Kabhi Khushi Kabhi Gham...
Hayat dediğimiz nedir ki bazen mutlu bazen gamlı kederli geçen günlerle doldurduğumuz ömür biçimi...
Kore Günlükleri de bugün bir yılını doldurmuş oluyor bazen mutlu bazen gamlı günler sonrasında...
İnsan mutsuz olmadan ne zaman nasıl mutlu olduğunu kolay kolay anlamıyor. Ben sıkıntılı gerçek hayatı yıllarca filmlerle ardından dramalarla renklendirmeye çalıştım. Başardım da... Canımı sıkan üç beş insan müsvettesini izlediğim bir bölümle bir filmle yok ettim. Ruhu daraltan bir sözü dinlediğim 3-5 şarkılı ile silebildim. Ama tüm bunların yetemediği sıkıntılarda oluyor hayatta malesef. Sadece bilgisayara bağlanan şizofrenik bir deli değilim elbet. Arkadaşlarımda var en hakikisinden ama insana insan fazlılık gelir bazen. Yanlız kalmak istemezsin ama kafa da dinlemek istersin aynı zamanda buna inat bazen. İşte böyle zamanlarda bir sakin film yada eğlence programı koşar gelir imdadına. İzlemekle yetinemezsin, üstene bir de birilerine anlatma ardından eleştirmek ihtiyacı kabarır içinde. Dayanamaz sonunda bir blog açarsınız benim gibi. :)
Şu ana kadar yazdığım cümleler size saçma gelebilir. Yani saçmaladığımın farkındayım. Ama bu sıralar içinde bulunmak zorunda olduğum belirsiz, sıkıntılı, korkutucu günler beni böylesine anlamsızlaştırıyor işte. Yeni yıl geldi, hatta ikinci ayına girdik bile ama ben daha tek bir yazı yazamadım. Yazı yazmayı bırakın, taslaktaki yazıları bile düzenleyecek bir ben yok sanki içimde. Yazmayı özledim ama olmayan yazmaya yeteneğimi de kaybettim. Şu yazıya giriş yapmak için kaç kez sil yaz yaptım anlatamam.
Neyse sözü uzatmalayım sadede gelelim biz en iyisi. Evet bugün birinci yılım, yılımız. Yılımız çünkü buralarda benden başka kimseler olmaz diye düşünüyordum geçen yıl tam da bugün. Ama bir yıl sonunda 37 kayıtlı takipçimiz ile birlikte 85.678 kez blogumda sayfa görüntülenmiş. Bu da beni için için mutlu ediyor.:))
Burada izlediğim dramalar, filmler, animeler derken hergün birşey eleştirir oldum. Bugün istiyorum ki şöyle bir öz eleştiri yapayım ve yıllarını muhasebe okuyarak geçirmiş biri olarak bir blog muhasebesi yapayım.
Öyleyse istatistiksel sonuçlarımızla blog envanterini sizlere sunmaktan gurur duyarım.
* Başta da söyledim gibi 37 kayıtlı takipçimiz var. Çok fazla olmasa da bize yetiyor kesinlikle. Ama kapımız her zaman herkese açık elbette. Çok teşekkür ediyorum buradan herkese.
(kumavoyo)고마워요. 37 kayıtlı kullanıcımızdan en aktif takipçilerimiz ise "Işık" ve "Trebleclef". Kendilerine ayrıca teşekkür ediyorum.:))
* Bir yıl içinde benim yorumlarım dahil 435 yoruma sahip olmuş blogumuz.:))
* Bir yıl içinde 122 adet yazı paylaşmışım buradan sizinle. En çok yazıyı ilk ay olan Şubat'da paylaşmışım; 24 yazı. Artık nasıl bir yazma aşkı kabardıysa içimde... :))
* Yazıdığım 122 yazıdan en çok okunan ilk 10 yaz ise şöyle;
10-I'm Sorry, I Love You
9-Mary Stayed Out All Night
8-Kore Günlüklerinden Öneriler....
7-Secret Garden: Gizli Bahçe... Ama Ne Bahçe...
6-Personal Taste
5-Boys Over Flower
4-Playful Kiss
3-A.N.JELL: You're Beautiful
2-Full House
1-Super Junior
Hemen bu noktada bir öz eleştiri yapmak istiyorum. Fark etmişsinizdir ki genelde yazdığım her yazıdan bir memnuniyetsizlik duyarım. Aman ya olmadı işte telaşı ama itiraf etmek istiyorum ki en kötü yazılarım ilk yazdığım yazılar. Buna rağmen nasıl en çok okunanlar onlar oluyor şaşırmış durumdayım. Google google canım google sen nelere kadirsin. Buna rağmen arama istatistiklerimde herhangi bir anormalliğe rastlamadım.:) Dizi ismini aratan soluğu burada almış.:)
* Yazdığım 122 yazıdan en çok yorum alan yazı (benimkiler dahil) 40 yorumla MBC 'nin 2011'deki başarılı dramalarından Can You Hear My Heart.
* En eğlenceli, en beğenilen ilk üç yazı ise şöyle;
3-Super Junior: 35 eğlenceli, 15 beğendim, 1 çok kötü
2-Playful Kiss: 37 eğlenceli, 23 beğendim, 1 çok kötü ve
1-A.N.JELL: You're Beautiful: 49 eğlenceli, 35 beğendim, 1 idare eder, 1 çok kötü.
* En beğenilmeyen iki yazı ise;
2- 49 Days: 2 çok kötü, 2 idare eder, 7 beğendim, 4 eğlenceli.
1- Coffee House: 2 çok kötü, 3 idare eder, 1 beğendim
Yazıların sonlarında yer alan tepkiler bölümünü bugünler için hazırlamıştım ben. Ama bu sonuçlardan pekte memnun değilim aslında. Çünkü benim daha eğlenceli bulduğum yazılar var. (Nasıl bir kendini beğenmişlik varsa artık bende.:)) Beğenilmeyenlere lafım yok bende beğenmiyorum zaten çoğunu. (Kişilik çatışması :D)
Eğer sizin daha eğlenceli bulduğunuz yazılar varsa çekinmeyin söyleyin bana.:))
* Tekrar yorumlara dönecek olursak; en çok yorum yapan isim "adsız". Evet anonim kullanıcılar çoğunlukta. Ama ben bu adsız olayını pek sevmiyorum aslında. Lütfen bana adınızı yani hiç olmadı nickinizi yazsanız olmaz mı?
* En çok ziyaretçi kitle listemiz ise şöyleymiş:
1-Türkiye 75.031
2-Güney Kore 4.970
3-Amerika 721
4-Almanya 687
5-Rusya 374
6-İngiltere 283
7-Filipinler 241
8-Endonezya 164
9-Azerbaycan 159
10- Kanada 142
Bu ülke listesi beni çok şaşırttı açıkçası. Blogger istatistikleri öyle diyor. Ben onun yalancısıyım yani. :))
* En çok başvuran site ise bilin bakalım kim? :)) Tabiki Google:))
* En çok başvuran URL ise kaktuscicegi.wordpress.com/. Komşuma çok teşekkür ediyorum.:))
Bir yılın sonunda elimize geçenler sadece sayısal veriler değil elbet. 2011'den 2012'ye hepimiz neler neler geçirdik. Blog sayesinde güzel dostluklarda edindim ben. Bana değer verip yazıları takip eden, ben buraları boş bırakmış olsam da boş bırakmayan ziyaret eden herkese binlerce kez teşekkür ediyorum. Teşekkür etmekten çok daha fazlasını yapmak isterdim aslında.:)
Bu kadar istatistiksel sonuç ardından yaptığımız "2011 'in En İyi Dizisi Sizce Hangisi?" anketimizin bir türlü açıklayamadığım sonuçlarını açıklamak istiyorum.
Aslında çok özenli bir yazı hazırlayı düşünüyordum ama word de saklıdığım anket sonuçları bilgisayar çökünce formata kurban olduğundan mümkün olmadı malesef.:(( Ama ilk üçü aklımda, hiç oy almayarak sonuncu olan dizilerden bir kolaj yapıp bloga yüklemiştim. Hani yine iyiyiz yani:))
Aslında çok özenli bir yazı hazırlayı düşünüyordum ama word de saklıdığım anket sonuçları bilgisayar çökünce formata kurban olduğundan mümkün olmadı malesef.:(( Ama ilk üçü aklımda, hiç oy almayarak sonuncu olan dizilerden bir kolaj yapıp bloga yüklemiştim. Hani yine iyiyiz yani:))
2011 'in En İyi Dizisi Sizce...
1.49 Days
2.Can You Hear My Heart
3.City Hunter
(Kaç oy aldılar onu aklımda tutamadım malesef o kadar süper zeka değilim. :))
Ve hiç oy alamayanlar:
Bakalım ikinci yılımızda, yeni yılımızda başımıza neler gelecek.
Bu ne dediği belirsiz yazımı okuduğunuz için ayrıca teşekkür ederim. Yakın zamanda dramalarla buluşmak dileğiyle...:))
Yeni blog yılın kutlu olsun canım :) Çok güzel bir özet ve öz eleştiri yazısı olmuş. Umarım yeni yılda blogun daha çok post, daha çok izleyici ve daha çok yorum ile "daha aktif" bir blog olur. Seni çok seviyoruz <3
YanıtlaSilEn aktif yorumcudan bir not daha; protect the boss yazmanı bekliyorum. Bir de şu hiç oy alamayanlardan üstten 2. ve alttan 3. sıradakiler hangi dizi? Afişlerini beğendim ;) Ya da şu aralar tarihi kd'lara zaafım var :D
YanıtlaSilİyi dileklerin için çok çok teşekkür ederim canım.:))
YanıtlaSilÜstteki "The Duo" alttaki ise "Warrior Baek Dong Soo". Warrior Baek Dong Soo Kore'de çok tutulan bir yapım oldu geçen yıl, hemen bilgine sunmak isterim.:))
Bilgilendirme için teşekkür cnm, hemmen incelemeye alıyorum ikisini de ;)
YanıtlaSilBu arada canım Protect The Boss yazmayı bende bekliyorum, herşeyde hazır ama yazamadım gitti. Olmayan yeteneğimi de kaybettim sanırım. :)
YanıtlaSilŞu yazıyı yazmak için neler çektim bilsen.:D
Kafamı toplayıp yazmaya odaklanamıyorum bir türlü.:(
bu aam koreli değilki birdee o kim jea joong istanbua gelmiyecek mi hep ankarada mı ???
YanıtlaSilHangi adam Koreli değil? Sanırım yorum yanlış yerde:)
YanıtlaSilJae Joong'un programını bilmiyorum ama bir kaç gün daha Türkiye'de olacağı yazıyordu bugün Facebook'da.
kabhisi kabhi gam koreli degil demek istedim?()==
YanıtlaSilEvet değil, Kabhi Khushi Kabhi Gham isimli hint filmden bir sahne. :) Tabiki başlangıçta sahne için değil şarkı için duruyor orada.:)
YanıtlaSilAma herşey Koreli olmak zorunda değil değil mi?:))
İstatistikler çok iyiymiş :) Okuyucunuz oldukça çok. Bunalrdan biride ben olayım o zmn ;)
YanıtlaSilTeşekkür ederim. Sizinle birlikte 42 kişi olduk.:))
YanıtlaSilmeraba yine ben kaba yada akıl vermek olarak algılama kore günlükleri ama adı üstünde sitenin adı kore günlükleri bence hintli biri(gözü çekik değil manasında demek istedim)ama inşallah kore hariç ülkellere gitmezsiniz bir daha
YanıtlaSilBen bu işe Hint filmleri ile başladığım için onlardan ve şarkılarından vazgeçemem kesinlikle.:)
YanıtlaSilHem tek bir ülke ile kalmamak lazım değil mi? Kendini geliştirmek, farklı tatlar almak en güzeli.:))
Tabii canım. Dünya sinemasını, müziklerinide takip etmek gerekir. Ama çok geniş bi derya. Ben şimdilik amerikan-ingiliz-kore-japon-türk yapımlarıyla yetiniyorum :)
YanıtlaSilyok ozaman ben bilmem ama (benim düşüncem bilmem insanların genelini) sitede pek hoş durmamış bir de devamı gelicekmi hintlerin??
YanıtlaSilBen de daha önceleri yazan adsızlardan biriyim, ama sen öyle dediğin için bundan sonra ismimle yorum yapacağım inşallah :) Sanırım açıldığından beri takipçinim ve yazılarını zevkle okuyorum, her ne kadar sen pek beğenmesen de :)) Ayrıca herkesin de dediği gibi, yeni yazılarını merakla bekliyorum, inşallah sıkıntıların geçer, yazma isteğin geri gelir ve bloguna geri dönersin, bundan sonraki seneler daha aktif, daha çok izleyicili, daha populer :D daha çok içine sinen yazılarla dolu bir blogun olur umarım :)
YanıtlaSilderi ceketlinin adı nedir acaba ??
YanıtlaSilGüzel dileklerin ve beğenilerin için çok teşekkür ederim Tuba.:)) Ayrıca isimle yorum bıraktığın için ayrıca teşekkür etmek istiyorum.:) En muzdarip olduğum konulardan biri bu çünkü. İnşallah dediğimiz gibi olur, bende yazmayı ve izlemeyi çok özledim.:))
YanıtlaSilNeden Hintliler bu kadar rahatsız etti anlayamadım bir türlü. Açıklarsanız sevineceğim. Ben seviyorum Hint filmlerini, şarkılarını, yansıttıkları güzel duyguları... Yakışmadığını düşünmüyorum açıkçası. Görünümleri mi hoşunuza gitmedi. Onlarda büyük kitlelere hitap eden oyuncular halbuki. Özellikle bu film Bollywood sinemasının önemli yapı taşlarından biridir. Önyargılı olmamak gerek bence. Bugün bir Hint şarkısı yarın bir İran filmi süsler belki buraları kim bilir? :)
YanıtlaSilHrithik Roshan deri ceketli
yook ta adı üstünde kore (kore kelimesini baskı ile oku ) günlükkşleri
YanıtlaSilKore Günlükleri benim günlüklerim sonuçta değil mi?:)
YanıtlaSilAyrıca bu kadar abartılacak bir şey görmüyorum. Sadece birinci yıl yazısına anlamlı olduğunu düşündüğüm bir şarkı. Kalkıp sayfalarca şarkı hakkında oyuncular hakkında yada film hakkında yazı yazmadım değil mi?
Üstelik burada daha önce bir Çin filminden de bahsettim ben, Japon animeleri de paylaşıyorum izledikçe. Onlarda rahatsız ediyor olmalı o zaman...
onları görmedim belki gördüde yalan söylüyor diye ilirsin ama gerçekten görmedim ama haklısın kısa yazı sonuçta
YanıtlaSildiziler neden bu kadar az (bölüm olarak) pembe dizi falan mı ?
YanıtlaSilKdrama sektörünün özelliklerinden biri bu. Genel olarak bizdeki dizilere oranla kısalar her zaman. Ama daha çok romantik komedi tarzı olanlar 16-20 bölüm arası oluyor.
YanıtlaSilevet ama hepsimi böyle yoksa drama tarzımı
YanıtlaSilHepsi böyle diyemem, tarihisi var, sitcomu var, melodram, dram, bir sürü tarz...
YanıtlaSilZaten bu kesin bir bilgi değil, sadece ben böyle gözlemledim.:)
niye yazıyazmıyorsunrtık merakediyoruz ??
YanıtlaSilAilemdeki bazı sağlık sorunları nedeniyle dizi, film vs. izlemiyorum. Dolasıyla yazıda yazamıyorum.(:
YanıtlaSilgeçmiş olsun ne zaman yazmaya başlarsınız acaba
YanıtlaSilTeşekkürler.:)Yakın bir zamanda yazmayı istiyorum kısmet olursa. Bir hafta kadar yakın bir zamanda...:)
YanıtlaSil