30 Nisan 2011 Cumartesi
Welcome To Dongmakgol
Orijinal adı: 웰컴 투 동막골 / welkeom tu dongmakgol
Bilinen Adı: Welcome To Dongmakgol (Hoşgeldiniz Dongmakgol'a)
Yönetmen: Park Kwang-Hyun
Yazar: Jang Jin, Kim Joong
Süre: 133 dakika
Vizyon Tarihi: 4 Ağustos 2005
Oyuncular:
Kuzeyin güneyin anlamsız savaşı...
Aynı ülkenin insanları; dilleri, dinleri, ırkları aynı... Neden savaş?..
Kardeş kardeşe neden düşman?..
Sırf birileri yap dedi diye savaşır halbuki insanlar
Baştaki devlet büyüklerinin sorumsuzca bencilliklerinin küçüklükleri savaşlar...
Birini öldürebilen kendine nasıl insan der?
Birinin öldürülmesine izin veren, öldürülmesini isteyen nasıl kendine insan der?
Vicdanı olmayan nasıl kendine insan der?..
1950 yıllarda kore savaşının en şiddetli dönemleri... savaştan, savaşmaktan habersiz bir köy... savaşı görenlerin ise dünya cenneti Dongmakgol'a Hoş Geldiniz!..
Hem gülüp hemde göz yaşlarınıza engel olamayacağınız bir film; mutlaka izleyin...
A Moment to Remember
Orijinal adı: 내 머리속의 지우개 / Nae meolisog-ui jiugae (Kafamdaki Silgi)
Bilinen Adı: A Moment to Remember (Bir An Hatırlamak)
Yönetmen: Lee John H.
Yazar: Kim Yeong-ha , Lee John H.
Süre: 117 dakika
Vizyon Tarihi: 5 Kasım 2004
Oyuncular:
- Son Ye Jin / Su Jin
- Jung Woo Sung / Cheol Su
Konusu:
Aşk yüzünden büyük bir yanlış yapan ve bunun bedelini çok ağır bir şekilde ödemek zorunda kalan Su Jin'e hayat gülümseyecek ve ona güzel günler yaşatacaktır. Sonunda acılarının karşılığı olması gereken mutluğa kavuşur. Ancak kader ne yazık ki o kadar iyi niyetli değildir. Mutluluğu, bir zamanlar altında kalkmak zorunda olduğu acıları yüzünden silinmek zorumda kalacaktır.
Çok güzel duygu yüklü bir film. Yönetmen aynı filme yeni sahneler ekleyerek daha uzun bir hale getirmiş. Ben filmin uzun halini izledim ve çok beğendim. Orjinal hali nasıl bilmiyorum ama uzun hali çok güzel...
Couple Breaking
4 Bölümlük sevimli mi sevimli bir drama... İçinizde eminim bir çok kişi izlememiştir. O yüzden ilk kez ayrıntıya girmiyorum...:))
İlk aşkın insan için ne kadar önemli olduğunu anlatan, biraz romantik, biraz dramatik, biraz eğlenceli güzel bir harmanlama ile izleyiciye sunulmuş güzel bir yapım. Herşey tadında ve yerinde. Ben çok beğendim.
Oh My Lady'nin uyuz güzeli Yoo Ra başrol oyuncumuz. Kendisi burada gayet sevimli ve sempatik. Sevdim onu burda. Ama o kızın bakışlarında bir şeytanlık var her zaman:))
Personal Taste'nin dengesiz Han Chang Ryul' u da burada. Bu çocuk gerçekten yakışıklı...:))
Ve Pasta'nın işten atılan bayan aşçılardan Park Mi Hee'si de burada. Son izlediğim 3 dizinin karışımı gibi duruyor değil mi? Tamamiyle tasadüf.... :)
Adı: 커플브레이킹 / Keo-peul-beu-re-king
Bilinen Adı: Couple Breaking
Tür: Romantik (mini drama)
Bölüm Sayısı: 4
Yayınlandığı Kanal: CGV
Yayın Tarihleri: 27.09.2007 - 28.09.2007
Oyuncular:
- Park Kwang Hyun / Lee Jeong-seok
- Park Han Byul / Han Yeo-kyeong
- Kim Ji Suk / Lee Jeong-jae
- Jung Da Hye / Kim Hye-yeong
Soundtrack:
01. Tekrar - MC Jin Lee, Shin Hyun Ho
02. Küçük - Tree Bicycle
03. Benimle Dans Eder Misin (Enstrümantal)
04. Üzgün Gül (Enstrümantal)
05. Bir kez daha (Enstrümantal)
06. Aşk olasılığı(Enstrümantal)
07. Çift Çift (Enstrümantal)
08. Çiçek Ev (Enstrümantal)
09. Tekrar Görüşebilir Miyiz? 다시 만날 수 있을까 (Enstrümantal)
Canım Pasta....
Hayatımdan bir pasta geçti...
Son zamanlarda izlediğim en güzel dizilerdendi. Bittiğinde kendimi terk edilmiş hissettim.:)) Çok sıcak, çok samimiydi. Çok eğlendim izlerken. Tekrar izleyeceğim dizilerden kesinlikle.
Sungkyunkwan Scandal gibi mutlu eden bir finali vardı.
Şepunnimin oyunculuğuna hayran kaldım. Çok iyi iş çıkarmış ve ödülü haketmiş. Aslında yakışıklı Kim Hyun Joong ve Lee Min Ho' nun dizilerinden ve oyunculuğundan daha başarılı bir dizi ve oyunculuk gördüm ne yalan söyleyeyim. MBC'nin 2010daki en iyi romantik komedisi bence.
Ayrıntıya girmeden önce söylemek istediğim birşey var: Biliyorsunuz blogumda dizileri ayrıntılı bir şekilde anlatıyorum. Bilmeyenler için sağ tarafta uyarı yazısı yazdım ama tekrar hatırlatmak istiyorum bu yazı da tahmin edemeyeceğiz kadar Spoiler bulunacak. Pasta'yı henüz izlemediyseniz kesinlikle okumayınız... Yoksa güzelim diziye yazık olur:)Sungkyunkwan Scandal gibi mutlu eden bir finali vardı.
Şepunnimin oyunculuğuna hayran kaldım. Çok iyi iş çıkarmış ve ödülü haketmiş. Aslında yakışıklı Kim Hyun Joong ve Lee Min Ho' nun dizilerinden ve oyunculuğundan daha başarılı bir dizi ve oyunculuk gördüm ne yalan söyleyeyim. MBC'nin 2010daki en iyi romantik komedisi bence.
İlk bölümden ekileyen diziye dizi derim ben. You're Beautiful ilk dizim olduğundan mıdır bilmem ilk bölümden vurmuştu beni. Leyla gibi olmuştum bir anda. Aynı şekilde My Girl, Sassy Girl, Capital Scandal da ilk bölümlerden beni ekliyen dizilerdendi. Sonra yavaş yavaş bu etki azaldı. Az rastlanır olmaya başladı son zamanlarda. O yüzden Pasta benim için önemli bir yere sahip. İlk bölümden beni etkileyen dizi oldu.
Montajlama çok başarılı olmuş. Şef konuşurken kameranın saniyelik farklı açılar kullanması çok etkileyici bir hava katmış. Öncelikle diziyi bunun için tebrik etmek istiyorum. (Ne sanıyorsam kendimi artık.:) İyice kaptırdım:D)
Dizide bütün karakterleri çok sevdim. (Bir kişi hariç. Kim San' ın ablası :@) Mutfak ekibi sevilmeyecek gibi değildi zaten. Ama şef dizide en beğendiğim karakterdi. Başrole yakışır bir karakter. Lee Seon Kyun mükemmel bir oyunculuk sergilemiş. Aşmış adeta kendini:)) Coffee Prince'ten daha çok sevdim kendisini burada. Zaten Coffee Prince'deki halinden eser yoktu, izdırap içinde yorgunluk veriyordu insanlara:)) Replikleri de çok ilginçt işte onlardan biri... - Sizi bağırsaklarınızı söktükten sonra sucuk bağları ile asmak istiyorum. :) Şef kibar olma özürlüydü zaten.:)
Şefin repliklerine bayıldım adeta. Özellikle Heyy sacang................... imm!" demesi süperdi. Hiç ağzından düşürmediği "wohimma" ve "tekrar yap" ıda unutmamak lazım.:)
Şefin şefi aynı şefe benziyordu.:) Kafasına vurdu ya şefin, Yoo Kyung ile çömezin görmesini istedim şepin o halini:D
Şef sıra ile tüm kadınları kovdu. Yetmedi müdürü de kovdu. Ama ne kovmaydı o öyle...
Şef, Seo Yoo Kyung ile kafayı tokuşturmasına bayıldım. Herkes yanlış anladı ama ben yanlışlık hissetmedim. Demek ki adam yanlış yapmıyor hahah:D
Şefin balığını Kim San' dan kıskanması çok sevimliydi. Özellikle "gece yarısı kaktüsün neden çiçek açmasını istiyorsunuz" diye çıkışmasına bayılmıştım:)) Şef balığını kıskandıkça ben mutlu oldum. :)
Ama keşke araba konusunda kıskanmasaydı. Şefe BMW yakışıyordu. Mini hiç yakışmamış:))
Şefin balığını sevmesi gerçekten çok güzeldi. Bakışları, "O benden hoşlanıyor doğru ama ben onu seviyorum" demesi, mutfakta çaktırmamak için dolana dolana balıkçığının yanına gitmesi ve sonunda kızın uzaklaşması ile ortada abalak gibi kalması çok hoştu. Şef ile Seo Yoo Kyung'un boş boş sebepsiz yere gülmeleri bile çok sevimliydi. Kavga ederlerken bile mutluydular. Çok tatlı bir çifti balık ile şef.
Seo Yoo Kyung şefi yanağından öpmesi, korkması, kaçması ve şefin yüz ifadesi harikaydı.
Zavalı kız tüm dizi boyunca hep şeften azar işitti. "Alnına iki tane anten takarsın" gibi haha:D Hep ters cevaplar duydu işte onlardan bir tanesi:
- SYK: Şep neden benden nefret ediyorsun?
- Şef: NEFRET ETTİĞİMİ SÖYLEDİM Mİİİİİİİİİİİİ? ^-^
Zavallı Seo Yoo Kyung şeften yediği azarlar yetmemiş gibi bir de şef ile Oh Sae Young arasında kaldı bir ara mutfakta. Ne yapacağını şaşırdı kız.
Oh Sae Young acep ne halt etti şefe diye düşünür olduk hemen. Hatta bir ara korktum dizinin sonunda barışacaklar diye :)) Ama yaptığı hakikaten yenilir yutulur cinsten değildi. Gerçi şef son bölümlerde kızın gönlünü almak için sen hile yapmasaydı ve beni geçseydin ben yine gururum yüzünden seni terkederdim dedi ama yinede yaptığı adiliği hafifletmedi bu cümle. Resmen şefi arkasından vurmuş.:S
Lakin güzel kız Lee Ha Nui. Sanırım Miss Kore'ymiş kendisi. Gamzesi çok hoştu.
San'a sanki margarin reklamı gibi:D Kim San resmen ilanı aşk etti Seo Yoo Kyung' a. Ama kız anlamadı mı anlamak istemedi ben anlayamadım o kısmı.:))
Gumiho' nun kötü sonsengnimi burada uzun saçlı bir aşçı:) Bu çocuk ne güzel göz kırpıyormuş öylee:))
Şef Philip (No Min Woo)'yu müşteriye gönderince Kore takımının arkasından "Aşçıdan çok çay bahçesi müdiresine benziyor" demelerine çok gülmüştüm. Tüm dizi boyunca "Kim San'ın ablası No Min Woo'nun peşini bıraksın ne olur..." diye geçirdim hep içimden. Çok sevmediğim uyuz olduğum bayan oldu Kore dramalarda ama bu kadın resmen iticiydi. Öyle güzel çocuğa böyle bir partner(?) yönetmenin gözümü kördü herhalde. Böyle uyumsuz çift olur mu yahuu??? Kesin akraba torpili vardı bu kadının :lol: :D Sanırım dizi de Min Woo' ya ayıp olmasın diye ona eş yapmış yönetmen ama çocuk yanlız kalaydı daha iyiydi bence böyle daha çok ayıp olmuş.^.^
No Min Woo'nun şeften kafasına yediği tokadı Gumiho'da atmak istedip te atamadım sahnelerin intikamı olarak kabul ediyorum haha:D Thank You şepunnimm:D
La Sfera'nın eski müdürü bir acayipti. Aslında eğlenceli karakterler sayılırdı. Kim San ile aralarında geçen bazı diyologlar hala aklımda...
- Kim San: Sunbe bilgisayar kullanmayı öğrensene...
- Eski Müdür: Grafikleri çizmek çok zor oluyor... haha:))
Bir diğeri:
- Eski Müdür: Seni müdürüm diye çekinen işe yaramaz bostan korkuluğuuuu
- Kim San: şokkk tabiki :D
Dizi diğer romantik, komedilerden farklıydı. Seo Yoo Kyung'un kilerde kapalı kaldığı sahne diğer romantik, komedilerde olsa şöyle olurdu: Şef ile müdür balığı kucaklamak için birbirine girer, şef ile müdür savaşında şef galip gelir ve kızı oradan uzaklaştırıp sevgisini gösterir, mazemeler şans eseri bozulmaz ve sağlam kalırdı. Ama öyle olmadı bu dizi gerçekten bu yüzden güzeldi sanırım.:)
Başka bir farkı ise şuydu: Normalde romantik komedi de adam kıza vurcak gibi yapar ama vurmak yerine öper. (Örneğin; You're Beautiful: Hwang Tae Kyung...:) ) Ama şef öyle miydi patlatıyordu valla kıza:))
Dizide en sevdiğim sahnelerden biri şefin bira yakalama sahnesiydi. :)
Her dizide olduğu gibi bu dizide de bir saçma sahne yakaldım. 11. Bölümde "sipariş gelsin bakalım evet geldi", bu yıl ki sayısal loto talihlimiz.... modunda bir sahneydi.
Son dakika gölü olarak Seo Yoo Kyung' un yarışmaya gireceği gün gibi ortadaydı. Ama Ho Nam'ın elinin yanacağını tahmin etmek şöyle dursun aklımın ucundan bile geçmedi desem yalan olmaz hani:d
Ve diziden öğrendik ki: Karşındakini gaza getirmek ve dediğini yaptırmak istiyorsan inatlaş ve "kendine güvenin yok mu? " de, kesin işe yarıyor :D
Yazımı bende dizi gibi başladığım şekilde bitiriyorum.:)
Hayatımdan bir pasta geçti.
Çok özleyeceğim şefin hiç birşeyi beğenmeyip bağırmasını tekrar yap demesi, alınlarına vurmasını, woohimma demesini, herkesi kovmasını (özellikle müdürü kovdu sahne süperdi). Hiç unutmayacağım bira yakalama sahnesini ve çonçonın(yavşa yavaş) ilerleyen güzel ilişkilerini... Hep aklımda bir yere sahip olacak
Seo Yoo Kyung' un "Yee şepp "demesi ve Şefin "Seo Yoo Kyung' un benden hoşlandığı doğru ama ben onu seviyorum demesi....
Personal Taste beni sinir etmişti. Kadın ile erkek birbiri ile aynı yatağı paylaşırsa birbirlerini sever mesajları asabımı bozmuştu. Ama bu dizi de Choi Hyun Wook pumosunu saf olduğu için masum olduğu için sevdi.
Saf aşkı, masum aşkı görmeyeli izlemeyeli o kadar uzun zaman olmuş ki unutmuşuz varlığını...Hatırlattı Pasta...:)
"Kaja narang" :)
Söyleye bileceğim tek birşey var dizilerde kızlar çok şanslı oluyor:))))
Şef ve mutfağı sizi çok özleyeceğim...
Ahh böyle güzel diziler Türkiye' de olcaktı en az 3 sezon yerdi hani:D
Adı: 파스타 / Pasta
Tür: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 20
Yayınlandığı Kanal: MBC
Yayın Tarihleri: 04.01.2010 - 09.03.2010
Yayınlandığı Günler: Pazartesi & Salı 21:55
Oyuncular:
- Gong Hyo Jin / Seo Yoo Kyung
- Lee Sun Gyun / Choi Hyun Wook
- Lee Ha Nui / Oh Sae Young
- Alex / Kim San
Pasta Orjinal Soundtrack
1. Seni Dinliyorum – Kyuhyun (Super Junior)
2. Gidiyorum – M To M
3. Şanslı Gün – Every Single Day
4. Sevimlisin – Jung Ah (After School)
5. Küçük Yalan – Kim Dong Hee
6. Part Time Sevgili – Clazziquai
7. The Minstrel Boy - Elina
8. Pasta Intro
9. Seni Dinliyorum (Orch ver.)
10. Seni Dinliyorum (Piano ver.)
11. Gidiyorum (Orch ver.)
12. Sevimlisin (Orch ver.)
13. Küçük Yalan (Orch ver.)
14. Part Time Sevgili (Orch ver.)
15. Coincidence (Orch ver.)
16. Waltz 4 Minnie (Orch ver.)
24 Nisan 2011 Pazar
Jang Geun Suk ve Single Klibi...
Şimdi yazmam lazım bir pasta. Ama es geçip tüm işlerimi, bir Kpop haberi vermek ve birazda eleştirmek istiyorum.
Günlük haberler bir göz atıyordum Kore ile ilgili. Jang Geun Suk gördüm bir anda sanki. Evet evet Jang Geun Suk. Gerçi Jang' dan çok benziyor bir Hwang Tae Kyung 'a.
Jang Geun Suk bir single çıkarmış, hem de Japonca. (Korece'yi öğrendik ya eksik kaldı Japonca'm.:S) Bir de klip yayınlamış. Buyrun klip:)
Şimdi söyleyin bana Jang Geun Suk'dan çok Hwang Tae Kyung gibi durmuyor mu? Yanında Jeremy'si, Go Min Nam'ı eksik.Rap kısımları söyleyen Shin Woo'u eksik değil mi?
Severim Jang Geun Suk'u. You're Beautiful ile öyle bir gözüme girdi ki ama her geçen gün gözümüzü çıkarmaktan. Canım Jang'ın o saçlarının hali ne? Ne olur kestir şunları. İlla ki askere mi göndermek lazım seni saçını kestirmen için. Klibinde kız oynamasına gerek kalmamış zaten. O kızımsı saçlarını Jang Geun Suk'u tanımayan biri ayırt edemez herhalde.
Oysa daha dün akşam Beethoven Virus'ü bitirdikten sonraki tek memnun kaldığım şey Jang Geun Suk'du. Ne kadar şeker tatlı olduğunu, final bölümde saçının montunun güzelliğini anlatıp, Hong Gil Dong'da gözümden düşen Jang'ın burda tekrar gözüme girdiğini, gülümsemenin bir insana ancak bu kadar yakışacağını falan anlatmak isterdim ama ortada Jang Geun yok ki bu klipte. Burda var bir Hwang Tae Kyung.
Günlük haberler bir göz atıyordum Kore ile ilgili. Jang Geun Suk gördüm bir anda sanki. Evet evet Jang Geun Suk. Gerçi Jang' dan çok benziyor bir Hwang Tae Kyung 'a.
Jang Geun Suk bir single çıkarmış, hem de Japonca. (Korece'yi öğrendik ya eksik kaldı Japonca'm.:S) Bir de klip yayınlamış. Buyrun klip:)
Şimdi söyleyin bana Jang Geun Suk'dan çok Hwang Tae Kyung gibi durmuyor mu? Yanında Jeremy'si, Go Min Nam'ı eksik.Rap kısımları söyleyen Shin Woo'u eksik değil mi?
Severim Jang Geun Suk'u. You're Beautiful ile öyle bir gözüme girdi ki ama her geçen gün gözümüzü çıkarmaktan. Canım Jang'ın o saçlarının hali ne? Ne olur kestir şunları. İlla ki askere mi göndermek lazım seni saçını kestirmen için. Klibinde kız oynamasına gerek kalmamış zaten. O kızımsı saçlarını Jang Geun Suk'u tanımayan biri ayırt edemez herhalde.
Oysa daha dün akşam Beethoven Virus'ü bitirdikten sonraki tek memnun kaldığım şey Jang Geun Suk'du. Ne kadar şeker tatlı olduğunu, final bölümde saçının montunun güzelliğini anlatıp, Hong Gil Dong'da gözümden düşen Jang'ın burda tekrar gözüme girdiğini, gülümsemenin bir insana ancak bu kadar yakışacağını falan anlatmak isterdim ama ortada Jang Geun yok ki bu klipte. Burda var bir Hwang Tae Kyung.
23 Nisan 2011 Cumartesi
Oh! My Lady...
Super Junior'ın süper yakışıklısı Siwon dizi yapar da ben izlemem mi? Zaten bazı sahnelerde Siwon'a bakmaktan diziyi izleyemediğimi itiraf etmeliyim. Diğer diziler ile kıyasladığımda çok basit sıradan bir yapım gibi geliyor bana. Hatta saçmaladıklarını düşündüğüm sahneler ile Siwon'a yakışmadığını düşündüğüm sahneler var. Ama sonuç itibariyle Siwon sayesinde oldukça eğlenceli ve katlanılabilir bir diziydi. Fakat favori olmak için bence zayıf bir dizi.
Aslında dizinin başlarında Siwon'un oyunculuğu da yavan geldi. Her an arkadan Suju'nun diğer üyeleri fırlayacakmış gibi hissettim. Ama sonradan bu ön yargım kırıldı. Siwon bir kaç diziden sonra mükemmel bir oyuncu olacak bence.:))
Choi Si Won'u tanıyan herkes bilir ki Siwon yakışıklılığı kadar çok kullandığı jest ve mimikleri ile de bilinir. Dizide beni güldüren Siwon'un bu jest ve mimikleriydi işte. Hayranlarından kaçarken çocuğu taşıması süperdi. Sanki karpuz taşıyor gibiydi.:D Uyurken titreyen telefonu sanki içinde titriyor gibiydi. Gözlerini aça aça konuşmasına, alışverişe gidelim demesine bayıldım. Ortama ilk girişindeki karizması bizim eve de gel Siwon dedirtiyordu adeta. :D Kırmızı ceket bu kadar mı yakışabilir bir insan :))
Kızı kaybolduğunda sinirden herşeyi yıkabilecek siwon:) Ajummasına yavaş yavaş aşık olan Siwon... özetle bu dizi benim için yalnızca Siwon:)) Tekrar izlerim ama sırf Siwon için...
O zaman sizleri resme boğuyorum biraz.:))
Dizinin vazgeçilmez repliği "ajumma"ydı. Zaten ana karakterde ajumma gibiydi. Ajumma iyiydi hoştu da Siwon'u finalde sürüm sürüm süründürdü ya öldüresim geldi bir ara. Sanki Siwon'dan iyisini bulacak. Eski kocası tam bir salaktı ajummanın. Bencil, ukala, cahil cühela bir karakterdi.
Yoo Ra cadısını öldürmek geldi içimden. Kız her ne kadar dizinin sonunda iyi bir tutum sergilese de bana hep bir şeytanlık planlıyormuş gibi geldi. Kızın bakışlarında bir acayiplik var. Diğer dizilerde de öyle. Ama güzel kız gerçekten. Yalnız o rengarenk boyalı tırnaklarına ayrı sinir oldum. Ne kadar iğrenç duruyordu.
Yoo Shi Joon ile Han Jung Ah çifti çok tuhaflardı. O kadın kocasını aldatacağına ayrılsaymış ya. Aldatmanın ne alemi var? Hadi aldattın bunu kocanın gözüne sokmaya ne lüzum var. Yoo Shi Joon soğuk nevaleyi güzel oynamış. Ama bu kadar ruhu donuk insan var mı yahu dünyada. Beethoven Virus'deki Kang Mae'den bile ruhsuzdu. Ama yinede karizmatik bir adam bence.
Gazetecilere sinir oluyorum dizilerde. Adam takmış Siwon'un hayatını karartmaya:S Ama otoparktaki küçük bir çocuk tarafından dilenci yerine konulduğu sahne çok komikti. Finalde Siwon hakkındaki olumlu yazıları sayesinde de seyircinin gözüne girdi. Siwon gazeteciye içini açarken çok şekerdi. Ajummaya olan aşkını ciddi ciddi anlatıp sonunda kocaman gülümsemesi... (cümlenin sonuna istediğiniz fiili getirin.:))
Aklı olmayan menajerden bahsetmek bile istemiyorum. İnsan kendisine abi diye hitap eden birine şantaj yapar mı yahu? Piyasa gerçekten böyle mi? Milli piyango bana bir çıksın, tüm sevdiğim oyuncuları, şarkıcıları bir şirket kurup kendi himayeme alacağım.:))
Ve son olarak dizinin en sevdiğim ikinci karakteri. Sung Min Woo 'nun kızı Ye Eun' den bahsetmek istiyorum. Ne şeker bir ufaklıktı öyle o. Çok tatlı ve çok sevimliydi. (aynı Siwon gibi:D ) Siwon ile Ye Eun'ın sahneleri dizinin en nomu kiyovo(çok sevimli) yerleriydi bence...
Siwon'un menajera yumruk atması çok saçma geldi bana. Dövüşme sahneleri de çok gereksiz geldi gözüme yakıştıramadım Siwon'a. Yoo Ra ile Siwon kaplıcaya gitmek için, sanki balayına gidiyorlarmış gibi bir yığın alakasız kıyafet aldılar. Abartmak böyle birşey herhalde. Ayrıca kız Siwon'nun abarttığı kadar güzel durmuyordu o elbise ile. hıhh :D
Dizide en sinir olduğum şey ise Siwon'un yarım bölüm boyunca boynundan bir türlü çıkarmadığı kolye ile tasma arasındaki bir göreve sahip abajur bozması ile kasap perdesi benzeri o acayip süstü. Süsten başka herşeye benziyor ya neyse...
Adı: 오! 마이 레이디 / Oh! My Lady
Tür: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 16
Yayınlandığı Kanal: SBS
Yayın Tarihleri: 22.03.2010 - 11.05.2010
Yayınlandığı Günler: Pazartesi & Salı 20:55
Oyuncular:
- Chae Rim / Yoon Gae Hwa
- Choi Si Won / Sung Min Woo
- Lee Hyun Woo / Yoo Shi Joon
- Park Han Byul / Hong Yoo Ra
- Moon Jung Hee / Han Jung Ah
Oh! My Lady Orjinal Soundtrack
1. Sen Bir Bebek - Sunny (SNSD)
2. Apta mıyım? - Jo Sung Wook
3. Aşk - 포맨 (4men)
4. Şehrin Meleği - DJ An Gwa Jang
5. Çiçeğin Açması
6. Sen bir bebek (Scat ver.) - Sunny (SNSD)
7. Aptal mıyım? (Gitar ver.)
8. Acı Gülümseme
9. Aşk (Bossanova ver.)
10. Şehrin Meleği (Inst.)
21 Nisan 2011 Perşembe
I'm a Cyborg, but It's OK.
Orijinal adı: 싸이보그지만 괜찮아 / Ssaibogeujiman Gwaenchanha (Cyborgum, Ama Sorun Değil))
Bilinen Adı: I'm a Cyborg, But That's OK
Yönetmen: Park Chan-Wook
Yazar: Jeong Seo-Kyeong, Park Chan-Wook
Süre: 105 dakika
Vizyon Tarihi: 7 Aralık 2006
Oyuncular:
- Rain / Park Il-Sun
- Im Soo-Jung / Cha Young-Goon
İzlemeden önce insan bir kaç kez düşünüyor açıkçası. Ama ben hemen tavsiyede bulunmak istyorum: Düşünmeden izleyin. Film ilk başladığında ne olduğunu kesinlikle anlamıyorsunuz. Hatta siz anlam vermeye çalışıncaya kadar filmin yarısı geçiyor. Çümkü oldukça akıcı bir film. Bir sonraki anda ne olacağını kestiremiyorsunuz. Bugüne kadar yapılan tüm akıl hastanesi filmleri dışarıdan birinin gözü ile yapılmıştı. Ama bu filmde tamamiyle hasta gözünden olaylara bakılmış. O yüzden türünün en iyi filmlerin biri bence. Hatta daha önce böyle bir film ne duydum ne izledim. Çok güzel bir yapım koymuşlar ortaya.
Herşeyin akılda başladığını söylerler ama film herşeyin kalpte başladığın derinden vurguluyor. İnsanlar aklını kaybetse bile duygularını kaybetmez. Zaten insana aklını kaybettiren de duyguları değil midir?... :))
İyi Seyirler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)