20 Aralık 2013 Cuma

Rapunzel Kulesinden Çıkarsa...

Anyong çingudıra... çelçinosso? Nanın ançelçinesso... nega çinessodu aniya, sarassa du aniya... Amadu nanın çugotta animyon nega biçotta?..
Uzun süredir yazmıyorum değil mi? Yukarı yazıdıklarım anlayan arkadaşlar Korece'yi en az benim kadar çözmüşler, tebrikler... anlamayanlar ise üzülmesin, psikolojik sorunlarından Korece döküntüler diye biliriz kısaca...:D

Yani bu demek oluyor ki bunalıma girmiş bir ajumma tarzı olacak bu yazı. Zira dramalarla falan alakası olmayacak kesinlikle bu yazının. Ama okursanız hataya düşüp yorumlarınız bu sefer dört gözümle birlikte bekliyor olacağım. Çünkü benim gibi düşünen insanlarla muhatap olmayı özledim. Yoksa hakikaten uzaylı falan olduğuma inanacağım artık. Ayrıca bu yazı bu yılın son yazısı olma ihtimalini de tanışıyor bilginize... Bir daha ne zaman yazarım Allah bilir. Hatta blogun yaş gününe kadar ses çıkmaz benden bence.:D

En son "Hayata Dair" yazımda "Genelde özel hayatımdan çok da bahsetmem bu blogda. Aradaya dereye sıkıştırıp derdimi döksemde, her yazının içinde bir uzak doğu çiçeği açar mutlaka.  Neden? Bazılarına göre yanlış da olsa hayatımı bu işle harmanladım çünkü ben." girişi ile başlamışım içimi dökmeye... Ama artık öyle değil... Blogcuğumdan uzak kalalı, haftalık dizilerimle ile buluşamayalı 1,5 ay oluyor ortalama...

1,5 ay önce işe başladım da ben üzerinize afiyet...

Yani sonunda herkesin beklediği gün geldi ve kulesine kendini, kendi rızası ile kapatan Rapunzel, akraba kılığına girmiş gıcık cadılardan birinin tuzağına düşüp zehirli elmayı ısırarak külkedisine dönüştü... Altın saçları kulelerden sarkıtılacak kadar uzun iken, külkedisi olup yerleri süpürmeyi başladı o saçlar, camları silerken bir diğer yandan. "Ulan ben üniversiteyi sizin pis camlarınızı silmek için mi okudum?" cümlesi beyninden altyazı olarak geçen Rapunzel... yerleri süpürürken "müşterilerle muhatap olmaktan kurtuldum, yaşasın" sevinci ile yüzünden güller açan bir hal aldı.

Yazık bu Rapunzel bana yahu... Elalemin Rapunzelleri camlarda prens beklerken ben neyi bekliyorum Allah  aşkına? Koca göbekli bir şişkoyu mu? Hayır dert değil, koca göbekli olması, şişko olması, kısa olması, onca yakışıklı çıtır baklavalı Siwonlar izleyen ben o sempatik şişkoyu beklerdim ama yalancı olmasaydı bari, sözünde duraydı...

Tüm bu masalımsı hikayenin uyuyan güzeli olup bir prensle bu korkunç kabusun son bulacağını düşündüm ama bir buçuk ayı geçti, uyanamadım abi. Bitkisel hayata mı geçtim ben acaba Master's Sun daki hayalet ajummalar gibi...

Bir nevi şehirli Rapunzel olduğumu da bu iş sayesinde idrak edebildim sonunda özetle. Bir şüphe vardı gerçi hep, Flower Boys Next Door'u bir türlü yazamadığımdan bahsedememiştim ama bu iş ile onayladım düşüncemin doğruluğunu. Etrafımda Next Door daki yakışıklı çiçek adamlarda yok ama bu benim şehirli Rapunzel olduğum gerçeğini değiştirmiyor. İnsanlarla konuşamayan, herşey içinde sıkışıp kalan, gece karanlığı sessizliğe kavuşunca cümleler en şiirsel hali ile dökülüverirken kalemimden insanlardan kaçıp saklanma dürtüm daha da çok artıyor. Allah'tan insanlar büyüdükçe umursamazlığı daha da artıyordu, sizin saçmalıklarınıza fazla takılmıyor. Tabi kendi açısından saçmalık gördüğü şeylerden bahsediyoruz.

Yine de onlardan farklı olduğunuz düşüncesinin fışkırdığı bakışlardan kaçamıyorsunuz. Konuşsanız dert, sussanız dert, hakkınızı arasanız dert, aramasanız dert, siz muhatap olmaktan kaçındıkça dert... olmak istesenizde onca kötü sonuçlanmış muhataplıktan sonra başka birine güvenmek mümkün değil...

İnsanı yaşımı yönlendirir, yaşadıkları mı? İlla ki 22 yaşındayım diye o kalıba uygun mu davranmalıyım? Deli gibi para harcalamalı, dünya yıkılsa umursamamalı, yanlızca ben en karlı nasıl çıkarım diye mi bakmalıyım her güne, her soruna... Her insanın sırtından nasıl geçiririm? Her insanı nasıl kandırır, nasıl kullanınır, nasıl kendime yararlı yaparım diye hesaplar mı kurmalıyım en bilançolusundan?

Sadece kendi dünyamda olamaz mıyım? Gülümsemeden kessem fişi, dünya para harcamış adama "iyi günler" demek ağzını yırta yırta gülerken, küfür etmekle aynı şey değil mi sanki? Benim hakkımı yiyen iş arkadaşlarıma hakkı helal etmek zorunda kalmak çok zavallıca değil mi?

Bazı soruları hiç sormamalı insan? Her gün yüzüne baktığım insana "Haram olsun lan hakkım sana" diyebilecek baba yiğit var mı bu dünyada?

Saf mıyım ben, temiz mi? Aptal yerine mi koyuyorsunuz yoksa beni... Arkamdan yaptığınız hareketleri görmüyorum ben... İnsanların toplum içinde kulaktan kulağa konuşmaları kadar geri zekalı başka birşey varsa adımı değitireceğim, ondan sonra bana Hyun Joo deyin güzel isim...

Özetle ben bana ait olmayan bir dünyanın içinden kurtulabileceğim günü bekliyorum. Ama camdan ayakkabıları ayağıma geçirecek prens yok... Çünkü gerçek hayatta camdan ayakkabı verecek bir peri yok. Prense sıra gelmeden yıkılıyor yani umutlar sizin anlayacağınız.

Öyle ise benden size tavsiye: Okulunuzu sakın bitirmeyin. Kalın anasını satayım bir kaç dönem, yaz okulu, bütünleme ne kadar uzatabiliyorsanız uzatın okulu. "Hiç çalışmadan girsem geçiyorum ben" derseniz benim gibi; soruları okumadan işaretleyin anasını satayım. The Heirs Choi Young Do gibi 98. olun. Benim gibi pişman olmazsınız en azında. Rapunzel kulesinden başka yerde mutlu olamıyor malesef... Çünkü gerçek hayatta prensler yok saçınıza tırmanacak, prens kılığına girmiş nampuncaşıklar var...


Eh kaç kere satmışım anasını, terbiyemi bile bozmuş bu iş benim yahu...


Bahsetmeyecektim ama çok özlemişim yazmayı azıcık diziciklerimle aramdaki son ilişkiden bahsedeyim.:))

Bütün haftalık dizilerim yarım kaldı.Aramıza çok kötü bir ayrılık girdi. The Heirs biterken ben hala 12. bölümdeyim. Reply 1997'nin 14.de kalmışken, Marry Him If You Dare 10. bölümünü izleyemedim hala... Medical Top Team'ın neresindeyim hatırlamıyorum bile...

Onlar hiç birşey değil, asıl gözüm kaldığı şey Jang Geun Suk ve IU'u bir araya getiren, güzel olabilmesine dair hiç umudumun olmadığı Yeppun Namja dizi... Sadece izlemek istiyorum, kötü olsun varsın...


-------------------------------------------------------------------------------------
Ne yazdım, niye yazdım bende bilmiyorum valla şuan. 
Aşırıda uykum var zaten.
Saçmalamış bu kız yine deyin, geçin siz en iyisi... 
Yeni yılda en güzel yazılarla, sık sık buluşmak dileğiyle...
Allah ömrünüzün her gününü hayırlarla doldursun;
yeni yılda da, tüm yıllarda da inşallah...

2 Kasım 2013 Cumartesi

Ne izliyorum?

         Ah~ yazmam gereken ne çok yazı var değil mi? Diziler biriktikçe birikiyor izledikçesi. Yazmak istediğim bir sürü konu var, taslakları hazır ama sonra yaparım diye erteleye erteleye hiç taslak yayına kavuşamadan çöp oluyor gözümde...
         İzlemeyi durdurmam lazım sanırım, yazabilmek için ama ben bunun yerine 4 tane haftalık dizi takip etmeye başladım, üstüne Master's Sun izleyip, Me Too Flower'a başladım. Yarım dizilerimin sayısı 15'i geçsede "onları bitirmek yerine neden yenilerine başladım?" sorusuna ise henüz cevap bulamadı içim...:D
        Herneyse sonuçta bu yazıyı yazmaktaki amacım haftalık dizilerimin hakkında kısa görüşler bildirerek gelecekte yazmadım diye vicdan azabı çekmemek...:D

Master's Sun:
          Henüz bitirdiğim (henüz dediysem bir hafta oldu...:D) Hong kardeşler dizisi. Bu yıl en çok beklediğim dizilerden biriydi benim, her yıl beklediğim Hong dizisi gibi... Beklediğime de değdi. Kadrosuyla, eğlenceli senaryosuyla, yemede yanında yat lezzetli ile gözümde yılın en iyi dizilerinden biri oldu. Öyle ki uzun zamandan sonra ilk kez bir dizinin başını 3 günde yedim...:))

Me Too Flower:

          Yoon Shi Yoon inceleme sevdam da radarıma yakalanan bir dizi. Aslında Yoon Shi Yoon tanımadan öncede izlemek istemiştim ama kısmet bugüneymiş. Bir çok seveni olduğunu fark ettim dizinin ama şuan 7.bölümde olan ben çok da bayılmadım diziye. Ne çok kötü ne çok iyi, ortada bir yapım. Ama bitince fikrim ne yönde olur bilemiyorum.:) Bildiğim tek şey... Yoon Shi Yoon'a hiç yakışmamış bu karakter...:D

The Heirs:

         Yılın en çok beklenen, beklediğim bir diğer dizisi The Heirs... A Gentleman's Dignity, Secret Garden gibi iki eğlence deposu dizinin yazarının eseri olan bir senaryo olmasının yanında oyuncu kadrosu ile başlamadan ilgi çeken bir diziydi. Ve nihayetinde başladı... Ama sanırım beklentimi çok yüksek tuttum ki ben... bir şey yanlış geliyor bana dizide, eksik... Dizi zaten çok karışık, 6. bölümü en son izlemiş biri olarak çözemediğim ne çok nokta var hala. Hele ilk dört bölüm tam bir karmaşaydı diyebilirim. 5-6'ya kadar alıştık karmaşaya belki de ondan geçen hafta daha normal geldi dizi. Biraz sonra 7-8 izleceğim kısmetse. Bakalım bu hafta ne hissedeceğim.:)) Dizi hakkında blogger arası bir mim başladı diziden daha eğlenceli üstelik.:)) Onu da takip ediyorum, sizlere de tavsiyemdir.:)

Marry Him If You Dare:
         The Heirs de adı geçen ama sonradan konser gibi aptalca bir bahane ile kadrodan ayrılan Yong Hwa, KBS2 'de Marry Him If You Dare fantastik dizisinde çıktı karşımıza. Yine ikinci süper adam olarak... İki dizi teklifinin aynı anda geldiğini düşünürsek, Yong Hwa'nın doğru teklifi kabul ettiğini düşünüyorum.:D Bu söylediğim bir çok kişi tarafından tepkiye sebep olacak belki ama bence Marry Him If You Dare daha güzel The Heirs'den. Ben daha çok sevdim kendisini. Daha aşka yakın, daha hızlı, heyecanlı bana göre...:)) Tavsiyemdir sizde izleyin bence. Oyuncu kadrosu da gayet güzel, hikayesi gayet hoş. Belki ben başlarken beklentim çok düşük tuttuğum için bu kadar beğendim ama hafalık dizilerim arasında en çok bunu seviyorum ben.:))

Medical Top Team:
          Kore'de her yıl doktor dizisi mutlaka vardır ki, bölüm sayıları az olunca birden fazla doktor dizisi oluyor her yıl. Ama bana bir tanesini izlemek kısmet olmadı bugüne kadar. Medical Top Team'ın başlayacağını duyunca, sonunda bir doktor dizisi izlemeliyim diyerek başladım diziye. Lee Min Ho'nun dizisine rakip olan aynı gün aynı saatte yayınlanan MBC dizisi aynı hastaların çevresinde tahmin edilebilir bir senaryo ile dönsede, güzel kaliteli bir yapım... Para için insanı hiçe sayabilecek insaların varlığı ile, hastalarını kurtarmak isteyen bir doktorun herşeyi hiçe saymasını ana planında işlenen bir hikaye... Ben sevdim, izliyorum.:))


Reply 1994:
         Reply 1997 seveler, bu diziyi daha çok bekledi sanırım ki nihayet dizi başladı. İlk bölüm beni fazlaca sıksada sonradan beni çok eğlendirdi, kendini bana sevdirdi. Reply 1997'nin sevdiğim ve özlediğim ayrıntıları ile başka bir hikaye oluşturan 1994'ü izlemenizi tavsiye edebilirim sanırım gönül rahatlığı ile... :))

         Dizilerin daha ayrıntlı yorumları ile bulaşmak ümidiyle; bu bölük pörçük yazıma son verdim gitti, sevgili çingular...:)) 
Peki siz neler düşünüyorsunuz bu diziler hakkında.?..:))

Dipnot: Bu arada bu yıl MAMA adaylarını inceleyemeye bilirim. 
Youtube açamıyorum çünkü...ㅠ.ㅠ
Ama sizler oy kullanmayı unuttmayın.:))

24 Ekim 2013 Perşembe

Ikemen Desu Ne

          Ne kadar kötü yorum okursam okuyamayım hakkında, üstüne daha da kaliteli onlarca dizi izlesem de You're Beautiful'un bendeki yeri çok özeldir. Hala arada özleyip atlaya zıplaya izlediğim bir dizidir. Her yıl mutlaka bir özlem gideriz kendisi ile.
          Park Shin Hye'in Hallyu yıldızı olmasını sağlayan bu fenomen olmuş yapım diğer Asya Ülkeleri tarafından tekrar çekildiğini duymuşsunuzdur mutlaka. Hatta izlediniz bile belki. İşte onlardan ilki Ikemen Desu Ne.

          Minami Shineyo'nun 2011 Japon versiyonu Ikemen Desu Ne.

16 Bölümlük Kore dizinin 11 Bölüme düşürülmüş hali diyebiliriz kendisine. Ortak bir çok noktası da olsa gözle görülür farklılıkları da yok değil.

          Bazı yorumlarda gereksiz sahneleri kesilmiş ve daha güzel derli toplu olmuş denildiğini görmüştüm. Ama bana göre gerekli, eğlenceli bir kaç sahnede makasa kurban gitmiş gibiydi. Üstelik o kadar şey kesilip aptal finalin komple alınması daha da üzücüydü benim için.:))

          Buna rağmen, bildiğim bir hikaye olmasına rağmen, izlenebilen hoş bir yapımdı. İlk Japon versiyonu duyduğumda yine "Aman ben onu izlemem ya" demiştim ama gördüğünüz gibi sonunda gözüme patladı dizi. İzlediğime pişman değil. Dahası bir gün, dilinden pek hoşlanmasam da 2013 Tavyan versiyonunu da izleyeceğim sanırım.:D

          Japon versiyonun konuk oyuncusu Jang Geun Suk iken, Tavyan versiyonunda konuk Park Shin Hye. Tavyan versiyonunu izlememe en büyük sebep de Park Shin Hye olacak gibi. Nasıl konuk etmişler sırf meraktan. O da kalkıp Hwang Tae Kyung'a mı sarılıyor yoksa...:D

           Japon versiyonu izlememde ki en büyük etken ise Japon Gominam'dı. Kıza bayıldığımdan değil elbette.:) Hungry yazımda, kızım salaklıklarının Ikemen Desu Ne'den kaldığını düşündüğüm için tezimi doğrulamak adına izledim. Doğru tahmin etmişim.:D
Tipe bak yahu...
          You're Beautiful'un karakterleri çok özel, fenomen olmuş karakterler olduğunda gözlerim onların performansını özellikle Jeremy'nin performasını aramadı desem yalan olur. Japon Jeremycikte sevimliydi ama Hong Ki başka bir boyut kesinlikle...Music Bank'e gidenlerin canlı teyit ettiği gibi..:)

         Jang Geun Suk'u tanımama ve sevmeme sebep olan dizinin Japon Hwang Tae Kyung'su Katsuragi Ren çok hoş bir seçimdi. Ben kendisini çok beğendimve başarılı olduğu düşünüyorum oyuncu olarak bir şarkıcı olmasının yanında...(Sadece fiziksel düşünmeyin hemen.:D) Diğer dizilerine de şöyle bir göz atmayı düşünüyorum.:)

          Japon versiyonun Kore versiyona göre en çok hoşuma giden farkı hava alanındaki yıldızlı itirafıydı.:))
 

         Dizinin şarkıları Korece şarkılarının Japonca'ya çevrilmiş haliydi. Şarkılar çaldıkça ben Korece söylemeye devam ettim.:D Şarkıların fark attığı tek yer ise Ottokajo yerindeki Miss You şarkıydı. Ottokajo'yu pek sevmem ben. Çünkü o salak şarkı yüzünden hayatları darmaduman olmuştu bir anda olmuştu. Üstünden seneler geçtiği halde bitmek tükenmek bilmez bir ottokajo gıcıklığı.:) Ama Miss You şarkısının bunun aksine çok sevdim. Daha güzel... anatani anatani...:D
Adı: 美男ですね / Ikemen Desu Ne
Türü: Romantik, Komedi  
Bölüm Sayısı: 11  
Yayın Tarihleri: 15.07.2011 - 23.09.2011 (Cuma 22:00)
Yayınlandığı Kanal: TBS
Giriş Şarkısı Everybody Go - Kis-My-Ft2   

Oyuncular:

______________________________________________________
Bu dizi hakkında çok daha kaliteli yorumlarım vardı,
ama ben yazdım elektrikler kesildi,
yılmadım yine yazdım, yine elektrikler kesildi.
Olay bir kez daha tekrar edince bende yazmaktan vazgeçtim,
o yüzden üstünden aylar geçtikten sonra
 bugün hızlaca bahsedeyimde çıksın aradan dedim.
Sonuçta;
 öyle yada böyle elektrik değil, 
ben kazandım... hehe...

7 Ekim 2013 Pazartesi

2012 'K'ore Günlükleri Drama Ödülleri Bölüm 1


          2012 'K'ore Günlükleri Drama Ödülleri'ne hoşgeldiniz sevgili çingular... Uzun süredir sonuçlarını beklediğimiz Drama Ödülleri bu gece sahiplerini bulunuyor nihayet... Oy sonuçları belirleniz belirlenmez ödüllerimizi hazırlayıp hak ettiğini düşündüğünüz adaylarmızla ödüllerini kavuşturabileceğiz birazdan. Bakalım gerçekten hak edenler mi kazandı yoksa fanlığa kurban mı gitti emekler birazdan sizlerle.... (Hazırladığım videoları izlemenizi rica ediyorum. Çok uğraştım çünkü...:D)
          Tekrar hoşgeldiniz sevgili misafirlerimiz, ben sunucunuz, adminiz, Miss 'K'.:)) Nihayet aylıkdır süren maratonun sonunda geldik. Sizi bilmem ama ben çok çalıştım bu oylama için.:)) Birbirinden sevilen ünlü konuklarımızla bu gece sizlerin belirlediği kazanları ödülleri ile buluşturacağız birazdan. Kimler kimler konuk değildi ki, hepsi de bizi kırmadılar ve geldiler. Kendilerine kocaman "Kamsahamnida"larıma gönderiyorum. (Onlarda başlarıyla selam çaktılar bana hemen, sağolsunlar.:D) İstersiniz ödüllerimize bir göz atalım hemen.
          Ödüllerimiz en parlak halleri ile adayların gözlerini daha fazla almadan Drama Serisi ödüllerimizi açıklayama geçiyoruz sevgili konuklar.
              En İyi Drama Ödülünü açıklamak üzere sahneye Ji Jin Hee ssi'yi davet ediyorum.

- Anyonghaseyo Ji Jin Hee ssi...      
- De anyonghaseyo, K ssi... Anyonghaseyo yorabun... Ji Jin Hee-imnida.
- Ji Jin Hee ssi her zaman gibi mani boşitta görünüyorsunuz bu akşamda.(resmen tarzan korecesi ile anlaşıyorum:D)       
- Kamsahamnida, Kübra ssi do mani arımdahuniyeyo.
- Kamsahamnida Ji Jin Hee ssi... (Ji Jin Hee ssi'nin içine düşecek gibi kendimi kaybediyce rejiden kulağıma gelen ses: "K ssi çunşim çarijiyo jebal...:D) Öhömm... evet sevgili konuklar, en çok merak edilen kategorilerimizinden ilkinin adayları görelim isterseniz...:)
- Evet, sevgili misafirler 2012'nin En İyi Draması Oyların %20 ile

        A Gentleman's Dignity... 

              İlk ödülümüz sahibini buldu bile sevgili konuklar, A Gentleman's Dignity ekibi gayet mutlu görüyor, tebriklerimiz sunuyoruz, "Çughahabnida.":))

                      Sıradaki ödülümüzü açıklamak üzere sahneye Gong Hyo Jin ssi geliyor...

     - Anyonghaseyo yorabun... Gong Hyo Jin-imnida. 2012'nin En İyi Romantik Komedisi adaylarını görelim öncelikle.
- 2012'nin En İyi Romantik Komedisi %30 payı ile

        A Gentleman's Dignity... Çughahabnida...

                      A Gentleman's Dignity bu gidişle aday olduğu her dalda ödül alacak gibi. Kendilerini tekrar tebrik ediyoruz.:)


         Sıradaki ödülümüzü sahibine kavuşturacak isim Kwon Sang Woo ssi...    
- Yorabun anyonghaseyo... Kwon Sang Woo-imnida. Bu yılın en iyi Melodram adaylarını görelim kazananı açıklamadan önce...
- 2012'nin En İyi Melodramı oyların %51'ini alan

     Love Rain... Çughaheyo...

              Love Rain'in beni şaşırttığını söylemek istiyorum. Yine de tebriklerimi göndermek isterim...:) Bir an bu zarftan da A Gentleman's Dignity çıkacak diye çok korktum.:D

            En çok dikkat çeken dallardan biri olan fantastik dramaların birincisini açıklamak üzere sahneye Hyun Bin ssi'yi davet ediyoruz.:)
    - Anyonghaseyo, Kim Joo Won-imnida. (Salondaki herkes güler, kameralar Ha Ji Won'a döner:D) Hyun Bin-imnida.:) Önce adaylarımız...
-2012'nin En İyi Fantastik Draması %33 oy oranı ile...

     Rooftop Prince... Çughaheyo...

           Çok sevdiğim dizilerden biri Rooftop Prince ekibine ödülümüzü sunduktan sonra sıradaki kategori için Ko Hyun Jung Ssi'yi sahneye davet ediyoruz.

  - Anyonghaseyo yorabun, anyonghaseyo Toki saramdırın... Mishil-imnida.... (Salonda alkış sesleri yükselir.:D) Ko Hyun Jung-imnida.:) Önce adaylarımızı görelim isterseniz...
-2012'nin En İyi Tarihi Draması oyların %44 ile...

      The Moon That Embraces the Sun... Çughadırimnida...


            Ko Hyun Jung ssi'ye teşekkürlerimi ve The Moon That Embraces the Sun ekibine tebriklerimi sunurak sıradaki ödülü açıklamak üzere sahneye Park Han Byul ssi'yi sahneye davet ediyorum...

 - Anyonghaseyo yorabun, Park Han Byul-imnida... Yılın en iyi mini drama adayları kimlermiş bakalım...

- 2012'nin En İyi Mini Draması oyların %81 ile... omo ne kadar yüksek bir seviye... 

        May Boy... Çughaheyo...

            Ödül alan ekibimizi bende tebrik ediyorum. Evet sevgili konuklar zaman nasılda hızlı geçiyor. Şimdiden 6 ödülü sahipleriyle buluşturduk bile... O zaman biraz ara verip dinlenmeye ne dersiniz? Kulaklarımızın pasını silmek üzere sahneye Davichi geliyor...

          Ödül gecemiz kaldığı yerden tüm hızıyla devam ediyor sevgili misafirler...
Sıradaki ödülümüzü vermek üzere sahneye Kang Ji Hwan ssi geliyor...
 - Anyonghaseyo yorabun... Kang Ji Hwan-imnida. Anyonghaseyo K ssi...  
 - Anyonghaseyo Kang Ji Hwan ssi... Osooseyo...    
- Unırın mani arımdauniyeyo K ssi.   
- Aa kıre, kamsahamnida, Kang Ji Hwan. Kang Ji Hwan ssi do ajuu mani boşissoyo. (Biraz ilerledi Korecem. Tarzancadan kurtuldum.:D)  
- Adaylarımız görelim mi ne dersiniz? (Canım Jihwan'ım benim için Türkçe öğrenmişte Türkçe soruyor.:D)
- De Kang Ji Hwan ssi...
- Adaylar çok güçlü değil mi?
- Evet öyle, oylamada çok zorlandı drama severler. Ama gönül isterdi ki adaylar arasında Kang Ji Hwan ssi de olsun.  
- Bu akşam ödül almaya değil, ödül vermeye geldim. Gelecek yıl umarım adaylar arasında bende olurum. Tekrar Türk izleyicilerle buluşmak isterim.
- Elbette, oylama fesat karıştırır, sizi kendi ellerimle birinci seçerim Kang Ji Hwan ssi...(Salon kendi kaybetmiş K'ye gülerken, reji yine kendime gelmem konusunda beni uyarır.:D)    
- Daha fazla adaylarımızı heyecanlandırmadan ödülü sahibiyle buluşturalım mı?
- Aaa, de...    
- 2012'nin En İyi Erkek Oyuncusu %34 oy ile...

      Lee Min Ho ssi... Çughahamnida... 


- Çughahamnida Lee Min Ho ssi... Gelseydiniz şöyle yamacıma, iki konuşma yapaydınız...  

- Anyonghaseyo yorabun... Lee Min Ho-mnida. (Salon çığlık kıyamet... yıkılmakta gibidir adeta.) Bu ödülü aldığım için çok mutluyum. Benim Faith için verdiğim emekler kadar Minozların bu ödülü almamda büyük katkısı olduğunu biliyorum. Teşekkür ederim, sizleri seviyorum... (Çığlıklar tekrar yükselir. Bazı kızlar fenalaşır.:D )




          Tekrar tebrikler Lee Min Ho ssi... Lee Min Ho ssi'yi yerine alırken, sıradaki ödül için sahneye Lee Young Ae ssi'yi davet ediyoruz sevgili konuk...

    - Anyonghaseyo, Lee Young Ae'mnida. En İyi Kadın Oyuncu ödülü açıklamadan önce adaylarımızı görelim.
- 2012'nin En İyi Kadın Oyuncusu oyların %20 çoğunlu ile...

     Kim Hee Sun ssi... Çughahamnida...

  - Anyonghaseyo, Kim Hee Sun-imnida. Sıkı ve uyumlu çalışmaları ile ekibimize ve Lee Min Ho ssi teşekkür ediyorum. Onların başarısı ile benden elimden gelen en iyi performansımı ortaya koymaya çalıştım. Başardığımıza inanıyorum. Sanırım benimde Minozlara ufak bir teşekkür borcum var ama...:)
 




            Tebrikler Kim Hee Sun ssi... Sıradaki oyuncu ödülü sahiplendirmek üzere sahneye Kim So Eun ssi'yi davet ediyoruz...  

- Anyonghaseyo yorabun, Kim So Eun-imnida. En iyi çocuk oyuncu..., ama önce adaylar...
- 2012'nin En İyi Çocuk Oyuncusu oyların %53 çoğunlu ile...

     Kim So Hyun ssi... Çughaheyo... 


    - Anyonghaseyo Kim So Hyun-imnida. Oyları ile destekleyen herkese, yönetmenimize, dizi ekibine, oyuncu arkadaşlarıma, Yoochun oppa, Eunhye unni'ye ve Seung Ho oppaya sonsuz teşekkürler...

           Tekrar tebrikler Kim So Hyun ssi... Sıradaki ödülü açıklamak üzere sahneye Lee Dong Wook ssi geliyor.

  - Anyonghaseyo Toki saramdırın... Çonın Lee Dong Wook-imnida. Sözü uzatmadan hemen adaylarımı görelim.:)
- 2012'nin En Çaylak Oyuncusu oyların %22 si ile...  
 
    Lee Hyun Woo ssi... Çughaheyo...

    - Anyonghaseyo Lee Hyun Woo-mnida. Ödülü hiç beklemiyordum. Choi Min Ho ssi kazanır diye düşünmüştüm ama Cha Eun Kyul çok sevilmiş burada. Çok mutluyum, dizi ekibine ve sizlere çok teşekkür ederim.




 
          4 oyuncumuz ödüllerine kavuşmuşken bir ara daha vermeye ne dersiniz sevgili misafirler... Çaylak oyuncular sonra çaylak ama yetenekli bir ses geliyor huzurlarınıza... Lee Hi...
          İçimizde biriken enerjiyiden biraz da olsa kurtulduk değil mi sevgili misafirler..? O zaman sıradaki ödülü açıklamak için sahneye Yong Kye Sang ssi geliyor...

  - Anyonghaseyo... Yong Kye Sang-imnida. Çok ilginç bir kategorinin sahibini açıklamak üzereye karşınızdayım. Ama önce adaylar...
- 2012'nin En İkinci Adamı %27 oy çoğunluğu ile...

     Eun Shi Kyung - The King 2 Hearts ile Jo Jung Suk ssi... Çughahamnida...

 
  - Anyonghaseyo yorabun Jo Jung Suk-imnida. Eun Shi Kyung mu demeliydim yoksa. Çok severek yer aldığım bir projeydi The King 2 Hearts. Bana böyle farklı bir ödül getirdiği için çok mutluyum. Teşekkürler...

          Tebrikler Jo Jung Suk Ssi, kalbimizde Eun Shi Kyung olarak taht kurdunuz adeta. En azından benim.:) Ama garanti veririm ki oylamaya fesat karıştırmadın. Hepimizin birincisi sizsiniz...

          Sıradaki birincimizi açıklamak üzere sahneye No Min Woo ssi'yi davet ediyoruz.

 - Anyonghaseyo... No Min Woo-mnida. 2012'nin en iyi kötü adamını açıklamak üzere huzurunuzdayım. Adaylarımızı gördükten hemen sonra ama...
- 2012'nin En Kötü Adamı oyların %40 ile...

    Yong Tae Moo - Rooftop Prince ile Lee Tae Sung ssi... Çughahamnida...


 
  -Anyonghaseyo... Lee Tae Sung-imnida. Bu ödülü hiç beklemiyordum. Oyları ile bana destek olan herkese teşekkür ederim. Yeni dizi ve karakterlerde buluşmak dileğiyle... Kasamhamnida...

          Tebrikler Lee Tae Sung ssi. Sıradaki adaylarımızı ödüllüne kavuşturmak üzere sahneye Kim Sa Rang ssi geliyor.

 - Anyonghaseyo... Çonın Kim Sa Rang-imnida. En İyi Kötü Kadın adayları bizlerle...
- 2012'nin En Kötü Kadını %55 ile

    Hong Se Na - Rooftop Prince, Jung Yoo Mi ssi, çughaheyo...  

- Anyonghaseyo, Çonın Jung Yoo Mi-imnida. Teşekkür ederim herkese...


Tebrikler Jung Yoo Mi ssi...


          Sırada süpriz bir performansımız var sevgili izleyiciler... İyi Eğlenceler... 

         İstanbul'a gelmişken bizim ödül törenimize şöyle bir misafir olmak istedi şupo juniolarımız. Tabi ki canım balım Siwoncuğumda geldi benim için gördüğünüz gibi... Arada Çinçe konuşmuşlar ama siz heyecanmışlar yada şaşırmışlar varsayın...:))  
          Ve böylece ilk yarının sonuna geldik sevgili misafirler. Reklamlardan sonra ikinci yarıda görüşmek üzere...