25 Kasım 2011 Cuma

Can You Hear My Heart

          İzlerken hem ağlayacağınız hem güleceğiniz, severek izleyeceğiz hatta izlerken yaşayacağınız bir diziye daha göz atıyoruz bugün blogumuzda.:))



          Öncelikle söylemeliyim ki, ben diziyi çok sevdim. Karakterlerin -iyi olanlardan bahsediyorum- hepsini çok sahiplendim. Özellikle Cha Dong Ju ile Bong Ma Ru'yu:)) Her ne kadar şu ortadaki basketpotası kafalı kızın peşinden bütün oğlanların koşmasını için için kabul edemesem de diziyi bütünüyle sevdim.
          Bu sebepten ötürüdür ki siz bu diziyi izlemediyseniz, bu yazıyı da okumayayız. Her ne kadar karakterler üzerinden gitsemde içerisinde bol spoi bulunacaktır. Her yazıda bu uyarıyı yaptığımın farkındayım ama sonra şikayet alıyorum uyarmayınca.:))
          İlk 4,5 bölüm çocukluk dönemi anlatılıyor bildiğiniz gibi. O 4 bölümde herşey o kadar hızlı, orjinal ve hüzünlü ki göz yaşlarınıza engel olamıyorsunuz. Çocukluk dönemleri 5. bölümün ortasında küçük Dong Ju'nun dünyasındaki tek ses olan fasulye kesesine bağlanıp, ayaklarının üzerine durmaya psikolojik olarak kabul etmek zorunda kalışı ile son buluyor. Ve 15 sene boyunca sessiz, yanlız dünyasında bin bir entrika ile yıllarca savaşmış ve gelecekte de savaşmak zorunda kalan Dong Ju'yu görmek içinizi burkuyor.


          Bu oyunculuk çok acayip bir şey yahu. Bir oyuncuyu bir kez izlemeye görün sırf göz aşınalığından için için sahipleniyorsunuz. Karakteri daha çözümsemeden sırf oyuncu sayesinde sevebiliyorsunuz hemen. Mesela Kim Jae Won. Önceki yapımlardan olan tanışıklığımız onu hemencik sahiplenmeme sebep oldu bu dizide.:))
          Zaten Dong Ju karakterini kim oynarsa oynasın sahiplenilebilecek modda bir karakter. İçten içe kaçık anası gibi duyamadığını kabul edemedim bende bir süre. Hatta tüm dizi boyunca Dong Ju duyuyormuş da diğerleri duyamıyormuş gibi hissettim ben çoğunlukla. Zaten aslında Dong Ju'nun en şikayetçi olduğu durum bu değil miydi? Herkes kendi kafasına göre hareket edip yanlızca kendini duyuyordu. Tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi. Yani demek istediğim karşı tarafa (bu taraf ben oluyorum:)) dizi geçirmek istediği tüm duyguları geçirebilmiş. Senaryo oyunculuk gayet iyiydi.:))
          Hani hep denir ya " En azında yürüyorsun, konuşuyorsun, duyuyorsun, görebiliyorsun. Ne olursa olsun sağlıklısın, en önemlisi de bu. Halinize şükredin." Hepimiz bu durumu biliriz ama tam olarak algılayamayız ya, Dong Ju bize buna anlatabildi. Nasıl mı? Herşeyin sesini kendi çıkararak, rüzgarın, havlayan köpeğin, fışkıran suyun... İşte o zaman gerçekten mutlu oldum duyabildiğime. Şarkı dinleyebildiğimde, sesleri ayırt edebildiğime... İnsanları anlayabilmek için gözlerini onlara dikmek zorunda oluşu, sadece dudak okumak değil gözlerinden geçenleri anlayabilmek için gözlerini ayırmayışı; önemli olanın birini görmek yada dinlemek olmadığı aksine tüm bunları bir araya getirerek önemli olanın birini anlamak olduğunu anlattı bize gizliden.:)
          Zorlu haline rağmen Cha Dong Ju çok sevimliydi. Büyümemiş ufak çocuk tavırları, U Ri 'ye yaptığı oyunları çok güzeldi. Keşke romantik sahnelere azıcık daha ağırlık verebilselerdi. Daha iyi olurdu. Romantik sahne demişken en sevdiğim romantik sahneden bir resim paylaşmak istiyorum hemen.:))

           Cha Dong Ju'nun dünyasındaki tek ses, Bong Ma Ru'nun sevmediği dünyasındaki birlikte olmaktan mutlu olduğu tek canlı Bong Woo Ri, Uri Uri Bong Uri. Bu kızın en sevdiğim yanı ismi.:)) Ağabeyinden kopamayan, Dong Ju'dan cayamayan, babasını avutmadan yatamayan, büyükannesine bakmadan duramayan, cadaloz üyev halasına; hala diye seslenmekten vazgeçemeyen saygılı sevecen başrol kızımız. En baştada dediğim gibi kıza karşı bir gıcıklığım olmasada o pota saçlının peşinden üç oğlanın koşmasını için için kabul edemedim:) Yani kızımız yine pota saçlı olaydı kabulümdür ama az daha güzel olaydı, ne olurdu yahu. Yani beni oynatsalar ben daha güzelim işte hıh:D
          Dizimizin en yanlız karakteri Bong Ma Ru yada kamuflaj adı ile Jang Jun Ha. Belki her seferinde en çok ona üzüldüm. Çocukken kötü biri olacakmış gibi bir izlenim verse de büyüdüğünde şeker mi şeker bir oğlancık oldu bizim Ma Ru. Ailesini her ne kadar sevmiyor görünse de her zaman özleyen ufaklık ailesi ile karşılaştığında üzüntüden darma duman oldu. Hiç bir şey bilmeden etrafta Dong Ju'ya yardım ettiği zamanlarda çok şekerdi bizim Maru. Gerçekleri öğrendiğinde kötü adam olmasın diye içim parçalansada kötü olduğunda bile sevdim Maru'yu. Hatta kötü olduğuna hiç inanamadım. Dizinin sonunda "Dong Ju'ya sana yardım etmek için böyle davrandım, şakaydı hepsi" demesini bekledim. Her ne kadar öyle bir sonuç çıkmasa da sonunda Cha Dong Ju'yu gerçekten kardeş yerine koyduğu gösterdi yangın sahnesiyle birlikte. En güzeli ise ailesine geri dönmesiydi. 16 yıllık hasret ve bekleyen pilavlar sonunda son buldu. Sürekli ağlayacakmış gibi bakan psikopat Marucan da yüzünde güller açan haline geri döndü. Gülümsemek daha çok yakışıyor ona.:)) Nam Goong Min'in oyunculuğunu genel anlamda beğensem de o büyükannesi ile konuşurken ki sahne neydi öyle yahu. Elinden şekeri alınmış anaokulu çocuğu gibi zıplaya zıplaya ağlaması, o an gözünden yaşlar süzülen bende gülme krizine sebep oldu. :)

          Dizinin sonunda adalet yerini buldu, mutlu sona kavuştuk tam diyecektik ki büyükanne ölmesin mi? Young Kyu'yu küçükken taşıdığı gibi büyükanne Young Kyu'nun sırtında öldü ya o kadar anlamlı geldi ki bana ağlamadan duramadım. Young Kyu demişken, herkes ona aptal dedi ama bence en akıllı oydu. Küçük yaşına rağmen üvey olduğunu asla unutmayan, herkesten çok kafası çalışan tek insan oydu. Sadece biraz saftı. Çok sevdim Young Kyu'yu da büyükanneyi de. Hele söyledikleri şarkı dudduridururiri, diziyi izlerken sürekli o şarkıyı mırıldandım bende. Küçük Mi Suk ile Young Kyu'nun "yıldızlara soralım" deyişine bayıldım bir de.:))

          Diziyi çok sevmiş olmama rağmen anlam veremediğim bazı noktaları da oldu. Woo Ri'nin Ma Ru'ya neden elbise çanta aldırdığı anlamadım. Gerçi onlar nedeni açıkladı ama bana yine de mantıksız geldi. Bong Woo Ri'nin hep arkadaş olarak gördüğü halde ilk başta Lee Seung Chul'u neden öptüğünü, neden sapık gibi davrandığını hiç anlamadım. :) Choi Jin Chul ne ara insafa geldi, pişman oldu anlamadım, çok araya sıkışık kaldı o kısım. Oğlanların hayatını karartan Dong Ju'nun dengesiz annesi Tae Yeon Suk'un son bölüm üzüntüsünden kendisini eve kapattığı, yataktan çıkmadığı halde makyajından ve değişik takılarından vazgeçemeyişini hele hiç anlamadım. :)) Dong Ju ile Woo Ri'nin gereksiz ayrılışını hiç anlamadım, anlamak istemedim:D Zaten 2011 dizilerinin modası haline geldi bu çiftlerin kendi istekleriyle bir bölüm ayrılması. Bütünlemesine anlam veremiyorum bu olaya.

          Yinede çok sevdiğim bir dizi oldu Can You Hear My Heart. MBC'den güzel dizi izlemek kolay değil malum.:) Bu diziyi bana tavsiye eden çingucuğum Trebleclef 'e sonsuz teşekkürler etmek istiyorum. Ve bu yazıyı da kendisine armağan etmek istiyorum. Ben yazıdan pek memnun kalmasamda umarım çingum beğenir.:))


Adı: 내 마음이 들리니 / Nae Maeumi Deulrini (Kalbimi Duyabiliyor Musun?)
Bilinen Adları: Can You Hear My Heart / Do You Hear My Heart
Tür: Romantik, Dram
Bölüm Sayısı: 30
Yayınlandığı Kanal: MBC
Yayın Tarihleri: 01.04.2011 - 10.07.2011
Yayınlandığı Günler: Cumartesi - Pazar 21:55

Oyuncular:
  • Kim Jae Won / Cha Dong Joo

  • Hwang Jung Eum / Bong Woo Ri

  • Nam Goong Min / Jang Joon Ha - Bong Ma Roo

  • Go Joon Hee / Kang Min Soo

  • Lee Kyu Han / Lee Seung Chul


OST:
1 Beni Duyabiliyor Musun 들리나요 (지아)
2 Sadece Seni Duyabiliyorum 그대만이 들려요 (
Kim Jae Suk 김재석)
3 Seni Seviyorum 당신을 사랑합니다 (
Gavy NJ 가비엔제이)
4 Küçük kızla küçük oğlanın karşılaşması 소녀 소년를 만나다 (마술모자 퍼레이드)
5 İyi İnsan 좋은 사람 (
Hwang Jung Eum 황정음)
6 Aptal 바보야 (
PostMen 포스트맨)
7 Orada Olacağım 내가 거기로 갈게
8 Beni Hatırla
9 İlk Saat
10 내 마음이 들리니 
11 Funeral Home 
12 U Ri Dong Ju 우리동주 
13 Gizli Sevgim
14 Benimle Oyna
15 Benimle Oyna (Gitar Ver.) 
16 들리나요 (Enst.)
17 그대만이 들려요 (Enst.)
18 Seni Seviyorum 당신을 사랑합니다 (Enst.)
19 Aptal 바보야 (Enst.)


18 Kasım 2011 Cuma

Lie To Me



          Lie To Me hakkında çok olumsuz yorumlarla karşılaştım. Bu yüzden kötü bir dizi bekliyordum açıkçası. Peki kötü olduğunu düşündüğüm diziyi neden izledim? Aslında uzun süredir erteliyordum. Ama üç çok kuvvetli nedenim oluştu birden:
1- 2011 bitmek üzere ve ödül törenleri gelmeden tüm 2011 dizilerini izlemek istiyorum. Sanki ödülü ben vereceğin ne saçma bir neden değil mi?:) Neyse merak işte deyip geçelim:))
2- Söz konusu oyuncu Kang Ji Hwan olunca... Havada, karada her koşulda izlemek istediğim oyunculuğunu acayip beğendiğim insan dizide oynayınca... nasıl izlemem?:) Tüm Kang Ji Hwan yapımlarını ne kadar kötü olursa olsun izlemeliyim. Çünkü biliyorum Kang Ji Hwan yine iyi oynayacak. Ki ben hiç sevmediğim Coffee House bitirmiş biriyim.:))
3- En önemli, en tetikleyici, en büyük sebebim ise canım çingum Işık'ın tavsiye etmesiydi. Bu sebepten ötürü bu yazıyı da Lie To Me sever Işıkcığıma armağan ediyorum.:))

          Dizinin ilk sekiz bölümü güzeldi. Ama sonrasında tempo düştü düştü, dizi sıradanlaştı. Buna rağmen ben diziyi sevdim. Hele o ilk sekiz bölüm acayip sevdim. Ancak bu duruma en etkili kısım Kang Ji Hwan'dı sanırım. Zaten oyunculuğunu pek sevdiğimi artık biliyorsunuzdur. Titiz, kibar, özgüveni tavan yapmış, karizmatik, yakışıklı, ilk hoşlanmaya başladığı zamanlarda bunu kabul etmeyen ama bu yeni duygular karşından şaşkına dönen çocuksu, sevimli, sempatik, korktuğunda abartıp çalılıklara yapışan :D, ciddi olması gerektiğinde duygularına engel olamayıp ses tonundaki imaları... tam bir Kang Ji Hwan oyunculuğu vardı yine ortada. Sinirli olmak bir insana bu kadar mı yakışır.:) İdeal koca olmayı becermek marifet değil oyunculukta ideal koca olmaya yakışmak marifet bence.:D Tüm kadınların ilk görüşte beğendiği bir adamı oynamak Kang Ji Hwan'a bir başka yakışıyor sanki.:))
          Yani ben derim ki "Kang Ji Hwan uğruna izlenmesi gereken bir dizi". En azından ilk sekiz bölümü kesin izleyebilirsiniz.
          Övgülerim bitti. O halde yazıda burada bitti. Hayır bitmedi. Ne kadar seversem seveyim eleştirmeden duramam ben:D Dolasıyla eleştirmeye meyilli Lie To Me 'ye torpil yapamayacağım.:)) Yani burdan sonra bol spoi.:))
          Benim fikrimce oyuncular gayet iyiydi. Zaten Yoon Eun Hye ile Kang Ji Hwan'ı izlemediğimiz kaç yer kaldı. Ee yönetmen de iyiydi, Secret Garden yönetmenlerinden. O zaman dizi neden çok çok iyi değil. Sorun kesinlikle yazar. Sanki yazar romantik komedilerde en çok beğendiği hangi sahneler varsa kendi senaryosuna da yazmış son bölümler. He orjinal fikirleri yok muydu? Elbetteki vardı. Karoke sahnesi, kola sahnesi, meydana çıkıp yırtınma sahnesi ("Ben Ah Jung'u seviyorum" diye haykıran Ji Hwan'dan bahsediyorum. Oraya ayrı geleceğim biraz sonra.:)) daha önce görmediğim sahnelerdendi. Ama yan kadın karakteri bilmem kaç dizide gördük daha önce. Hatta kızım giyiniş görünüşü konuşuşu bile diğer diziler ile aynıydı. Bir de kalkıp her dizideki gibi Ki Joon'un haberi bile yokken "evleneceğiz" diye Ah Jung'u uzaklaştırmaya çalıştı ya... Bu karakterde sıradanlık diz boyu. Sonra Ah Jung'un işinden atılması ve işini bir bölüm sonra geri alması çok beklendik bir olay. Resmen bölüm doldurulsun diye yapmışlar hıh.:)
          Tatil köyü sıradanlığına ne demeli. Nedense aynı anda gitmeleri icap ediyor oraya. Sonra başrol kızımız beklendiği gibi o kapalı yola giriyor. Nedense bir de bulunabilsin diye telefon süsü düşüyor, kayıyor ve ayağını yerden oynatamayacak kadar çok incitiyor. Hadi hepsini kabul ettim. Ama en anlamadığım noktayı sormak istiyorum; Hyun Ki Joon 'un  telefonu çekiyorsa aynı model telefon olan Gong Ah Jung'un telefonu neden çekmiyor. Telefon düştü bozuldu desem e kız hastane de yine o telefonu kullanıyor. Ve her daim onca otel içinde nedense World Otel oluyor. Yani özetle hep bir karşılaştırma kısmı... Tabi sık sık birbirini gören insanlar için kolay bir araya gelmek, sıkıyorsa 3 ay sonra pat diye karşılaşsınlar hıhh :D Burdan o yazara sesleniyorum. Ablacım asıl aşk acısı görememekte yatar. Karşılaşmak için mazeretler yaratamamakta yatar. Mantığın karşılaşmak istememesine rağmen gözlerin inatla onu aramasında yatar. Bunlar aşk acısını dandik ayrılıklar ve anlamsız karşılaşmalardan ibaret sanıyor sanırım.:)) Tabi aşkta tesadüfler vardır ama bu kadar sıradan düz mantık değil. Aşk mantığını ters yatırıp 40 takla attırır üstüne bir de. Ben diziyim diye yırtıyor kendini senaryo. Dediğim gibi tüm suç bence yazarda.:))
           Ya yedi harika jürisi saçmalığına ne demeli? Bunun için yönetmeni de paylamak istiyorum hemen. Adamların fıkralardaki gibi bir Japon, bir Fransız, bir İngiliz modundaki tavrını vurgulamak için ayrı dillerde konuşturmaları ve buna rağmen Hyun Ki Jun'un sadece Japonca çeviri yapması mantık sınırlarımda tavan yaptı. Bu adamlar Japonca biliyorsa -ki böyle ortak bir dünya olayında hepsi %100 İngilizce anlaşırlar- neden inatla farklı dilde konuşuyorlar. Yok bilmiyorsa Ki Jun hepsine ayrı ayrı mı çevirdi. Ayrıca bu adamlar kendi aralarında nasıl anlaşıyor. Üstelik Ki Jun madem bu kadar zeki, her dili biliyor. Çinli iş adamları ile çalıştığı halde niye Çince bilmiyor. Yani dil olayı dizinin en rezil olaydı bence. Hele Ah Jung'un Jeju'yu Korece tanımlarken arkada Kang Ji Hwan'ın sessizce çeviri yapıyormuş gibi dudaklarını oynattığı sahnede ben yerlerdeydim gülmekten. O yüzden Jeju tanımına konsantire bile olamadım malesef.:))
          Çok mu acımasız oldu eleştirilerim.O halde sevdiğim şeylere geri dönelim.:)
Ben Ki Jun'un sekreteri Park Gun'u çok sevdim. İnatla kendi patronuna rest çekip her seferinde "Ben Ah Jung'un tarafındayım" diye diretmeseydi ve Hyun Sang Hee, Gong Ah Jung'a yardım etmeseydi biraz zor kabullenirdi Ki Jun, Ah Jung'u sevdiğini.:))
          En sevdiğim diyalogdan bahsetmek istiyorum bir de. Ah Jung'un babası uyuyan Kang Ji Hwan'a bakıp kızına sorar: Bunun neyini seviyorsun? Ben cevap veriririm: Çok yakışıklı, görmüyor musun?:D
Gözüm Ah Jung'un cevabı olan alt yazıya kayar: Çok yakışıklı.  Ben: Hahaha:D
          Bu kadar Ah Jung demişken, Yoon Eun Hye'den bahsetmeden geçersek ayıp olur değil mi? Herşey iyiydi, güzeldi, sıradanlaştığı zamanda katlanılabilirdi ama o Yoon Eun Hye'nin ağlaması ne felaketti ya. Aşk acısı mı çekiyor yoksa kabız mı olmuş, dışarıdan biri görse ayırt edemez fikrimce.:))
          Gelelim son olarak bayan seyircileri en çok etkileyen romantik sahnelerden ikisine.
      1. Meydana çıkıp yırtınma sahnesi: Duyar gibiyim, hepinizin ne romantik sahneydi dediğinizi. Ama biri beni böyle ortalık yere çıkaracak, ben seviyorum bu kızı diyecek hatta kendini yırtacak, ona bir çarparım bir daha çarparım :D Ben kesinlikle odun bir insan değil ama bu derece rezil olmaya katlanamam valla :D Neden? Çünkü bizim buralarda insana ay ne romantik diye bakmazlar. "Ana deliler bak napıyorlar be bunlar" diye dalga geçerler maaz Allah.:))
      2. Ayakkabı sahnesi: İşini kaybeden Ah Jung üzüntüden partiden kaçarken dağları devirip ayakkabısız dışarı fırladığını hatırlarsınız. Sonrasında külkedisini bulmuş prens modunda ayakkabıları giydiren Hong Ki Jun size çok romantik geldi değil mi? Yok yok kabul ben odunlaşmışım. Ben ondan da çok hoşlanmadım yavf. Arabaya binecekti madem arabada söyleydi söyleceklerini. Söyle söyle yanına bin. Pehh. Bir erkek bu kadar abartılı romantik olursa ben samimi bulmam arkadaş, oyuncudur o erkek bi kere.:))
         
          Sonuç itibariyle güzel başlayan ama her dizinin kaderine maruz kalıp sıradanlaşıp biten bir diziydi. Ben yinede sevdim. En azından ilk sekiz bölümün izlenmesi gerektiğini düşünmekteyim.



Adı: 내게 거짓말을 해봐 / Naege Geojitmaleul Haebwa
Diğer Adı: 달콤한 스캔들 / Dalkomhan Scandal
Bilinen Adları: Lie To Me / Try Lying to Me / Sweet Scandal
Tür: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 16
Yayınlandığı Kanal: SBS
Yayın Tarihleri: 09.05.2011 - 28.06.2011
Yayınlandığı Günler: Pazartesi - Salı 21:55

Oyuncular:

  • Kang Ji Hwan / Hyun Ki Joon

  • Yoon Eun Hye / Gong Ah Jung

  • Sung Joon / Hyun Sang Hee

  • Jo Yoon Hee / Oh Yoon Joo

  • Hong Soo Hyun / Yoo So Ran - Ryu Seung Soo / Chun Jae Bum
              


OST:
01 뻔뻔한 거짓말 – 허가윤(포미닛) (4minute)
02 3!4!0! (쌈박 한 사랑 공식) – 자두 3!4!0! /Jadu
03 이 밤이 지나가면 – 김형준
04 안녕 정말 안녕 – 엠투엠 /M To M
05 I Belong To You – 엠블랙(MBLAQ)
06 You Are My Love – 김연우
07 구름 위를 거닐다 – 조규찬
08 안녕 정말 안녕 (Inst.)
09 You Are My Love (Inst.)
10 구름 위를 거닐다 (Inst.) 


          Çinguma armağan ettiğim bu yazı içime sinmeyip, biraz darma duman olduğuna karar verdiğim için bu resimleri de yanında hediye etmeyi uygun gördüm.:))

13 Kasım 2011 Pazar

MAMA 2011 Adaylarında Gözüme Takılanlar (Bölüm 3)

<------ Önceki



14. En İyi O.S.T

          Bu kategoriye adil oy verebilmek için şarkıların Türkçe Altyazılı videolarını izlemenin daha doğru olacağını düşünüyorum. Fakat burada paylaşmayacağım. Youtube'da şarkıları; Turkish Sub kelimeleri ile ararsanız bulabilirsiniz.:)

Baek Ji Young - That Woman (Secret Garden OST)
Neden bilmiyorum ama içimden canlı performansı paylaşmak geldi.:))


IU - Someday (Dream High OST)
Aslında ben Dream High OSTları içinde en çok "Gitme" şarkısını seviyorum ama...:)



Yim Jae Bum - Love (City Hunter OST)
Ses olarak ilk başta kulağa yabancı gelse de sözleri güzelmiş.
"Sarang, geu sarang ttaemune, geu saram ttaemune (Aşk, o aşk yüzünden, o kişi yüzünden)..." kafiye çok güzel.:)



Tae Yeon - Love You (Athena: Doddess Of War OST)
Giriş müziğini beğendim, Titanik'i hatırlattı bana.:)



Huh Gak - Please Don't Forget Me (The Greatest Love OST)


Sonuç: Aday olan 5 dizinin sadece ikisini izlediğim için; en çok hangi OST diziye çuk diye oturmuş bilemedim. Sadece sesi değerlendirmeye kalksam "Zaten daha önce yaptık, ne diye OST kategorisinde de ses değerlendireyim" diye acayip bir düşünceye kapıldığım için adaletli bir seçim yapamadım ne yazık ki.


15. En İyi Music Video

Brown Eyed Girls - Sixth Sense


Big Bang - Love Song


Sunny Hill - Midnight Circus



Jang Kiha and The Faces - Just Know Each Other
Dün performanslar karşılaştığımız bu grubun kliplerini izlemiştik ve diğer çalışmalardan çok farklı olduğunu görmüştük. Bende ilk izleyişte bir şaşkınlık yaratsa da sevdim ve gördüğüm en yaratıcı kliplerden. Bu arada grubun performansını sonunda buldum, tıklayın:)) Gayet normaller...:))



UV - Itaewon Freedom
Huhaha :D





          (Önceki kategorilerde olan bütün adaylar son iki kategoride de adaylar. Bu sebeple tekrar klipleri sayfada paylaşmayacağım. Hem size hem bana külfet olmasın değil mi?:))

16. Yılın Şarkısı


  • Kim Kun Mo - It's Sadder Than Yesterday
  • Kim Hyun Joong - Break Down
  • DAVICHI - Don't Say Goodbye
  • TVXQ - Why ( Keep Your Head Down)
  • LEESANG - Turned Off The TV
  • Mighty Mouth - Tok Tok
  • Jay Park - Abandoned
  • Baek Ji Young - That Woman (Secret Garden OST)
  • BEAST - Fiction
  • BIGBANG - Tonight
  • Girls Generation - The Boys
  • Super Junior - Mr. Simple
  • Secret - Shy Boy
  • SISTAR19 - Ma Boy
  • IU - Good Day
  • MBLAQ - Mona Lisa
  • Lee Hyun - You Are The Best of My Life
  • Infinite - Be Mine
  • Yim Jae Bum - Love (City Hunter OST)
  • Jaurim - IDOL
  • Jang Kiha and The Faces - Just Know Each Other
  • Jang Woo Hyuk - Time is (L)over
  • Clover - La Vida Loca
  • Tablo - Bad
  • Tae Yeon - I Love You (Athena OST)
  • T-ara - Roly Poly
  • 4minute - Mirror Mirror
  • Huh Gak - Hello
  • Hyun-A - Bubble Pop
  • 2AM - You Wouldn't Answer My Calls
  • 2NE1 - I Am The Best
  • 4Men - Once While Living
  • CNBLUE - Intuition
  • FTISLAND - Hello Hello
  • G.Na- Black & White
  • K.Will - My Heart Beating
  • Miss A - Goodbye Baby
  • Simon D - Cheerz
  • YB - Find the Dream Breaker

17. Yılın Sanatçısı

  • Kim Bum Soo - Last Love
  • Kim Wan Sun - Super Love
  • Kim Ji Su - Miss You So
  • Kim Tae Woo - Echo
  • Kim Hyun Joong - Break Down
  • Dal★shabet - Supa Dupa Diva
  • TVXQ - Why ( Keep Your Head Down)
  • Baek Ji Young - Ordinariness
  • Boyfriend - Boyfriend
  • Brown Eyed Girls - Sixth Sense
  • Brave Girls - Easily
  • BEAST - Fiction
  • BIGBANG - Tonight
  • Seo In Young - Into The Rhythm
  • Sung Si Kyung - Even Now
  • Girls Generation - The Boys
  • Super Junior - Mr. Simple
  • IU - Good Day
  • A-Pink - I Don't Know
  • N-Train - One Lasr Cry
  • Jang Jae In - Toy Soldiers
  • KARA - Step
  • Han Groo - Witch Girl
  • Huh Gak - Hello
  • Whee Sung - Heartsore Story
  • 2NE1 - Ugly
  • 2PM - Hands Up
  • B1A4 - Beautiful Target
  • f(x) - Pinocchio
  • G.Na- Black & White

          Böylece Kore Günlükleri'nin ilk seri yazısının sonuna gelmiş olduk. (İlk ve son olur inşallah.:))
Emeği geçen bütün Youtube kullanıcılarına sonsuz teşekkürler. :) OSTları Türkçe'ye çeviren bütün arkadaşlara da sonsuz teşekkürler.:) Ema Ödülleri'ndeki başarılarından ötürü gururumuz Big Bang'e de sonsuz teşekkürler. (Bir VIP olmasamda gerçekten o kadar gururluyum ki her Kpop yazısının altına not düşebilirim.:D)

          Bu seriyi okuyan, yorum yazan yada yazacak olan bütün okuyucu çingulara da teşekkürler. Anneme, babama bana bilgisayar aldıkları için sonsuzzz teşekkürler. :D Taşa toprağa, bilgisayar masama, kulaklıklarıma teşekkürler. En önemlisi Allah'a bana böyle bir zeka verdiği için sonsuz şükürler. :)) (Okuyanda profesör sanır:D Yinede kendime yetecek aklım var şükür, pek belli etmesemde:))
          Ödül alan ünlülerin heyecandan herşeye teşekkür ettikleri gibi bende teşekkür ettikten sonra huzurunuzdan ayrılıyorum:D Ödül sahiplerinin açıklandığı MAMA gecesinde görüşmek dileğiyle...


12 Kasım 2011 Cumartesi

MAMA 2011 Adaylarında Gözüme Takılanlar (Bölüm 2)

<------- Önceki

          Dün 2011 MAMA adaylarının bir kısmı incelemiştik. Dünkü konumuz sanaçtılardı; yani ses, albüm, yıl içinde gösterdikleri başarılar yada koşturmacalar vs. kendimize göre kriterler belirleyip oylarımızı kullandık. Bugün ki işimiz biraz daha basit olmakla birlikte, biraz daha dikkat gerektirici ve zorlayıcı bana kalırsa.
          Evet sevgili okurlar yada çingucanlar:))
Bugün gözlerinizi iki ise dört, dört ise sekiz açın. Çünkü şimdi en iyi performansları incelemeye gidiyoruz. (Yada onlar bizim ekranlarımıza geliyor:D)


Not: Mnet Music ödülleri olduğu için M! Countdown performanslarını izlemeyi daha doğru buldum.:))



7. En İyi Dans Performansı - Solo

Kim Hyun Joong - Break Down
Yandan, sağdan, soldan kıvıran Kim Hyun Joong izlediniz, yani izleyeceksiniz.:)
İzledikçe gözüm mü alışıyor yoksa bu dans hep güzeldi de benim klipte beğenmememin sebebi farklı mı, henüz anladım ama...
Performansın sonunda çocuğu dumana boğmuşlar, yüzü gözü gözükmüyordu. Prodüksiyon abartma:D



Jay Park - Abandoned
Jay Park ismini görünce "Allah Allah kim bu ya? Sanki daha önceden duydum bu ismi" diye düşündüm. Music Bank performansa tıklayınca, utanmakla şaşkınlık karışımı bir duygu ile "Tanıyorum tabi. 2PM'in belalısı" tepkime merakımı karıştırıp izledim. İtiraf etmeliyim Music Bank performasını ilk izlediğimde çok beğendim dansı. Ama sesini kontrol edememiş(ler). Zaten tiz bir sesi var. Bu da eksi puana neden oldu. Yinede dansı değerlendiriyoruz değil mi? Ama size sunduğum M! Countdown performansını Music Bank'teki kadar beğenmedim. Dans aynı dans, dans eden aynı kişiyse, yönetmende sorun var demek ki ;)


Jang Woo Hyuk - Time İs (L)over
Başlangıç ve bitiş çok iyiydi, gerçekten beğendim bu performansı (da).
Sempatik robot dansı sizlerle...
:)


HyunA - Bubble Pop
Şimdi bubble sesi ile balon şiririp, pop sesi ile de patlama rolleri yapan kalçaları izleyeceğiz.
(!?!)
Söyleyecek çok şeyim var ama boşverin.



G.Na - Black & White


          Yahu biz solo dans performansları izlemiyor muyduk? Hangisi solo bunların, hepsinin bir grup dansçıları var maşallah:))



8. En İyi Dans Performansı - Erkek Grup
          Ben bu anı daha önce de yaşamıştım sanki. Evet, evet yaşadım.

Fan Kapışması 3

TVXQ - Why (Keep Your Head Down)
Bu performansı ilk Music Bank'da izlediğimde çok beğenmiştim. Müzik ile dansın uyumu çok iyiydi.
Ama M! Countdown performansını izleyince o kadar çarpıcı gelmedi. Hep yönetmen yüzünden, o yönetmeni bir yakalarsam...
Bu arada o kumaşı, o deseni çok aramışlar mı ya? Acayip sinir oluyorum o takımlarına.


Beast - Fiction


Big Bang - Tonight
Parlayan fişeklerden sonra GD'nin sakincik gitar çalması ve diğer üyelerin mikrofon dansları ile ona eşlik etmesi bu performansın en beğendiğim yanı.
Bu arada söylemiyeyim, söylemiyeyim diyip duruyorum ama dayanamayacağım.:) GD bu performanslar için kaç gitar parçaladı toplamda acaba?:)) (Muhasebeci olmak zor kardeş, gitar hesabı bile yaptırıyor insana:S)



Super Junior - Mr. Simple
Ben bu işe yani Kpop dünyasına Suju ile başladım. Super Junior üyelerinin sağa sola atlayıp zıplayıp, Akbank reklamlarındaki gibi bir o yana bir bu yana kaymasına vuruldum. Aynı dansı yapsalar bile 100 kez, onları izlemek benim için büyük bir zevk her zaman.:)) Zaten bir ona bir buna bakayım derken performans bitmiş oluyor.:))



MBLAQ - Mona Lisa
Bu şarkıyı bu kadar seveceğimi düşünmemiştim, bu yüzden karşıma çıktıkça ben dinlemedim ta ki oy kullanmaya kararı verene kadar. Niye inat ettiysem artık. Sevdim şarkıyı. Performanstan çok şarkıyı sevdim. Hele "ooooo" dedikleri yere bayıldım.:)) Dansında en güzel yeri "oooo" kısmında dizilip kafa salladıkları yer bence.:))
http://mykoreandrama-kp.blogspot.com/2011/11/mama-2011-adaylarnda-gozume-taklanlar_13.html (Bu arada bu performansların yayınlandığı kanallara bir kız musallat olmuş sanırım. Her performansta kendini kaçık gibi yırtan bir ses var ya ondan bahsediyorum. Kızın her gruba bağırmışlığı var. Bağırcaksanda adam gibi bağır ne gırtlağını yırtıp, benimde kulaklarımı deliyorsun. Bu kız benim arkadaşım olacak, döverim onu oracıkta:D)



Infinite - Be Mine




9. En İyi Dance Performansı - Kadın Grup

Fan Kapışması 4


Girls' Generation - The Boys


Secret - Shy Boy
Ay el salladılar sanki sonunda. İlk okul müsameresinden fırlamış gibiler ya...


T-ara - Roly Poly
İlk tepkim "Bu ne len, seksenlere mi zıpladınız" olsa da performanslarını beğendim. Bu duruma Eun Jung'un da etkisi var sanırım. Seviyorum o kızı.:))


4minute - Mirror Mirror
Daha izlemeden içime oy verecek kadar beğenmeyeceğim hissi doğdu. Sonra ilk baştaki ışık gösterisi sanırım beni yanıltacaklar hevesi getirsede sonrası hayal kırıklığına dönüştü. 6. hissim kuvvetlidir benim, ne diye hevesleniyorum iki saniyede.  Arada ışıklar tekrar vardı ama yönetmen yine yapmış yapacağını.




2NE1 - I Am the Best


Miss A - Goodbye Baby




10. En İyi Band Performans
          "Band" derken ne demek istediğini kendi anladığım şekilde açıklayayım hemen. Kendi çalıp kendi söyleyen grupların performansından bahsediyor. Türkçeleştiremedim kelimeyi içime sinecek şekilde. Yoksa "bando" gibi kpop sektörüne uymayan birşey çıkıyor ortaya.
En iyisi, ben size CNBlue, FT Island diyeyim, siz ne demek olduğunu gözünüzde canlandırın:) Doğrusunu bilen arkdaşlar benide bilgilendirirse sevirim:))


Jaurim - Idol
Performanstakiler çok tanıdıklar değil mi? Türkiye'de sokağa çıkıp "Müzik grubu nedir?" diye sorsanız, İzel-Çelik-Ercan üçlüsünden sonra bu tarz gruplardan bahseder herkes eminim. :)


Jang Kiha and The Faces - Just Know Each Other
Bulamadım! Performansın p'sini bulamadım. Bulabildiğim tek şey aşağıdaki klip.
İsmi zaten bende ilk kez duyma şaşkınlığı yaratmışken, klip bende şok ettisi yarattı. Öyle bakakaldım yani. Kesinlikle çok farklılar. Performanslarını izlemek çok isterdim aslında.
Biri bana bu 5 adamı açıklasın lütfen.


CNBlue- Intution
İlkim kabul ettiğim(ilk olmadığı halde:D) You're Beautiful çarpması sonrası CNBlue dinlerdim. Ama zamanla takip etmeye bırakmıştım. Öyle kasıtlı olmamıştı ama olmuştu işte. Özlemişim kerataları.:)



FT Island - Hello Hello
Hong Ki'nin sesini seviyorumm:))



YB- Find the Dream Breaker
Bulamadım hiç birşey, sadece şarkıyı bulabildim.(:





 11. En İyi Rap Performansı


Leessang - Turned Off the TV
Elimizde performans yine yok. Ama klibimiz  farklı bir teknik ile yapılmış. Ben beğendim:))


Mighty Mouth - Tok Tok


Clover - La Vida Loca


Tablo - Bad
Oyumu havada kapan aday... :))



Simon D - Cheerz




12. En İyi Vokal Performans - Solo

Kim Kun Mo - It's Sadder Than Yesterday
Performansın yaklaşık son 3 dakikası Okan Bayürgen'in programı hissi yarattı değil mi?
(Bende yarattı ya, sizde zorla benzetin diye başa yazıyorum:D)



IU - Good Day
IU'nun sesi Dream High ile birlikte benim gözümde tescillendiği için oyum...:)



Lee Hyun - You Are The Best of My Life


Huh Gak - Hello
Bu şarkıyı ciddi ciddi beğendim, hatta bayılıyorum. Biri benim için bu şarkıyı Türkçe'ye çevirsin. Bir kısmını anlıyorum ama tamamımı anlamak istiyorum. :(
Bu arada bu Huh Gak'ın anlamı ne acaba? Bu kadar güzel sese neden gak demişler?
Gak görmemişsiniz siz :p :))



K.Will - My Heart Beating
Bu sesi OST'lar sayesinde kim bilir kaç kez dinledik.:)





13. En İyi Vokal Performans - Grup

Davichi - Don't Say Goodbye
Davichi sevdiğim seslerdir.:)



Sistar19 -Ma Boy
Bence dans etmelerine hiç gerek yokmuş, hatta etmeselermiş keşke.:S Sadece sesleri sahneyi doldurmak için yeterli gibi halbuki...


2AM - You Wouldn't Answer My Calls
Ölüm prensleri konseptli 2AM performası sizlerle...
(Yok öyle birşey tabiki, bir yerlerine beyaz çarşaf bağladıkları için uydurdum:))


2NE1 - Lonely
Vay be çok güzel söylemişler. Albümde bile bu kadar güzel değil. Beklentimin kat kat üstündeydi.


4Men - Once While Living




Devam Edecek ----->



     Oy kullanma maceramızda performanslara verdiğimiz oylar ile ikinci bölümümüzü de tamamladık. 
Yarın son 4 kategoride görüşmek üzere...

11 Kasım 2011 Cuma

MAMA 2011 Adaylarında Gözüme Takılanlar (Bölüm 1)

          Eğer Kore yapımları ile bir gıdım bile alakanız varsa mümkün değil ki Kpop'dan haberiniz olmasın. Dramaydı, filmdi, gruptu derken bulaşıveriyoruz bir şekilde Kpop müziklerine. Ortalıkta bir yığın çocuğun grup olup fink attığı, hergün yeni çocukların piyasaya fırladığı bu karman çorman popüler sektör bana göre sömürünün en büyük simgesi ama yine de sevdiğim gruplar, bayıldığım şarkılar var. Zaten önemli olan bir şeyi eksilerine rağmen sevmek değil midir? Ama benim için Kpop takibi mümkün olmayan birşey. O kadar çok grup, şarkı, single, albüm, OST var ki; takibi mümkün olması imkansız zaten. Yine de bu beni bu ayın 29'undaki MAMA 2011 ödüllerinden mahrum bırakacak bir sebep değil.:))
          MAMA ile resmi tanışıklığım geçen yıl oldu. Geçen yıl canlı canlı MNet'in sitesinden izleyip; 2PM performansa bayıldığım, 2NE1 tanıdığım bu ödül gecesine bu yıl bende bir oy vereyim dedim. 17 kategorinin daha ilk kategorisinde "Bunlar kim ya?" diye kaldığım için ve adeletsizce dinlemeden oy vermek istemediğim için bir dinleyelim bakalım hepsine tek tek dedim. Allah'tan Youtube diye birşey var da istediğimiz her klibe ulaşabiliyoruz.:)) Bu yazıyı benim gibi olup sadece sevdiği gruplara oy vermek yerine adaletlice en iyiyi seçmek isteyen ve yeni tatlar keşmek isteyenler için hazırlamaya karar verdim. Adayların tek tek kliplerini paylaşacağım ve gözüme takılanlara yorumlar yazacağım.:))

1. En İyi Yeni Erkek Sanatçı
          Yeni oldukları için hepsini ilk kez dinledim bende.:))
Kim Ji Soo - Miss You So




Boyfriend - Boyfriend

Şimdi bu çocukları ilk kez duydum desem yalan. Kim Hyun Joong'a olan benzerlikleri ile grubun ikizleri pek bir konuşulmuştu. Ama şarkı ve klibe ilk göz atışım. Bir de Türkçe Altyazılısı izledim. Saçma bir şarkı. Ama popüler kültür deyip geçiyorum.



N-Train - One Last Cry

Bu grup bana DBSK'nin ilk çıktığı zamanları hatırlattı. Neden acaba??? Alakaları da yok ama...


Huh Gak - Hello
İşte ben en çok bu şarkıyı sevdim. Klibi de beğendim. Devam edecek demişler nasıl devam ediyor acaba klip:)


B1A4 - Beautiful Target
Eğlenceli bir klip ve hareketli bir şarkı. Aslında beğendim ama banane sömürünün bir parçası olamayacağım ben.:D Huk Guk'un şarkıyı daha çok beğendim üstelik. Üzgünüm minişler oyum size değil:p



2. En İyi Yeni Bayan Sanatçı

Dal★shabet - Supa Dupa Diva

Bu ne ya? Kız grup eşittir bacak teorisine yeni bir grup daha eklenmiş gibi görünüyor. Şarkılarını da beğenmedim hıh.:))



Brave Girls - Easily
Bu bayan bacaklar bir öncekilere göre daha iyiler. En azından sesleleri daha baskın ve daha güzel, kamera her ne kadar bacaklara zum yapmakta ısrar etmiş olsada:)


A Pink - I Don't Now
Kız grupların en itici bulduğum ikinci yani, hep bir an-kın havasındaki şımarık, çocuksu ile aptalsı karışımı hareketleri. Ama biz sesleri ve şarkıları değerlendiriyoruz bu kategoride değil mi? Klipleri izlemeden şarkıyı dinlemek daha mantıklı aslında ama merak işte, naparsın:)



Jang Jae In - A Toy Soldier
Ben solalardan nedense daha ümitliydim ama hayal kırıklığına uğradım biraz:))


Han Groo - Witch Girl


Sizce oyum kime olmalı:))



3.En İyi Erkek Grup
          İşte benim için en zor kategori. Kime oy versem; ilk göz ağrım Super Junior'a mı? Farklı tarzını ve üyelerini sevdiğim Big Bang'e mi? Yeni yeni kafama taktığım ve severek incelediğim 2PM'e mi? Yoksa aday oldukları şarkı ile performans uyumunu pek beğendiğim DBSK'nin bölünmüş ikilisine mi? Hepsinin şarkısını da seviyorum. ??!??!
Aaaaaa objektif olamıyorummmm, karar veremiyorummm:))


TVXQ - Why (Keep Your Head Down)


Beast - Fiction


Big Bang - Tonight


Super Junior - Mr.Simple



2PM - Hands Up


Bu kategori fan kapışması olacak gibi görünüyor...:)

4. En İyi Bayan Grup
          Fan kapışması 2...:))

Brown Eyed Girl - Sixth Sense
Ben bu kızları karanlıkta görsem korkarım mı ne?:) Brown Eyed Girl grubunun Abracadabra şarkısı tercih ederim.:)) (Şarkı yalnız altını çizerim:) )


Girls' Generation - The Boys
Ben bu kızları hiç sevmem. Nedeni yok, ben kız grupları pek sevemiyorum.Ama bu demek değil ki sevdiğim şarkıları yok. Sevmiyorsam da dinlediğim şarkılar var.:)
Neyse asıl demek istediğim şey; inanmazsınız, -ben kendime inanamadım çünkü- SNSD kızlarının bu tarzlarını beğendim. O an-kın hallerinden kurtulmaları hem daha iyi hem daha gerçekçi olmuş:))




Kara - Step


2NE1 - Ugly
Bu arada ben düşündüm de size bir şarkı ile sınırlandırma getiriyormuşum gibi hissettim.:)) Siz albüme ismini veren şarkıları dinleyin ama albüm genelini düşünün oy verirken:D (Düşünmeseydim daha mı iyiydi ne çok karmaşık oldu.) Her neyse benim oyum 2NE1'a. (Genel düşündüm, tek şarkı değil:) Özellikle I Am The Best ve Hate You şarkılarını göz önüne aldım:))



f(x) - Pinocchio


5. En İyi Erkek Sanatçı
Kim Bum Soo - Last Love


Kim Tae Woo - Echo
Hikayeli kliplere bayılırım. Başta bir bu ne apsürtlüğü hissetsemde sonradan beğendim. Aaa ama biz kliplere değil sanatçılara oy veriyorduk değil mi? :))



Kim Hyun Joong - Break Down

Burda kimler varmış, biri yazının başında adaletten mi bahsetti? Kim o kim o? Ben değilim o:D Oyum Hyun Joong'a. Ne demişler "Hoca verir talkımı kendi yutar salkımı "
Bu klibi, şarkıyı, albümü, Kim Hyun Joong'u kaç kez izledim, dinledim acaba? Albüm hakkındaki görüşlerimi merak ediyorsanız sizi şuraya alalım:))


Sung Si Kyung - Even Now
Güzel şarkı aslında...


Whee Sung - Heartsore Strory
Bu da iyi aslında...



6. En İyi Bayan Sanatçı

Kim Wan Sun - Super Love


Beak Ji Young - Ordinariness
Bu kadını dinlemeyi seviyorum. Az buçuk (çok az buçuk) Korece'm ile bu şarkısını da sevdim.
Bilin bakalım klipte kim modellik yapıyor? Fantastik Çift dizisinin Jang Chul Su'su yani Oh Ji Ho...



Seo In Young - Into The Rhythm


IU - Good Day
Sömürü olarak gördüğüm Kpop'un görüşüme çomak sokan ismi IU.
Bu kıza çıktığında sinir oluyordum ben sırf sömürüye alet diye. Ama sesini ve tarzını (masumluğunu diğer an-kın kızlardan farklı olmasını) çok seviyorum.:))



G.Na - Black & White
Şarkıyı beğendim. Zaten G.Na dinlemişliğimde var. Ama şarkıdan çok klibi sevdim. Televizyonun karşısana geçip dans ediyor ya... hehe:))


Eee o zaman ben şimdi kime oy vermeliyim? IU mu Beak Ji Young mu? :)


         
Bugünlük bu kadar. Fazla Kpop yüklendim bir anda. Yazık banada...:))

Under The Hawthorn Tree



Orijinal adı: 山楂树之恋 / Shan zha shu zhi lian (Alıç Ağacı Altında)
Bilinen Adları: Under the Hawthorn Tree / The Love of the Hawthorn Tree
Yönetmen: Yimou Zhang
Yazar: Xiaobai Du, Ai Mi 
Vizyon Tarihi: 15 Eylül 2010

Oyuncular:

* Shawn Dou - Lao San       *  Dongyu Zhou - Jing Qiu




           Çinin siyasi karışıklıkları olduğu dönemde babasının siyasi görüşü yüzünden zor günler geçiren bir kızın ilk aşk öyküsü.
          Gerçek bir gerçek masum aşk hikayesi. Yüreğinizi burkacak bir öykü. Belki sadece film ile sınırlı olduğunu düşünseydim beni bu kadar yürekten etkilemeyecekti. Ama izlerken gerçek bir öykü olduğu hep aklımda asılı kaldıkça gözyaşlarıma engel olamadım. -Spoi- Hele ki "Seni ömrümün sonuna kadar bekledim."  bekledim sözünden sonra sıkıyorsa ağlama yani.:)) -Spoibitti-
           Kesinlikle ve kesinlik güzel bir hikaye. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. Ama aklınızdan gerçek bir hayat hikayesi olduğunu çıkarmayın.:))
          

8 Kasım 2011 Salı

Çirkin ve Aptal Sindirella'nın Kıskanılası Üvey Ablası

          Listemde bir yığın dizi adı var. İstiyorum ki 2011 dizilerini bitireyim ödül törenlerine kadar kanalların ama mümkün mü :D Bazıları çok güzel diye kıyamıyorum, bazıları kötü diye vakit harcamak istemiyorum. Bu aptal kısır döngü içinde sıkışıp kalıyorum her zaman. Dream High ile başlayan 2PM inceleme sevdasından vazgeçip dizi izleyeyim artık dedim. Ama işte yine bu kısır döngü çıktı karşıma. 2PM incelemesi için izlediğim bir programda Taecyeon ile Geun Young scandalı olduğunu öğrendim. Kissiler bilmem ne havada ucuyor. Yani ben yarım Korecem ile sadece kissleri anlayabiliyorum:D Ben bu çıkmazdayken hep listemin bir köşeninde yazan Cinderella Sister ilişti gözüme ve tüm bunlar geldi aklıma. İzlenilecek dizi bulunmuştu yani.
          Yine dön dolaş 2PM olmuştu ama "İyi ki olmuş." dedim ilk 4 bölümü izleyince, çok iyiydi çünkü o dört bölüm. Dizi izlemeyeceksiniz bile o ilk dört bölümü mini drama tadında izleyebilirsiniz. Sonrasında işler biraz acayipleşiyor çünkü. Bir kere bakmayın siz başrollerin arasında Taecyeon'un olduğuna kendisi misafir başrol. Ya görüyoruz yüzünü yada görmüyoruz. Arada şoförlük yapıyor yanlızca zaten. Anladığım o kisslerin hepside ankissmiş. Kiss miss yok, Taecyeon yok ki zaten arada bir görünüyor ne kissi:D Aralarındaki skandalın sebebi ise birgün içmeye gitmişler sanırım, onun için sorguya çekiyorlarmış çocuğu. :))
          Dizi konusu için Sindirella'nın modern döneme uyarlanmış hali deniyor ama bir Aşk-ı Memnu vak'asına dönmüş. Modernleşirken büyük değişimlere uğramış yani. Bir kere Sinderella masalında hepimiz biliriz ki en zeki, en güzel, en yetenekli, en dört dörtlük kız Sinderella'nın kendisidir. Burada ise Sindirella salağın aptalın geri zekalının en önde koşturanı, bayrak tutanı. Bir kız bu kadar mı itici olur ya. Ağzını yaya yaya 5 yaşında çocuklarda gibi konuşması üstelik bu aptal durumu çevresindekilerin sevimli bulması beni sinire gark etti. Çirkinde bu kız üstelik. Yüzü gözü hep bir şiş zaten. Estetik var dimi bunda. Fışkırıyor yani. Ben anlamam estetikli mi değil mi ama bu kızda var yani belli. Ben bile anladım. Ona rağmen çirkin ya. Estetik yaptıran güzel olmak için yaptırmıyor mu? Bu kız dahada çirkinleşmiş bence:)) Aptalda üstellik, yeteneksizde, anca baba parası yesin, gece gündüz içsin. "Babamın şarabını hemen anlarım." diye hava atsın. Aman ne büyük marifet, hıh:D Ay birde reklam yıldızı oldu bu çirkin, yetmedi fanları bile oldu. Suyunu çıkardılar yani dizinin.:)
          Kıza olan kinimi kusuşumdan anlamışsınızdır ki bu kızdan hiç hoşlanmadım. O kadar acı çekti mesala yinede sempati dahi duyamadım kıza. Çok iticiydi çünkü bana göre.
          Sinderalla'nın üvey ablasını oynayan Moon Geun Young'a normalde bayıldığımı söyleyemem aslında. Ama burda bir sevdim bu kızı, bir sevdim anlatamam. Oyunculuğunu beğendim, karakterini beğendim. Hatta bu kız ne güzelmiş bile dedim. Salak estetik harikası Sinderalla'nın yanında kızın güzelliği fışkırdığı için, böyle düşünmeyen olamaz zaten.:))
          Dizinin türü dram. Bu yüzden her 2 dramdan birinde olduğu gibi zengin bir adamın gayri meşru oğlu da erkek başrolümüzdü.
          Aşk dörtgeni(!)(Hangi dörtgen şoför Taec'i saymaya gerek yok aslında) haricinde anne-babanında dizide yeri çok büyüktü. Sırf para uğruna kendi kızını itekleyip dışlayan cadaloz kalpsiz anne ve melaike bir baba. Babalarını çok sevdim.
          Yinede tüm bunları dışarıda tutuyorum ben. İzlediğim o dört bölümden ibaret benim için dizi yanlızca. Aslında bir 10 -12. bölümlere kadar yine iyiydi ama baba ölünce yine tempo düştü, çok aşağılara düştü. Zaten tüm dramaların kaderi bu değil mi? Son 4 bölüm, son 6 bölüm dizinin temposu kayıyor, konusu cayıyor, yazar sapıtıyor. Son bölümlerde çoğu dizi aynı tekrarlara düşüyor. Yada hepsimi desem:))
          Buna rağmen Kim Gab Soo (baba) ve Moon Geun Young (abla) sonuna kadara aldıkları ödülleri hak ediyorlar fikrimce.:)) Bir onları sevdim gerisi yalan, aslında Hong Ki Hun karakterini de başta seviyordum ama bozdular gül gibi çocuğu yazarlar:)) Taecyeon'u sevsem ne olur dizide ne kadar gördük ki:))

Adı: 신데렐라 언니 / Cinderella Unni
Bilinen Adları: Cinderella's Sister / Cinderella's Stepsister / A Modern Story of Revenge
Tür: Romantik, Melodram
Bölüm Sayısı: 20
Yayınlandığı Kanal: KBS2
Yayın Tarihleri: 31.03.2010 – 03.06.2010
Yayınlandığı Günler: Çarşamba – Perşembe 21:55

Oyuncular:

  • Moon Geun Young / Song Eun Jo - Goo Eun Jo

  • Chun Jung Myung / Hong Ki Hoon

  • Seo Woo / Goo Hyo Sun

  • Taecyeon / Han Jung Woo

  • Lee Mi Sook / Song Kang Sook

  • Kim Gab Soo / Goo Dae Sung


OST:
01. It Has To Be You – Yesung (SuJu)
02. Calling Out – F(x)’s Luna and Krystal
03. Smile Again – Lee Yoon Jong
04. 너 였다고 ( neo yeot-tta-go) – JM
05. Help Me My Love – Pink Toniq
06. Cinderella’s Sister Opening (Inst.)
07. 미소지으면
08. 보사노바
09. 그때 그 자리에
10. 사랑한다면
11. 뒷동산
12. Minor Waltz
13. 느리게 걷기
14. 후회
15. 모정
16. 내 사랑을 구해줘! Rock version – Pink Toniq
17. Turn Around – Joo


(Bu arada artık şarkıların isimlerini Türkçeleştiremiyorum:( Abuk subuk çevirleride olsa Google Çeviri kullanıyordum ama bir kaç haftadır açılmıyor lanet sayfa kimbilir neresine yasak oturttular yine:S)

6 Kasım 2011 Pazar

Kim Hyun Joong İkinci Minisi

          Millet birinci mini albümünü yapamazken, Kim Hyun Joong ikincisi bile piyasaya sürdü. Hatta bir ay olmak üzere bile albüm çıkalı.:)) Aslında SS501 fanlarının beklentisi tüm üyelerin solo performanslarını tamamlayarak bir grup çalışması yapmasıydı ama Kyu Jong albüm çıkarana kadar Hyun Joong ikincisi bile çıkardı. Bu da hayranların hayallerinde küçücükte olsa bir kırkılığa sebep olmuştur diye tahmin ediyorum. Şahsen bende bile biraz oldu yani:))
          Neyse gelelim albüme. Albümün adı Şanslı. Çıkış şarkısıda Şanslı Adam.(!) Konsepte ise Kim Hyun Joong kumarbaz aranan bir suçlu.(?!)


          Klip; eski film klasiklerinden olan arabası bozulmuş sekşi bir hatuna rastlayan Hyun Joong'un sırf sekşi olduğu için kadını arabasına alarak yardım etmesiyle başlar. Aldıktan sonrada her fırsatta kıza dönüp dönüp sapık bir Nuri Alço edası takınmaya çalışarak sırıtmayı dener. Bu Nuri Alço edası tabiki Kim Hyun Joong üzerinde başarısız olur. Sonra ne akla hizmetse, eski Kemal Sunal filmlerinde olan benzer bir sahne ile gece kulübünden bozma kumarhaneye giderler. Hyun Joong kazanır ama kazanırken takınması gereken " Noldu aldım tüm paracıklarını ifadesini" aranan suçlu gibi değilde daha çok mahallede cilli oynayan ve inatla o cillinin matematik problemlerinindeki bilye olduğunu kabul etmeyen çocukların kazandıklarında takındığı çocuksu ifadeyi takınır. Aralarda da yarı dansçı kızlarla yarı klibin sekşi kabul edilen bayan oyuncusu ile dans sahneleri gösterilir. Klibin sonunda kumarbaz Hyun Joong'u tutuklayan sekşi sayılan hatunun polis olduğunu çakarız. Sekşi kılıklı polis hanım aslında Lie To Me'deki kıskanç arkadaştan başkası değil. Yani aslında sekşi de değil. (Benim fikrimce:D)
         Klibinin sonunda doğal olarak şarkıda bitiyor tam o esnada Hyun Joong oppa önüm arkam sobe modunda arkasına bakarken Do You Like That şarkısından bir bölümde izleyiciye sunuluyor.
Peki bu kadar uzun uzun anlatmam ki amaç ne? Amaç şu: bu rol Kim Hyun Joong'a yakışmamış yada becerememiş siz karar verin.:)) Ben yakışmadığı tarafındayım. :))
O halde tuhaf klibimizi bırakıp dans performansına bir göz atalım.:

Performans sonrasında da tamamiyle idrak ediyoruz ki eski Las Vegas filmlerinden bir konsept oluşturmuşlar bu minide (kendilerince).:))
Üstelik bu performansı ile bir de günün kazananı oluyor Kim Hyun Joong:


Ahh canım veda ederken gözyaşlarını tutamayan MC'ye çiçeğini de verirmiş.:))

          Albümde 5 şarkı + Lucky Guy enstrümantal verisyon mevcut. En çok sevilen şarkı ise "Nanın Ne Namjaya " yani Senin Erkeğinim. Sözlerinin genelinde ; "Senin erkeğinim. Benim kadınımsın" gibi sahiplenici ifadeler var. Şarkının en sonunda da büyük vuruşu yapı evlenme teklif ediyor Kim Hyun Joong. Nasıl sevilen şarkı olmasın fanlar tarafından:D
          Kim Hyun Joong ikinci minisini de görücüye çıkara dursun, 2011 MAMA'da SS501 üyelerinden sadece Kim Hyun Joong Break Down ile aday gösterildi.(Bir rekabet ortamı yaratmaya çalışmıyorum. Sadece şaşırdım, çünkü ben Break Down'u o kadar da sevmiyorum:D) Üyeler tabiki hyung, çingu fighting modundalar bu ara.:))

(Gelecekteki Kpop sunumu; MAMA 2011 adaylarında gözüme takılanlar yada oy verdiklerimde diyebiliriz:))

Bu arada bayramınız mübarek olsun sevgili okuyucular;)

4 Kasım 2011 Cuma

Kim Kyu Jong Dünü ve İlk Mini Albümü

          Yine çok geç kalınmış bir Kpop yazısı ile karşınızdayım.

5'e bölünen (biz hayranlar hala kabul etmesek de bölünmeyi) SS501'ın son parçası Kim Kyu Jong'dan da albüm nihayet geldi. Hemde geleli o kadar zaman oldu ki çocuk yeni albüm hazırlıklarına başlamıştır herhalde. Aslında bu kadar geç kaldıktan sonra bu yazıyı yazmayı istemiyordum ama hadi hepsine yazdım Kyujong 'a ayıp olmasın dedim:))

          Buz prensi olmuşmuş Kyu Jong. Kore modasını, popüler kültürünü gayet iyi bilen ben, bu resimleri görünce ilk anda "Kim bu kadın acep" dedim ve Kyu Jong olduğunu çakınca acayip utandım kendimden.:)) Aman canım ne bileyim ben, öyle süsleyip püslemişler ki ben napayım.:) Oysaki ben onun buz prensi halini değil de Goong Müzikali'nde soğuk prens Shin halini daha çok görmek isterdim. O zaman bırakalım albümü biraz müzikalden bahsedeyim sizlere...
          Goong yani Düşlerimin Prensi'ni bilmeyen var mı artık. İzlemediyseniz bile mutlak ve mutlak duymuş olmanız lazım. İşte bu popüler dizimizden bir müzikal sundular ortaya bilmem kaç tarihinde:)) Kyu Jong'da Japonya kolunda yeni kadroda Prens Shin rolünü oynadı yine bilmem kaç tarihinde:D Geçen canım Youtube sağ olsun izleyi verdim kesile kesile yüklenen müzikalı. Fanlar bilir ki Kim Kyu Jong grubun merkezi olarak adlandırılırdı, prenslik ünvanını da diğer üyeler kapmıştı. Ama prens olmak pek yakışmış maşallah kendisine. Hata oyunculuğunu da çok beğendim. Bence şarkıcılığı bırakıp müzikalden müzikale koşturabilir hatta bir turda bizim buralara gelebilir diye düşünüyorum.:))

Neyse konuyu yine kaybettik hemen toplayalım:D ve albümün çıkış klibimini ortaya sunalım:


          Klip sevgilisi tarafından terk edilen ve bunun üzüntüsünden güneş gözlüğü takan KyuJong ile başlıyor.:) Yanlız bu 'Bitirelim' diyen kızı nereden tanıyorum ben, neyse. Kyu Jong terk edilmenin acısı karşında kadınlardan nefret etmiş olacak ki kadın dançılar yerine askıları ile dans etmeye karar veriyor.:) Sonra ardından bir zamanlar fakir olduğu için kendine araba alamayan ama kız arkadaşını da bu lüksten mahrum bırakmak istemediği için alışveriş merkezinde çekilişle verilen arabanın içine sevgilisini oturtan Kyu Jong'u  görüyoruz:)) Aslında bu sadece Kyu Jong'un dans ederken aklına gelen bir anı. KyuJong askıları ile sahnede dans ederken aptal kızımız çöpe atılan hediyeye bakmaya gidiyor. O da nesi bir zamanlar araba alamayan Kyu Jong sevgilisine aldığı pırlanta kolyeyi boş çöp kutusuna atacak kadar zenginlemiş. Hatta çöp kutusunu da sırf hediyeyi atabilmek için yeni almış. Kızımız bu zenginliği önceden çakamayıp ayrıldığı için biraz üzülüyor tabi bu durumda. Yine de başka adamlarla kırıştırmakan geri kalmıyor. Her ne kadar adamın tam yüzünü göstermeselerde tabiki KyuJong'dan çirkin:D Klibin sonunda Kyu Jong 'Dün dündür bugün bugün" diye yalvarışa geçsede kız arkasını dönüp çekip gidiyor.
         Tabiki böyle bir konsetti yok farkındayım klibin ama. İşte yukarıda saçmalığım kadar saçma olmuş klip. Ama askı dansı fikrini beğendim. Yeni fikirler her zaman daha güzeldir :))
Öyleyse dans performansına bir göz atalım Kyu Jong'un.


Sanki şarkıda ve performansta küçük birşey eksik gibi geldi. Ama nedir bu eksiklik, her zamanki gibi bilmiyorum.:)
         
         Kim Kyu Jong'un ilk mini albümünde 4 farklı şarkı mevcut. Bir şarkıda akustik versiyonla yerini bir kez daha almış ve toplamda 5 şarkı ile albüm tamamlanmış. My Love şarkısına ise grup üyelerinden aynı şirket ile anlaştığı Heo Young Saeng eşlik etmiş:)) Şarkılar fena değil. Hatta şu yazıyı yazarken sürekli dinlediğim Yesterday şarkısını sevdim bile diyebilirim.:)Diğer üyelere oranla daha sakin bir albüm olmuşa benziyor yalnızca:))

( Sıradaki DoubleS etkinliği Kim Hyun Joong'un ikinci minisi:) )