime engel olamayarak:))



     Hong Gil Dong: İzlediğim en iyi dizi gözümde. Çünkü içinde herşey var. Tarihi, romantik, komedi, aksiyon hatta korku:)) Bence mutlaka izlenmeli. İzleyipte bir kişinin beğenmediğini duymadım şimdiye kadar.:))
Ayrıca o da Hong kardeşlerin kaleminden çıkma bir yapım.

     A Love To Kill: İçinde aşk, aşk ve aşk olan dizi. Rain'in oyunculuğu paha biçilemez. Korkmayın dram diye.:))

     Bad Love: Çok seveni olmasa da bu dizinin bence en azından ilk 10 bölümü gayet iyiydi. Üstelik gerçek hayattan alınmış bir parça gibiydi. Yada şöyle de açıklayabilirim: Hani televizyondan gündüz kuşağında yayınlanan programlarda işlenen konular vardır ya; kocasının metresi erkek kardeşinin karısıdır falan öyle bir hikaye işte. Ama inanın bana televizyondaki kadar sıkıcı ve saçma değil. Ben severek izledim. Başrol oyuncuları benim için çok önemlidir zaten bu dizin:))




          Sırf gülmek isteyenlere ise iki önerim olacak: Three Dads One Mom ve Oh My Lady. Birinin senoryası komik diğerini başrol oyuncu çok komik mimiklere sahip.:))

          2011 yılının çok bereketli olduğunu duyuyorum hep. En yakın zamanda onları da izlemek için can atıyorum:))



           Bu yazıyı çok karışık ve faydasız bulsuysanız gelecekte yazmayı düşündüğümüz en ödülleri yazımızı bekleyin.:)))




(Önermediğim ne kaldıysa artık izlediklerimin hepsini önerdim mi ne :S)

21 Ağustos 2011 Pazar

Ne Dizi Ne Film Ne de Anime... Bu Kez Bir Blog Tavsiyesi Kore Severlere... :))

          Saat gecenin yada sabahın 2:36sı. Fonda hint müzikleri. İlk kez böyle bir yazı yazıyorum belki de. Aslında yapmak istediğim başka şeyler yada yapmak zorunda olduğum başka şeyler var. İki dizi eklemeliyim bloga. İljimae'nin son 4 bölümü izlemeliyim vs. vs. İçimden gelmiyor. İçimden gelen tek şey şu an yazdığım cümleler.
          Bu aralar darma dağınık kalmış, boşalmış hayatımı renklendirmek için kendimi adadığım izlediğim yapımlar ve 1 yıldan fazladır da gönül verdiğim Korece ... Bu gece hayatımı boşa geçirdiğimi iddia edenlere bir cevap daha yapıştırdım kendimce hıh. :)
Aslında bu kez cevabı benim yerime başka biri yapıştırdı. Bir Koreli abimiz (yani benim abim artık sizi bilmem:))
          Tesadüfen bir blog keşfettim sormayın dostlar. Sanki uzun süredir böyle bir şeyi günlerdir aç kalmışlar gibi bekliyormuşum. İlaç gibi geldi adeta bu blog bana. İşte adres ve işte benim cevabımı yapıştıran yazı. 
          Çevrenin boşe kürek çekiyorsun baskından ötürü yapamayacağımı düşünüp acaba bu dili öğrenmekten vaz mı geçsem dediğim bir an da bana böyle doğru fikirler ile umut verdiği için çok teşekkür ediyorum burdan kendisine. :))
          Yazılarına bayıldım, çok eğlendim ve çok da şeyler öğrendim ondan. Resmi olarak bir arkadaşlığımız olsa da sanki onunla tanışıp, arkadaş olmuşuz da sohbet ediyormuşum gibi hissettim yazılarını okurken. Çok bizden biri kesinlikle. :))
Aranızda hala benim gibi habersiz olanlarınız varsa durmayın hemen siz de bir ziyaret edin bence:))
Onunla bir kere daha sevdim Kore'yi Korelileri. :))


Bu arada bende şablon değiştirdim. Nasıl olmuş?:))

19 Ağustos 2011 Cuma

Kimi Ni Todoke: From Me To You


Orijinal adı: 君に届け / Kimi ni Todoke
Bilinen Adı: From Me to You (Benden Sana)
Yönetmen: Naoto Kumazawa
Yazar: Karuho Shiina (manga), Rika Nezu, Naoto Kumazawa
Süre: 128 dakika
Vizyon Tarihi: 25 Eylül 2010

Oyuncular:




















          Animesini izledikten sonra filmi izlemezsem kesin çatlardım. İzledim ve yorumlarımı paylaşmak istiyorum sizlerle.
          Animesi kadar iyi değil ne yazık ki. Herşeyden önce bildiğiniz bir hikaye. Üstelik animedeki herşeyi işlemek istediklerinden dolayı sıkış tepiş olmuş. Bu durum karakterin baskınlığını engellemiş. Görünüş olarak animedeki karakterlere benzeselerde Kurumizawa hariç onlar kadar baskın karakter olamamışlar ne yazık ki. Bir tek Sawako'yu beğendim. Animeye en yakın oydu. Bakışı dönüşü gerçekten iyi iş çıkarmış kız, tebrik etmek istiyorum.
          Animesi kadar sıcak ve komik gelmedi ne yazık ki. Ama çok da kötü deyip kötülemek istemiyorum. Çok bölük börçük yapmışlar yanlızca. Daha güzel senoryalaştırabilirlerdi. En beğendiğim yerler eksik kalmış.
Final açısından animenin ilk sezonundan farklı olsa da güzel bir film finaliydi.
          Filmi izlerken bizim Kore canlar yapsa bu filmi kimler oynar diye düşündüm. Ve Kuronuma Shin Mina'yı, Kurumizawa ise bana Yoon Eun Hye'yi hatırlattı. Oyuncular benziyor yani demek istediğim.:))


Bir Manga... Koi Hirari


          Huyum değildir, ben Kore Dramalarla o kadar meşgulüm ki başka birşey ile ilgilenmeye vaktim olmaz. Ama isteyince oluyor işte. Kimi Ni Todoke beni çarpınca (çarpınca diyorum çünkü adeta bayıldım animeye) bir de manga okuyayım bakayım dedim. Öyle önemsemeden seçtim bir tane. Koi Hirari 12 bölümlük sadece 2 saatte okuyup bitirdiğim ilk mangam...:))
          Anladım ki manga okumak benim kör gözlerime göre değil:) Okurken gözlerim karıştı. Hangi yazı önce geliyor kısmını da biraz karıştırdım. Ve okumak bana izlemek kadar heyecan vermedi açıkçası. Bunu animesi var mı bilmem ama varsa kesin daha iyi tat alırdım ondan. Çünkü güzel bir hikaye aslında ama ben pek sevmedim manga okumayı. İzlemek daha güzel bence:))
           Konuya gelirsek sapık bir zengin oğlancıkla yemekten başka birşey düşünmeyen bir kızın birbirine aşık olmasını anlatıyor. Sapık oğlancık diyorum çünkü çocuk her bulduğu fırsatta kızı sıkıştırdı yani. Zaten oğlan okulda çapkınlığı ile meşur. Ama gerçek sevgisini kıza veriyor falan filan. Ama kız buna hemen güvenir mi dersiniz. O güvense araya zengin baba giriyor o yetmiyor düşman bir abi ortalığı karıştırıyor.
           Yani demek istediğim hikaye güzel de olsa olmasa da ben manga okumayı pek sevmedim işte. Zaten renksiz siyah beyaz şeyleri pek sevmem:)) Yeni bir tane okur muyum bilmiyorum ama eğer siz okumayı seviyorsanız bunu da seversiniz çünkü çok seveni var Koi Hirari'nin...=)

10 Ağustos 2011 Çarşamba

İlk Animem... Kimi Ni Todoke

          O da nesi? Kore Günlükleri diye kendini adlandıran bu yerde bir Japon animesi mi?.. demeyin sakın. Biliyorum sizler millet ayıran insanlar değilsiniz.:))
          Etraftaki dizi çılgınlığından sonra bir anime yaygınlığı var ki sormayın gitsin. Ki eminim bir çoğunuz bunu biliyorsunuz. Bundan en sonunda bende nasiplendim ve izledim bir tane.
İlkler insanlar için önemlidir, hele benim için ayrı önemli. İlk kez Japonca dinleyerek bir şey izliyorum. Japonca bilmem, ilgimide çekmezdi ama bir iki tane daha izlersem kesin ondan birşeyler kaparım.:)) Şimdiden "ohayo! (günaydın)" demeyi öğrendim:))
          Aslında herkes gibi ilk Japonca animem Şeker Kız Candy idi. Çok küçüçüktüm onu izlerken, ama hala hatırlarım neler olduğunu. Ne büyük sevgi ile izlerdim. Sonra bir zamanlar Starda Sevimli Hırsız diye bir anime daha vardı. Ben onu da pek severdim. Yemez, içmez, uyumaz onu izlerdim. Sonra malum büyüdük.(Keşke büyümeseydik) Büyüyünce insanların bir dönem özgürlükleri kısıtlanıyor vallahi. Çizgi film izlesen "Aaaa koca kız oldun sen. Hala böyle şeyler mi izliyorsun. Al eline bir iş yap" diyen mutlaka çıkan her evden. Allah'tan benim annem o kadar baskıcı bir kişilik değil ama bir kaç kez bu tip sözleri ondan olmasa da bende duydum. Neyse içimde sıkışık kalmış bu konuyu da paylaştıktan sonra asıl konumuza dönelim.:)
Özgürlüğümün kısıtlanmaya çalışıldığı o yıllardan sonra ilk kez bir anime dizisi izledim.

          Kimi Ni Todoke... Tek kelime ile bayıldım diyebilirim kendilerine. Hem güldüm hem ağladım. Kalbimi ısıttı adeta.Karakteri çok sevdim. İlk aşk olaylarına hastayımdır. O heyecan o belirsizlik bana ayrı bir zevk verir izlerken o yüzden çok yürekten severek izledim Kimi Ni Todoke'yi de.

          Şeker Kız Candy, Sevimli Hırsız gibi güzel bir anime, güzel de laf mı benim için onlar gibi harika...:)
Kalbime unuttuğum, hatırlamak istediğim, geçmişte derinlerde kalmış hayallerim... Çocuktum ben aşka aşık olduğumda, aşık olmaktan çok aşkı sevdim ilk. Benim için aşk Allah'ın yarattığı en güzel şeylerden biri ve yine aşk benim için Allah'ın yaratmış olduğu en zor kötü şeylerden biri. Hem evet, hem hayır nasıl olabiliyor aşk merak ediyorum hala. Bu sıcacık anime izlerken kalbimi ısıttı sanki. İçime ufaktan bir umut koydu, gerçekleşmesede yaşama sevinci otturttu.:) İçindeki aşk kadar arkadaşlığı da çok güzeldi. Arkadaşlarımı özledim resmen.:))

          Ve niçin izliyorsun sürekli birşeyler; diziler, filmler, animeler? sorusuna bir cevap daha yapıştırdım kendimce. Unutmak zorunda olduğum duyguları, dışarı vuramadığım duyguları yaşayabilmek için, unuttuklarımı hatırlamak için. Ağlamak istediğimde ağlamaklı bir film koyuyor sahneye, gülmek istediğimde güldürecek birşeyler, mutluluğu hissettiğimde, hissetmeye devam etmek istediğimde yada mutlu olmak istediğimde mutluluk verebilcek birşeyler, acıdan kıvranmak istediğim kıvrandıracak birşeyler, hem yanlızlığımı paylaşıyorum onlarla hem duygularımı... Onlar varken yanlız hissetmiyorum kendimi sanki. Konuşacak birine ihtiyaç duymuyorum onların sayesinde; çünkü onlar benim yerime konuşuyor sanki. Benim içimden gelenleri onlar nasıl biliyor? Yoksa sanıldığım kadar, sandığım kadar anormal biri değil miyim? Benim gibi düşünen, benim gibi hisseden, benim gibi hayal kuranlarda var mı yani? Sonuçta bunların hepsi hayal ürünü değil mi?:D
          Gerçekten dünyadan kopuyor muyum? Yoksa onlarla gerçek dünyayı mı buluyorum? Bilmiyorum... :)
Bildiğim tek şey mutlaka izlenmesi gereken bir anime olduğu. Mutlaka izleyin. Üstelik ikinci sezonu da var. Ben şimdilik bir ile yetindim. Bu akşam bir de filmini izledim mi değmeyin keyfime.
OSTlarına da bayıldım söylemeden geçemeyeceğim.:))




Nuguseyo?

          Bir çok dizide, bir çok şarkıda sıkça rastlarsınız bu soruya: "Nuguseyo?"
Anlamını "kimsiniz?" demektir. Böyle bir de dizi yapmışlar işte.Şimdi ondan bahsedeceğim bende.

          Bir kaç ay önce 49 Days diye bir dizi izledim ki izlemeyen kalmasın kesinlikle çok mükemmel bir diziydi. Adından anlaşılacağı üzere 49 günlük bir hikayeyi anlatıyordu. Karşıma bir 49 gün öyküsü daha çıktı Nuguseyo ile. En az 49 gün kadar beğendiğim ama elbette onun yanında sönük kalan bir dizi de olsa gönlüme taht kuran bir dizi oldu.
          Son zamanlarda başrol oyuncuları yakıştırmadığım uyumsuz diziler izlemişken, Who Are You uyumlu oyuncuları ile ilacım oldu adeta. Yeni oyuncu tanıyıp izlemek de ayrı zevk canım.:))
          Yoon Kye Sang gibi bir oyuncuyu görüp görüp "aman ben bunu tanımıyorum" diyip taaa Türkiyelere gelen birini esgeçtiğime inanamıyorum. Utanıyorum kendimden ne yalan söyliyim.
Evet bilmeyenler için tekrar edeyim de sizde benim gibi utanmayın sonra. Yoon Kye Sang 2009da  Türkiye'ye gelmişte resimler geçmiş. Üstelik bunlardan birde kitap yapmayı düşünmüş bilmiyorum yaptı mı ama resimlerini gördüm. Hatta videoları ile bile karşılaştım ama izlemedim akılsızlık edip. Profesyonel bir fotoğrafçıdan 6 ay boyunca ders almış üstelik oyuncu başarılı bir iş çıkabilmek adına. Ahh keşke daha önce haberim olaydı koşardım çalıştığı yerlere :))
          Bu kadar cümleden sonra gayet tabi anlamışsınızdır ki kendilerini dizide pek bir sevdim. Oyunculuğunu pek bir beğendim. Birbirine zıt karakteri canlandırmayı başarması takdirimi kazandı elbette. Ruhsal geçişler oldukça iyidi. Hatta çok komikti.
          Başrol bayan oyuncumuz Go Ah Ra'yı da küçük yaşına rağmen gerçekten sevdim. Kendisi benden bir yaş büyük olsada onun yaşında olanları ufaktan kıl kaparım. Onlardan ne eksiğim var kompleksi ama bu kızda kesinlikle öyle bir duygu hissetmedim. Gelecek yapımlarda ne hissederim bilmiyorum. Reklamlarına az uyuz oldum ama.:))
          Yoon Kye Sang ile Go Ah Ra'nın aralarından 12 yaş olmasına rağmen kesinlikle rahatsız edici değildi. Bunun bir sebebi de dizide Yoon Kye Sang'ın yaşından küçük göstermesi olarak düşünüyorum.:))
          Kang Nam Gil'i çok izledim. Seviyorum kendisini oyuncu olarak. Az daha az fevri olaydı daha iyi olurdu sadece karakteri.:) Çok işler açtı Cha Seung Hyo'nun başına.
          İki yüzlü galeri müdürü:@ Yaptıları yanlarına kaldı yazıklar olsun ona. Birde gelmiş kıza seni koruyacağım demiyor mu çak ağzına iki tane. Yaşayan baban için bile öldü dedin iki yüzlü icaşık... [ :) ]
          Coffee Prince ile tanıdığımız merhum Lee Un yani Park Sang Min onu görünce aklıma getirmemeye çalıştım öldüğünü ama yine de içim burkuldu onu gördükçe:( Allah rahmet eylesin, günahlarını affeylesin inşallah.
          Dizinin hiç aklımda çıkmayacak en beğendiğim sahnelerinden biri yemek sahnesiydi. Sırf kızın babasına inat kızın elini tutması, öpmek için kaldırması, sonra masumluğuna dayanmayıp bırakmasına çok güzeldi.
          Özetle çok güzel bir diziydi. Uzun zamandır beklediğim diziydi. Hemde öyle 3 günde yemedim başını. Allah izin vermedi :) 6 günde izledim diziyi. Özlediğim, ilk dramalarımda hissettiğim sıcaklığı verdi bana.
İçimi heyecanlandıran kıpır kıpır ettiren, çok yakıştırdığım güzel bir çift, güzel bir kız, yakışıklı ve sempatik dahası çok iyi oyunculuk sergileyen bir oğlan, kendimi tutmayıp güldüğüm, ağladığım, eğlendiğim sıcacık bir diziydi. Yine böyle sevebileceğim bir dizi için ne kadar bekleyeceğim çok merak ediyorum.:)
(Yine berbat bir yazı oldu ama oldu bir kere napalım:) İdare ediverin lütfen:))



Adı: 누구세요 / Nuguseyo? (Kimsiniz?)
Bilinen Adları: Who Are You?, Who Is It?
Tür: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 17
Yayınlandığı Kanal: MBC
Yayın Tarihleri: 05.03.2008 - 01.05.2008
Yayınlandığı Günler: Çarşamba & Perşembe 21:55


Oyuncular:

  • Yoon Kye Sang / Cha Seung Hyo

  • Go Ah Ra / Son Young In

  • Kang Nam Gil / Son Il Gun

  • Jin Yi Han / Shim Jae Ha

  • Park Ji Young / Kim Young Ae
 

Soundtrack:
01.Kimsiniz? - Kim Sang Heon
02.Bulutun Rüzgarı (feat. Han Jip) - Witches
03.Sadece bir kez sevgilim - Lee Seung Hwan
04.Kimsiniz? - Winterplay
05.Lullaby(ninni) - Kim Sang Heon
06.Ağlayan Kim, sen misin - Woo Min Jin
07.Hatırlayacaksın - Loveholic
08.Mucize sevgi - Lee Seung Hwan
09.Üzgünüm - Kim Sang Heon
10.Özlemler - Corn photo studio
11.Neşeyi kucaklamak - Han Jip
12.Miracle-like love (piano ver.) - Lee Seung Hwan
13.Teşekkürler - Kim Sang Heon

9 Ağustos 2011 Salı

The Woman Who Still Wants to Marry



          Bu kadınlar hala evlenmek mi istiyor? Bu kadınlar kiminle hala evlenmek istiyor? Dizinin adı biraz acımasız bence.:)) Her ne kadar bizim yazarımız yolun yarısı 35tir desede 30 a giren insanlar sahip olmak zorunda oldukları olgunlukları ile sahip olmak istedikleri hayatlara sahip olamamanın acısını yaşıyor. Aslında günümüzde yolun yarısı bile değil artık. Bitişi gibi 30...:) Yani dizi bunları düşünen 30 yaşına geçiş yapmış kadınların öyküsünü anlatıyor. :)
          Kabul edin bu kez diziyi güzel özetledim.:)) (Bir kendimi beğenmişliğim eksikti.:) )
 

          Ben hayatım boyunca reyting ölçümlerinden nefret ettim. Ne zaman güzel sevdiğim bir dizi olsa kenarda köşede kaldı reyting listesine giremedi diye kimse izlemiyor önyargısına anında varılıp kaldırılırdı. Ama Kore'nin reyting listesine nedense derinden gelen bir güven duygusuna sahibim. Bu dizide işte bunu daha bir idrak ettim. Dizi izleyicinin dikkatini çekmemiş ve listeye girememiş ki bence bu durumu sonuna kadar hak etmiş ben izlerken çok sıkıldım çünkü.
         2009 da KBS2 dizisi olan The Man Who Can't Get Married'in kadın versiyonuymuş bu dizi. Evlenmeyi bir türlü beceremeyen adamın (ki bu adam aslında o kadar da istekli değildi), evlenmek için çırpınan kadın versiyonu yani (ki bu ablalardan biri evliliği fena takmış kafasına.)
        Üç başrol kadının hayatı 30 yaşına varmışta evlenmemiş olan kadınların 3'e ayrıldığını gösteriyor.
1) İçin için evlenmek istersiniz, bunu ara sıra dile getirirsiniz, ama her olumsuz durumu düştüğünüzde bunu başaramayacağınızı düşünür kahrolursunuz, sonra yeniden denemek için umutlanırsınız.

2) Hiç birşey düşünmenden sadece evlenmek istersiniz. Çevrenizdeki her insan ya evlenilecek bir erkektir yada evlenilecek bir erkek tanıyordur.
3) Evlilikle işiniz yoktur. Hayatınızı yaşamaya düşünürsünüz yanlızca. Evliliği yük olarak görür, özgürlüğü tadını çıkarmaya bakarsınız. Ve de siz kendi ayaklarınızın üzerinde durmayı daha çok seviyor ve önemsiyorsunuzdur.
        İşte bu üç maddeyi karakterle ile eşleştirecek olursak;
1)
Lee Shin Young
2) Jung Da Jung
3) Kim Boo Ki


        Dizinin başrol kadın oyunculularına birşey demiyorum. Ama Kim Bum'a diyecek çok sözüm var.
Çok severim Kim Bum'u. Boys Over Flowers ile gönlümüze yerleşen, Kim So Eun ile pek yakıştırdığımız bu mimimini sevimli oğlanı nasıl kendisinden 11 yaş büyük bir ajumma ile yakıştırmamı, kabul etmemi beklerler hiç anlamadım vallahi. Aralarında zerre kadar uyum göremedim. Hele o yakışıklı bebek yüzlü, çiçek yüzlü oğlancık bir de güzelim saçlarını beyaza boyadı yaa. Ahh canım benim ya ne gerek vardı bu projeye. Hiç yakıştıramam Kim Bum'u buraya ne yalan söyleyeyim.
        2009 da KBS2 'in Boys Over Flower'ı ile pek bir ünlenen oyuncuları; 2010 da MBC sayesinde bir adım gereğe düştüklerini hissediyorum. Playfull Kiss Kim Hyung Joong, Personal Taste Lee Min Ho, The Woman Who Still Wants to Marry Kim Bum. Olsun ben onları projeleri çok tutmasada, yada beğenmesemde hala seviyorum.:))
        Dizide herkes birbiri ile pek bağlantılıydı maşallah, hatta bir ara tüm yollar Ha Min Jae 'nin annesi Choi Sang Mi çıktı. Çok çok komik bir dizide değildi ne yazık ki.
       Ama OST'lara lafım yok. Onları gerçekten sevdim.:))
       İzlemediyseniz çok da birşey kaybetmemişsiniz, bence izlemeseniz de olur. Ama karar size kalmış tabiki belkide seveceksiniz.:))



Adı: 아직도 결혼하고 싶은 여자 / Ajikdo Gyeolhonhago Shipeun Yeoja
(Hala Evlenmek İsteyen Kadın)
Bilinen Adları: The Woman Who Still Wants to Marry, Still Marry Me / City Lovers
Tür: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 16
Yayınlandığı Kanal: MBC
Yayın Tarihleri: 20.01.2010 – 11.03.2010
Yayınlandığı Günler: Çarşamba & Perşembe 21:55


Oyuncular:

  • Park Jin Hee / Lee Shin Young

  • Uhm Ji Won / Jung Da Jung

  • Wang Bit Na / Kim Boo Ki

  • Kim Bum / Ha Min Jae

  • Choi Chul Ho / Na Ban Suk

  • Lee Pil Mo / Yoon Sang Woo

  • Park Ji Young / Choi Sang Mi



Soundtrack:
01 One Two Three – 4minute
02 İtiraf 고백 – 김범 Kim Bum
03 Aşkın Açık 사랑을 열다 – 박지헌Park Ji Heon
04 Güzel Kız – 별 Byul
05 Gitarımı Kıran Kadın내 기타줄 끊은 여자 – 김범 Kim Bum
06 이런생각 – 차은주 Cha Eun Ju
07 Sevgi – 백지혜 Baek Ji Hye
08 Gözyaşları ve Yıldızlar눈물이 별되어 – 도예은 Do Ye Eun
09 Bana İzin Verecek다가가도 되나요 – 김예슬 Kim Ye Seul
10 Bugünkü Hava Durumu오늘의 날씨 – 러블리(Lovely)
11 Geriye Baktığımda Yoksun – Various Artists
12 Otuz Dört Adet Çiçek꽃다운 서른넷 – Various Artists
13 Mojoya İhtiyacım Var – Various Artists
14 Gülümsemeye Sahip – Various Artists
15 Straight No Looser – Various Artists
16 Gerçek 현실 – Various Artists

8 Ağustos 2011 Pazartesi

A Love To Kill; Öldüren Aşk



          Hakkında söylenecek bir çok şey olan ama hiç birşey söyleyemeyecek durumu getiren dizi;
A Love To Kill...
          Çok iyi bir oyunculuk, çok iyi bir senorya, beni kalbimden vuran delik deşen eden bir aşk hikayesi...
Şarkıların, müziklerin, sözlerin sahneye muhteşem uyumları, hikayeye muhteşem uyumları, Rain, Shin Mina, herşeyi ile beni kendine hayran bıraktı dizi.
          Ne yalan söyleyeyim benim için I'm Sorry, I Love You dan kat kat iyiydi. Uzun süredir beni kendine hayran bırakan dizi olmamıştı böylesine. Böylesine etkileyen olmamıştı. Sonunda hüngür hüngür ağlatan bir dizi. Heyecanla izledim her bölümü. Benim için diziler 10. bölümden sonra tatlarını kaybeder. Ama bu 11,12,13 de bile bana aynı tadı verdi.
          O kadar çok severek izledim ki... Bir intikam dizisinin bu kadar güzel olabileceğini düşünmemiştim.
          Rain'e adeta hayran kaldım, kala kaldım bu dizide. Çok güzel bir oyunculuk koymuş ortaya. Rain'i Rain yapan bu dizidir bence. Çok karizmatik kesinlikle. Duruşu, bakışı, konuşması herşeyi ile ortaya çok güzel bir emek koymuş bence.
          50 yıl düşünsem Rain ile Shin Mina'nın bu kadar güzel uyum sağlayacağı aklıma gelmezdi ama 6 yıl önce bu uyumu ortaya koymuşlar. Shin Mina'nın oyunculuğunu her zaman beğenmişimdir. Burada oldukça iyiydi oyunculuğu.
          Benim için beklenmedik isim Kim Sa Rang oldu. Bu güzel isimli ve güzel yüzlü oyuncuyu Secret Garden da tanıyıp sevmiştim. İsmi, yüzü kadar oyunculuğu da güzel bence. Şiveli konuşarakta yeteneklerini ortaya koymuş.
          Öğrendim ki Lee Ki Woo'nun çok hayranı varmış. Şuan askerdeymiş kendilerini. Hayranlarını dönüp yeni yapımlarda rol alması dört gözle bekliyor. Ama bana sorarsanız ben hayranı değilim:)) Rain varken bu dizide gözüm başka birşey görmedi zaten. Rain herşeyi herkes kapatmış çünkü. Yoksa ben Rain fanı da değilim yani.:))
          Kang Bok Gu'nun en baştan Cha Eun Seok'u sevdiğini hissetmiştim. " Seni ilk gördüğüm anda sevdim. 
İntikamımı alana kadar birdaha gözlerine bakmak istemedim." dediği an vuruldum sanki. Biliyordum sevdiğini ama ilk gördüğü andan olduğunu düşünmemiştim hani.
          Ölümüne Aşk mı dizinin adı? Hayır bence öldüren aşk. Çünkü dizi bittiğinde benden bir parça ölmüş gibi hissettim. Kalbim ateşine düşmüş gibi yandı adeta.
          Özetle diyebilirim çok güzel bir hikaye, mükemmel oyunculuk ve mutlaka izlenilmesi gereken bir dizi. Hiç birşey için değil en azından oyunculuk adına, Rain'in oyunculuğu adına izlenmesi gereken bir dizi.


Adı: 이 죽일놈의 사랑 / I Jukilnomui Sarang (Ölümüne Aşk)
Bilinen Adları: Ijuksa / A Love to Kill (Ölümüne Aşk) / This love I want to kill / The Love of Death / Detestable Love / Knock Out by Love (KBS World)
Tür: Romantik
Bölüm Sayısı: 16
Yayınlandığı Kanal: KBS2
Yayın Tarihleri: 31.10.2005 - 20.12.2005
Yayınlandığı Günler: Pazartesi & Salı 21:55

Oyuncular:

  • Bi / Kang Bok Gu

  • Shin Min Ah / Cha Eun Seok

  • Kim Sa Rang / Han Da Jung

  • Lee Ki Woo / Kim Joon Sung

  • Kim Young Jae / Kang Min Goo




Soundtrack:
01 - Artık 이상 - Howl
02 - Ölümüne Aşk 죽일 놈의 사랑 - Lee Soo Young
03 - Yine de... Aşk 그래도...사랑이다 - Shin Seung Hoon
04 - Rüya -K. Will
05 - 애루 (Aeroo)-Z'ta
06 - Her Nasılsa 어쩌다 - Tae Wan
07 - Birleşme 재회 - Lim Hyun Jung
08 - Kolay 쉬어 - Glue
09 - Bunun adı aşk 까짓 사랑 - Tae Wan
10 - Beni kandırma 속이지마 (Don't Fool Me)- Glue
11 - Rüya   (Ballad Version)- K. Will
12 - Ölümüne Aşk 죽일 놈의 사랑 (Inst.)
13 - Yine de Aşk 그래도...사랑이다 (Inst.)



4 Ağustos 2011 Perşembe

Mr. Simple Simple....... Beklenen Albüm... Beklenen SuJu... :)



          Müjdeee!... Sonunda, sonunda beklenilen gerçekleşti. Super Junior 5. full albüm ile birlikte bizlerle....
Üyeler yeni albümleri için yeni tarzları ile çıktı karşımıza... Bu yılın konsepti daha erkeksi, daha bakımlıymış. Sanki önceden bakımsızlarmış gibi... Bence önceden de gayet erkeksi ve bakımlı görünüyorlardı. Mesela Bonamana klibi... Sorry Sorry Klibi...
          20 Temmuz itibariyle gün gün bir üyenin fotografı  yayınlanarak geri sayım yapımı planlandı. Plan tam anlamıyla gerçekleşmeyip daha kısa sürede sonuçlansa da albüm düşünüldüğü gibi 3 Ağustos'da yayınlanadı. Klibimizde bugün taze taze fırından çıktı.
          Bende biriktirdim, biriktirdim yazılarımı ve bugünü bekledim. Hepsini bir ara vermeliyim daha iyi olur diye düşünüyorum ama şimdiden hazırlıklı olun oldukça uzun bir yazı olacak.:))

İlk talihmiz Eunhyuk... 
      Utanarak söylüyorum ki ben onu ilk gördüğümde Yesung sandım. Sanırım bir yanlışlık yaptılar dedim, aynı Yesung'a benziyordu çünkü... Neyse ertesi gün Eunhyuk olduğu kabul ettim :D Dudakları yüz hatları aynı Yesung gibi çıkmış fotografta. Vucüd yapısı da daha zayıf olan Eunhyuk gibi görünmüyordu bana göre... Özetle benim kabul etmem zor olsada o kesinlikle Yesung değildi. Yesung'un fotografını çok merak ettim çıkana kadar...:))
      Açıkçası o dövmeler beni kıl etti. Eunhyuk olduğu için yeni imajı kabul ediyorum. Ama Yesung olsaydı kesinlikle yakışmamış derdim.:))



İkinci gün talihlimiz Donghee...
       Çok şaşırtıcı değildi. En azından Donghee bezniyor kesinlikle. :)) Donghee sarı saçı yakıştırmadığım üyelerdendir her zaman. O yüzden bu tarzına bayıldığımı söyleyemeyeceğim ne yazık ki... Ama kötü de olmamış :))
Bir sonraki gün talihlimiz Leeteuk...
      Ben gördüğüm an şok geçirdim.
"Oppaaaaaammm ne olmuş sana bizim ülkedeki meçli ajummalara dönmüş yahu...
O belindeki ipler nedir öyle :( Bikini giymiş kız tarzı..."
        Saçını zerre kadar beğenmedim. Hemen daha düzgün bir model yapacağına inanıyorum. Ajumma saçlı, bikini modeli iplerinin yanında bir kabadayı tarzında duruşuda var ki Leeteuk sormayın! Beni çok şaşırttı onun bu hali....





Ertesi gün bir beklerken iki fotograf geldi SM'den.
      Yanlışlıkla Shindong ile birlikte Kyuhyun'un da resmi yayınlandı. Tabi yayınlandığı an hemen çevreye dağıldığından resmi kaldırmak bir işe yaramayacaktı. Herkes bir sonraki gün  resim yayınlanmaz belki diye bir düşünceye kapıldı.

      Shindong elinde silahı ve başındaki şapkası dışında çok da sıra dışı görünmüyor. Biraz zayıf görünüyor yanlız.... Ayrıca silah olayını da hiç yakıştırmadım Sujuma. :)



      Kyuhyun da Donghee gibi normal görünenlerden. Sadece kıyafeti değişmiş saçlar kahverengi ve kötü durmuyor. Şu boyunlarındaki kolyelerede sinir oldum söylemeden geçemeyeceğim.:))





          Şirket hayranlardan teaser çalışmalarını sakınmadı ve Kyuhyun hatasına rağmen ertesi günde fotograf yayınladı.
Bu kez talihli Sungmin...
     Sungmin de gayet normal görünüyordu. (Kıyafeleri hakkında konuşmuyorum.)
Şu silah olayını tabiki Sungmin'e de yakıştıramadm ama napalım olmuş bir kere. Sungmin'e en çok yakışıtırdığım saç rengi siyah...
Siyah kalmasına çok sevindim bu sebeple :))







Sıradaki talihli Ryeowook...
      Ben onu görünce ufak çaplı bir kıkırdadım. O dar şortu görüpte kıkırdamamak ayıp olurda zaten. Çakma süperman modunda bir hali var alttan bakınca Ryeowook'un.
Sadece ellerindeki o tuaf tüylere odaklanır isek SuJu'nun yeni holiganı olmuş gibi görünüyor heheh:))
      Kolye modundaki İngiliz bayrağı motiflerini hemen parçalamak isitiyorum (İngilizlere karşı kinim var da... Malum Hint Filmleri sağolsunlar...:)
      Bunların dışında Leeteuk ile kıyaslayınca yüzü ve saçlarını gayet normal görünüyor. Ama ben 49 Days'deki Jo Hyun Jae sayesinde o saç stilinden de hoşlanmıyorum. Uzay modeli gibi hiç güzel değil hıh...:)


Sonraki talihli tahmin ettiğim gibi Yesung...

     Yesung her zaman ki Yesung işte... Çok farklı görünmüyordu.
Beni kıl eden tek şey üzerindeki pempe renkli leopar deseni. Ben leopar desem sevmem de... Biliyorum kesinlikle normal bir kız değilim.:)
Kollerine topluca kıl oldum Yesung ayrı muamele yapamam yazık...:D







Son Talihliler... Heechul ve Siwon...

      Ben Heechul'dan da bir şaşırtıcılık bekliyordum açıkçası. Leeteuk'u öyle gördükten sonra Heechul onunda daha şaşırtıcı olmuştur diye bekliyordum. Ama  sizinde gördüğünüz gibi gayet normal bir halde.


      Değişik tarzlar gördükten sonra Siwon en çok merak ettiğim isim oldu. Siwon da karizmatik ağır adam duruşundan vazgeçmeyeceklerini biliyordum.
Lakin Siwon'un saç baş rengi normal olsada formasını giymeyi unutmuş futbolcu modundaydı. Eeee Siwon futbol yaparsa neyden yapar disco topundan... :) (Berbat bir espriydi kabul ediyorum:) )



          Tanıtım resimleri tamamlanınca beklemeye başladık albüm gelsin. Dinleyiverelim bakalım şu Simple nasıl bir şeymiş dedik.
          İlk teaser geldi. Sonraki gün ikinci teaser geldi. Buyrun buradan izleyelim.



         Üyeler kesinlikle yayınlanan fotograflara göre daha normla görünüyorlardı. Sadece saç stilleri bir acayip hele Siwon. Hiç yakışmaz Siwon'a sarı renk. Ama endişeye gerek yok o sadece sprey bence...:))

         Albüm yayınlanır yayınlamaz sürekli şarkıları dinliyorum. Şarkı isimleri gördüğümde ilk "Sunflower" şarkısını dinlemek istedim. Ritim olarak güzel. Sözlerini tabiki bilmiyorum Korece'm o kadar gelişmedi henüz.:)
         Albümün çıkış şarkısı Mr. Simple'lı pek bir sevdim canım. Tam bir Super Junior çıkış şarkısı...:)
Şarkı tam bir gazlama şarkısı. Hayata hep sorun yaşadığını düşünüp hayata karartan insanlara rahat olun diye seslenip dostça bir yaklaşım içeriyor. Suju söyleyince dostça buluyorsunuz yada bilimeyeceğim.:)
Şarkıyı çok sevdim. Albümü çok sevdim zaten. Suju yaparda ben sevmem mi zaten?
O Vakit klibi izleyelim değil mi?




          Teaserların birinde ruju akan bir abla vardı, kırmızı iplerle sarılmış. Klipte fark etmişsinizdir ki öyle birşey yok. Olmaması daha iyi olmuş bence.:)) Ama bir klip daha gelir belki.
          Klipte üyeler daha alışılmış duruyor tanıtım fotograflarına göre. Klibi izlerken Super Junior izlemenin verdiği keyfi hissediyorsunuz. Onları izlemek benim için ayrı bir şey, büyük bir keyif, özlemişim onları sanki. Halbuki hiç de oradan kaybolmadılar. Her yerdeler ama yeni albüm hissi işte naparsınız.
          Bir yerde Leeteuk'un saçlar yine bir acyipse de tanıtım fotosundan kat kat iyidir. Tabi tam anlamıyla normala döndüğü yerlerde var ki çok yakışıklı olmuş yine meleğimiz oralarda.:)
          Ryeowook çok kızarmış (saçı) ama kötü değil kesinlikle. Sadece o saç modelini sevmiyorum. Eunhyuk daha çok Eunhyuk'a beziyor klipte. :) Hepsine bir sarılık gelmiş gibi neredeyse. Sprey dimi onlar. Birazdan kanıtlayacağım geçiçi olduğunu...:)) Bekleyin...:))
          Albümün diğer şarkılarına gelirsek Walkin diye bir şarkı var ki yeni nesil ninni modunda. Yiğenlerinize, çocuklarınıza, kardeşlerinize ninni diye kandırmaya çalışabilirsiniz. Dünyaca hayran kitlesine sahip koskoca Super Junior eeee eeee demiş canım daha ne istiyorlar aaaa. :))
          Be My Girl şarkısınında lalalalalala kısmını pek sevdim.:) "Sunflower" ile "My Love My Kiss My Heart" şarkıları da beni isimden yakalayan şarkılar. Albüm gerçekten güzel. Suju dinlemeyi çok seviyorum canım napayım.:)))
         Diğer şarkıları da siz keşfedin diye susuyorum. Diğer albümler kadar güzel bence 5. albümüzde.
         Kangin geldi yine aklıma benim. Acaba o olsaydı onun teaser fotosu nasıl olurdu? Çok mu şaşırtırdı bizi yoksa pek değişikliği olmaz mıydı? Acaba o şarkının hangi kısımlarını söyler, tarzı nasıl olurdu?
         Peki Hangeng... O nasıl bir tarzı olurdu? Siwon gibi disko topu ile mi karşımıza çıkardı. Gerçekten onları çok özlüyorum. Aynı şekilde Ki Bum'u da düşündüm.
         Kangin döndükten sonrada umarım grup bir arada kalır. Bence kalır canım. Böylesine bir başarıya sahip grubu SM dağıtmaz kesinlikle.
         Sırada merakla beklediğimiz en derin konu Leeteuk ve Heechul'un askere gidiş halleri var. Ben isterim ki gitmesinler ama yine de çok merak ediyorum onları asker traşı içinde. 2 yıl uzun görünsede zaman geçiyor arkadaşlar.... Bakın Kangin'in 1 yılı bitti bile değil mi? :)))
        
         Bugün klibin yayınlanmasından bir kaç saat sonra Super Junior basın toplasının da yaptı ve bakın ne kadar normal sevdiğim gibi duruyor hepsi. Ben onları her halleri ile seviyorum gerçi ama...:))


        Ben size Siwon sarı kalmaz dememiş miydim? İşte bu da bahsettiğim kanıtım. :))
ŞYUPEO JUNİEO.... (Super Junior)- OR :)))


( Bu arada Hayırlı Ramazanlar Sevgili Okurlarım... :) )