17 Haziran 2012 Pazar

Mim: İç Ses...

          Bir mimim daha oldu. Konumuz; "İç Ses". İkinci mim için hemen Küçük Filozof  'a teşekkürlerimi iletmek istiyorum.:))





 Soru; "İç sesini dinliyor musun?" olsa da ben biraz konudan dışarı çıkabilirim haberiniz olaa.



"
           "Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır; zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır." sözünü mutlaka duymuşsunuzdur. Hatta edebiyat aleminde bu söz Peyami Safa'nın mı Necip Fazıl'ın mı karar veremeyenler var. Kimin olduğu konusunda bir fikrim yok ama sözün kalitesi beni taa yıllar öncesinden etkilemişti.

           Armutların olgunlaştırdığı bu zaman; beni de bir armut görüp olgunlaştırdığı için mi yoksa gereğin fazla tecrübeye maruz kaldığımdan mı büyüdüm bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki ben hiç çocuk olamadım herkes kadar. Hep bir olgunluk timsali mevcuttu içimde.:) Bakmayın burada yakışlıklı oğlanları görünce, anın heyecanı ile byeontae nuna'ya bağladığıma. Normal hayatımda böyle biri değilim ben. Her zaman ağır başlı ve sakinimdir. :) Bu yüzden kendimden 10 yaş büyük insanlarla kurduğum iletişim yaşıtlarımla kurduğumdan çok daha kaliteli ve sağlam oldu her zaman.

          İç sesimi dinlemektense mantığımı dinlemeyi tercih ettim her zaman. İçimde kıyametler kopsa sesimi çıkarmam tüm sakinliğimi korumaya çalışırım ben. Her geçen yıl dışarı yansıttığım soğuk ve umursamaz tavırlar daha artıyor sanki. Sanki sabrım her geçen gün biraz daha artıyor. Muhtemelen bu yüzden olgun görünüyorum dışarıya yoksa içimde bir çocuk gizli. Yeri geldiğinde şımaran (-ki bu yer sadece ev oluyor.:D), sinirlendiğinde elindeki kaşığı yamultan yada kaşığı tabağa koyması ile tabakları ortadan ikiye ayıran, buna rağmen sinirli olmadığı zamanlarda bir böceği ezecek güce bile sahip olmayan... (olsamda asla böceklere yaklaşmam gerçide.:) ) Ben insanların bakamayacağı kadar kendini çirkin zanneden özgüvensiz bir saftirik, katlanamayacağı kadar huysuz, yaklaşaşamayacağı kadar korkutucu, uğraşamayacağı kadar çözümsüzümdür. Ve tüm bunlara rağmen her zaman samimi ve yardım sever biriydir de aslında. (Bu da çok kendini beğenmişlik oldu işte...:D) Böyle garip biriyim özetle. Kendimi anlatmaya kalksam hiç birşey anlamaz, üstüne pılınızı pırtınızı toplar kaçarsınız belki bu blogtan.:D Neden çünkü insan en çok kendini anlayamaz her zaman... Anlayamadığım birşeyi nasıl anlatayım size.:)

          Belki içimdeki sesi dinleseydim daha kolay ve rahat bir hayatım olurdu ama yaptıklarımdan pişman olup rezil olmaktansa yapmadıklarımdan pişman olup gururumla kahrolmayı seçtim ben her zaman. Yani "alem ne der"i çok düşünen bir aptalım ben kısaca.:)) Aman siz benim gibi olmayın. Yine de içimin sesini dinleyeceğim diyip mantıksız işler de yapmayın. Önemli olan mantığını hayallerinle birleştirip doğru kararlar almaktır hayatta. Yoksa zaman size sadece armut muamelisi yapar.;))

 "

          Bu güzelim mimi tahmin ettiğinden de alaksız yerlere bağlayıp kendimi anlattığım için utanıyorum. Ama silmekte istemedim ve böyle kalmasına karar verdim; bu da bencil yönüm.:D 
Paslama konusunda ise yine tüm kapıları açık bırakıyorum. :))


Not: Kore Günlükleri'nden kaçmayın sakın bu mimden sonra.:))

Bu da utanan ben.:D

13 yorum:

  1. Yoo gayet güzel ve öğretici bir mim olmuş bu :D
    Bu arada bloggerim senden City Hunter içinde bir yazı bekliyorum ^^

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim Hilal. Çok bencil bir yazı oldu ama silmekte istemedim. İçimden geldiği gibi olsun dedim. Bu kez içimin sesini dinledim yani:D

    City Hunter yazısı pek mümkün olmayabilir. Çünkü 6 ay önce yarım bırakmak zorunda kalmıştım. Bir daha da dönemedim. Dönsem bile ilk bölümleri hatırlar mıyım bilmiyorum. O yüzden yazsamda "bir Lee Min Ho varmış, karizmatik mi karizmatikmiş. Dizide kız şöyle kurtarmış böyle sahiplenmiş" masalından öteye gidemeyebilirim.:)

    YanıtlaSil
  3. Haha peki o zaman :D

    YanıtlaSil
  4. Harika bir mim olmuş....Ve sende bazen iç sesini dinliyorsundur.hep mantıkla hareket eden biri olmak istemişimdir.Aklıma geldi aceleye getirip yaptım sonra pişman oldum durumu var bende.Bu yazıyı silmediğine sevindim. :D

    YanıtlaSil
  5. Mimlendin canım yazmak istersen : http://asyatutkunu.blogspot.com/2012/06/mimsuper-kahraman.html

    YanıtlaSil
  6. Bu mimden sonra iyice baglandım kore günlüklerine. Bence sen bu blogu acarkernde iç sesini dinlemissin ve çok iyide yapmıssın:)Yazınıda degiştimediginede çok sevindim çünkü gercek benligimizi yansıtmamiz gerekir ama malesefki bu olmuyor:( Başkaları ne düşünür nasıl görünürüm diye engelleriz kendimizi ve onların gözünden yaşarız hayatı.Ama elimize firsat geçmişken degerlendirmek gerekiyor bu yazıyla,sohbetle neyle olursa olsun iç sesimizi dinleyip mantıklı bir şekilde kendimiz olmak gerekiyor...Bu yüzden yazını cok begendim. Sanki düşüncelerime tercuman oldun. Ellerine saglık cok güzel bir mim olmuş:)

    YanıtlaSil
  7. Çok tatlıymışsın, utanan sen yani :)

    YanıtlaSil
  8. Bu yazındaan sonra sana kendimi daha da yakın hissettim(içinden belki de ne ara yakındın yahu diyorsun sanırım)
    birkaç yazını okuduktan sonra sana çabucak ısındım sanırım biraz da sende kendimi buldum ayrıca insan en çok kendini anlamakta zorlanır dediğinde çok haklı olduğunu düşünüyorum ama sen kendini mimden çıktığını düşünüp anlatırken aaa bu aynı ben tavırlarında okudum yazını yalnız sakın siz böyle olmayın dediğin yerde gerçekten de fazla gururlu olmadığımı ve şu 'elalem' denilen ne olduğu belirsiz topluluğu o kadar da umursamadığımı farkettim
    yine de sana yakın hissettiğim için biraz daha açık olacam(bu yorum yine o thelikeli uzun yorumlarıma dönüşecek gibi hemen susmaya çalışıcam)
    gururumun fazla olmadığını ve ne olduğu belirsiz topluluğu takmadığımı söylerken kendimi anlamadan söylemiş olabilirim de (şimdi ne yapıyım bu kızın derdini diye düşünüyor olabilirsin ama bir geldi mi tutamıyorum çenemi belki de sandığım kadar ciddi değilimdir ha ?!O zaman sana yakın olmadığım anlamına gelir diye itraf etmekten korkmuyor da değilim)
    sanırım söylediğin söz de burda devreye giriyor aaaa aynı ben diye düşünürken belki de kendimi anlamıyorumdur?
    Uff bu saçma çelişkilerle bu yazıyı bitirmek huzursuz etti beni ancak söylediklerim arpsaçı olduğu için düzeltemiyorum sanırım ama söylediklerim deli saçması gelirse hiç olmadı delinin birinin eşref saati gelmiş oldu madem diyip geçiştirebilirsin :D
    (iç ses:ama geçiştirmesini istemiyorsun ki?!! dış ses:bi sus bakiyim sen,o kadar saçmaladık bari sonda toparlayalım..)
    armutla ilgili şu sözü çok beğenip wikiye aldım teşekkürler.

    YanıtlaSil
  9. Mimlendiniz,yazmak isterseniz: http://asyatutkunu.blogspot.com/2012/06/mim-2010-2011-top-10-kore-dizisi.html

    YanıtlaSil
  10. Mimlendiniz ^_^ Okumak ve cevap yazmak istersen buyur; http://tayfunkamit.blogspot.com/2012/06/mim-taksan-bir-takmasan-iki-dert.html

    YanıtlaSil
  11. <Irmak teşekkür ederim, mimler için ayrıca teşekkür ederim. Elimin erdiğin en kısa zamanda mimlerimi paylaşacağım.:))
    Dinlediğim zamanlar oldu iç sesimi ama hep pişman oldum neredeyse. Böylece hayat felsefem oluştu: yaptıklarımdan pişman olup rezil olmaktansa yapmadıklarımdan pişman olup gururumla kahrolmak gibi...:))

    <Zeynep teşekkür ederim. Bu mimi okuduktan sonra insanlar benim deli olduğumu düşünüp kaçar diyordum ama sen "bağlandım Kore Günlüklerine" diyorsun. Bu da beni çok mutlu etti gerçekten. Aslında bu blogu açarken böyle bir yer olacağını hiç tahmin etmemiştim. Önce sadece konuları yazarım diyordum. Sonra içimde biriken drama aşkını saçma sapan yazıp dökerken buldum kendimi. Benden başka kimseler okumaz burayı derken bir sürü takipçim var şimdi. Gerçekten mutluyum.:))

    <Ceylin'in Annesi Teşekkürler..:)) Bu kadar uçup giden yazıdan sonra utanmam gerekiyordu. Japon Mangakalar sağ olsun çok yardımcı oldular.:)

    <Adsız sen uzun yorum adsızsın değil mi?.:)
    Öncelikle teşekkür ederim. Bu kadar pohpohlandıktan sonra kendimi bir gazetenin baş yazarı gibi hissetmekten korkuyorum açıkçası. Uzun yorumlarından mı bilmiyorum ama bende sana kendimi yakın hissettim. İyi arkadaş olabiliriz belki.:) Çelişki insan doğasında var yanlız değilsin korkma.:)) Gurur hepimizde var, bir gün ayaklar altına almak zorunda kalır ve bunun bir de yok yere değmeyen bir şey için yaptığını anlarsan, ne kadar gurumuza düşün olduğumuza görürsün insanlık olarak. Yine de Allah göstermesin diyorum ben.:))


    Uff çok ciddi mi oldum bir anda yine ne. Kaçmayın buradan diyorum tekrar. Bu kadar sıkıcı, hayat dersi vermeyen çalışan kendini beğenmiş biri değilim kesinlikle, durunnn, tüm okuyucularım, gitmeyinn:D

    <Tayfun teşekkür ederim mim için. Vaktim olduğunda cevaplamak isterim kesinlikle.:))

    YanıtlaSil
  12. Ya şu mim denen şeyi bir tek ben mi bilmiyorum? Biri bana açıklayabilir mi lütfeen :S

    YanıtlaSil
  13. En basit hali ile açıklarsam; belirlenen konular hakkında seçilen bloggerların kendi fikirlerini paylaşması. :)

    YanıtlaSil