19 Mayıs 2022 Perşembe

Parasite

Adı: Parasite (Parazit)
Orijinal adı:  기생충 / gisaengchoong
Yönetmen: Bong Joon Ho, Han Jin Won
Yazar: Bong Joon Ho
Süre: 131 dakika
Tür: Drama, gerilim, komedi
Vizyon Tarihi: 30 Mayıs 2019
Oyuncular:


Parazit; 2019 yılında Kore'de gösterime giren ve daha sonra uluslararası platformda dahil olmak üzere pek çok ödüle sahip olan bir film. 

Türkiye'de de çeşitli kurumların uğraşları ile bir çok kez sinemalarda misafir ağırlayan bir yapım aynı zamanda. 

Ne var ki ben çok istemiş olmama rağmen bir türlü sinemada izleme fırsatı bulamamıştım kendisini. 10 yıllık fanlığımın en büyük eksikliği gibiydi bu filmi izlememek benim için.

Nihayet Netflix sayesinde bu eksiğimi kapatmak için oturdum filmin başına büyük heveslerle. 

Filmin türü komedi, gerilim. 
Gerçek anlamda bir gerilim filmi. Sürekli içinize 5 dk sonra kötü birşey olacak hissi veriyor. 
Buna inat akıcı bir film değil. Ne olacak merak ediyorsunuz, nereye varacak merak ediyorsunuz. Siz gerim gerim gerilirken karakterlerin rahatlığı sinirlerinizi bozuyor hatta. Sonunda beklenmedik bir hareketlilikle bir çok şey anlatılıyor oluşuna rağmen film; finalinde bitti hissi vermiyor ne yazık ki... Bir yarım kalmışlık havası var sanki...

Hikaye güzel, anlatılmak istenen başarılı ama ne yazık ki bence daha ayarında işlenebilecekken işlenememiş bir yapım. İki kesim arasındaki ayrım, aniden gelişen olay örgüsü ile üst seviyeye yükselmiş olması filmin değerini arttırıyor olsa da bu durumun sona saklanması giriş kısmının gelişmeden çok uzun olması bendeki eksiler... Ayrıca o kadar özel hikayesi, anlatmak istediği önemli bir konu varken; ortalama dikkat çekmek isteyen bir film gibi çiftler arasındaki cinselliği paylaşmaları da en gereksiz sahnelerden biri bence...
Uluslararası platformda ödüller alıp başarıya ulaşan bu filmi; izlemeden önce beklentimi çok yükselttiğim için belki herkes kadar beğenemedim, bilemiyorum. 




   

6 Mayıs 2022 Cuma

The K2

          Merhaba sevgili çingular;
Uzun bir aradan sonra KDrama incelemesi ile karşınızdayım.



2016 yılının TvN dizisi The K2.

            Ji Chang Wook Ssi'nin Empress Ki ile dikkatleri üzerine çekmesinin  ve Healer'daki aksiyonu ile yıldızının parlaması ardından gelen dizisi The K2. 
Aksiyon türünün yanına siyaseti katan dizimiz; politika denilen kirliliğin, düzenbazlığın perde arkalarını gösteriyor bizlere bir kez daha. İnanılmaz yakışıklı bir koruma ve birbirinden yetenekli kadrosu eşliğinde üstelik. 

            Para, güç, hırs, aç gözlülüğün siyaseti karalayan sorunlar olduğunu, kimsenin masum olmadığını, herkesin yalnızca kendi çıkarları peşinde koştuğu kirli dünyanın; başrol kadın karakterimizi de nasıl kirlettiğini izliyoruz aslında bölüm bölüm. "Ya dünya ne kadar da güvenilmez ve pis" dediğimiz, kötülere empati duyabildiğimiz ama buna rağmen yine de tasvip etmediğimiz başarılı bir duygu akışı var senaristin kaleminde. 

            Tabi bu başarıya eklenen abartılı ve mantıksız sahnelerin varlığı dizinin kalitesini bir kez daha düşünmemize sebep olmuyor değil yer yer. 

            Yine de oyuncuların yetenekleri uğruna kendini izlettiren bir yapım The K2. Tüm yeteneklerin yanında, bir de biz bayanlara görsel şölen sunan yakışıklı Ji Chang Wook profilinden bahsetmezsem olmaz. Adam başarılı bir oyuncu olmanın yanında o kadar yakışıklı çıkmış ki bazı sahneler; diziyi aksiyonu bırakıp Ji Chang Wook izliyorsunuz, abartısız söylüyorum. :) Kadınların üniforma, takım elbise gibi kıyafetlerden etkilendiğini duymuşsunuzdur. Bu dizide herkes koruma olduğu için her yer takım elbiseli. Bayanların aksiyon sevmesinin nedeni bu olabilir mi diye düşünmedim değil bir an.:)

          Dizimizi izlemekte hala geç kalmış olan varsa benim gibi; uyarmak isterim ki yazının buradan sonrası spoiler içerecek, bilginiz olsun. 

           Dizinin oyuncuları gerçekten sevdiğim ve yetenekli bulduğum isimler.

          Ji Chang Wook şi'ye eşik eden partnerleri Im Yoo Na'dan bahsedelim ilk olarak. Herkesin de dediği gibi gerçekten zayıf bir karakterdi. Karaktere o da pek oturamamış gibiydi. Konu mankeni gibiydi sanki bazen. Oyunculuğu mu zayıf yoksa karakterin zayıflığından kıza oyunculuk yapacak durum mu oluşmadı, bilemedim. 

           Anna; tüm karakterlerin ortak bir bağı, zayıflığı olsun, o da bu kız olsun denilen; sadece aksiyon siyaset yazarsak belki izlenmez, romantik sahnelerde koyalım, süper korumamız aşk da yaşasın diye yazılmış sahneleri olan pasif bir karakter değil mi zaten?

          Çok yere vurdum değil mi karakteri? Ama hak etti. Örneğin; kızın spot ışıkları ile sorunu olduğu halde  işe yaramayan ilaçlar içip, sahnede modellik yapması... Bariz fenalaşacağı belliydi. Kız kötü olsun, yakışıklı koruma sevgilisi de gelsin kıza sarılsın romantik an olsun diye yazılmış boş sahne. Çünkü o an o sahne asla bir yere bağlanmadı. Olmasa daha iyi olurdu kesinlikle. Çatıdaki buluşmaları yeteri kadar tatlıydı bence geceleri. 

          Sonra Je Ha'nın kıza aşık olma hızı... Ramen buldu diye çocuk gibi etrafında döne döne sevinen kıza mı aşık oluyor yani yakışıklı oğlanlar. Bundan sonra bende sevinirken etrafımda mal gibi döneyim bari, bakarsınız yakışıklı bir Ji Chang Wook düşürürüm ağıma...

          Bir çok yorum K2 kıza acıdı mı, korumak mı istedi, yoksa aşık mı oldu ayıramadık demiş, katılıyorum. Bende ayıramadım. Ama zaten adam yakışıklı acısa da olur diye mi düşündü acaba yazar.:)

          Şimdi sürekli yakışıklı yakışıklı diyip duruyorum, yanlış anlaşılmasın; oyunculuğunun önüne yakışıklılığı geçmemiş Ji Chang Wook'un. Performansı harika dizide. Aksiyon sahnelerini kendi çekmiş herşeyden önce. Çok çalışmış yakışıklımız, hakkını verelim. Hatta o yıl kablolu kanalda bölüm başına en çok kazanan oyuncu olmuş, 90 milyon won...

Ama itiraf etmeliyim ki: bu diziyi 31 yaşındaki ben değil de, çıktığı yıl 25 yaşındaki ben izlemiş olsaydı; bu fotoğraf ana ekranım olurdu kesinlikle, bir süre.


          Oysa aşk dedin mi Choi Yoo Jin derim ben The K2'da. 

          Kadın tam aşk kadını. Kötü kadın olmasına rağmen ben en çok onu sevdim, onu haklı buldum, onunla empati kurdum. 
           Sevdiği adam ile evlendiğini zanneden bir kadın; sadece kandırıldığını fark etmiş gün geldiğinde yazık. Gücü, parayı, ailesini sevdiği adam için fırlatıp atmış bu kadın; hiç sevgi görmemiş, hep kullanılmış yazık. Çevresinde binlerce insan varken gerçekte yapayalnızmış, kimseye güvenememiş, kimse onu gerçekten sevmemiş, yanında olmamış. Herkes her an saf değiştirip, sırtından vurabilir tetiğinde yaşamış yazık. Annesi aldatılmış, babasına yıllarca içerlemiş bu yüzden ve yetmemiş bir de babasının vicdansızlığı yüzünden bir dönüm noktası yaşayıp; kötülüğün esiri olmuş yazık.

            Tüm bu karanlığın içinde bir adam gelmiş; canını hiçe sayıp, onu öldürmeye geldiği yerde onu kurtarmış, yanında olmuş. En beklenmedik anında, en sıkışıp kaldığı yerde kurtarıcısı olmuş, belalarına bir şemsiye açmış onu korumak için. Şimdi o kadın nasıl o adama vurulmasın. Onu etkileyen ne yakışıklılık ne başkası. Hayatında ilk kez gördüğü samimiyet sadece. Birine güvenebilirim hissi...
            Ve bu sıcaklığın yumuş yumuş bir koyun değil de; onu şimdiki olduğu kendisinden başka yerlere, başka acılara sürükleyerek yiyip bitirecek bir kurt olduğunu bilmek... Bilse de sevmeye engel olamamak bir çeşit işkence aslında.

            Tüm bu duyguları ve daha fazlasını ekrana aktaran Song Yoon Ah şiyi ayakta alkışlıyorum. Böyle yetenekli bir oyuncu ile daha önce o kadar dizi izlemiş olmama rağmen nasıl karşılaşmamışım, hayret doğrusu. Kötüleri sevdiren oyuncular ve senaryolar Kore Dizileri'nin sevmemdeki en önemli etken. Bize bir şeyler öğretiyor bu insanlar her zaman. 

Dizi de herkes kötü idi ama hiç biri Choi Yoo Jin karakteri gibi sevgimizi de kazanamadı. Yine de Kim Gab Soo, Lee Jung Jin, Jo Sung Ha gibi çok sevdiğim saydığım oyuncuları; kötü rollerde de olsa izlemek benim için keyifliydi. Dizinin kadrosu dizinin en büyük artısıydı benim için. 


Adı: The K2
Tür: Melodram, Politika, Aksiyon
Bölüm Sayısı: 16
Yayınlandığı Kanal: TvN
Yayınlandığı Tarihler: 23/09/2016 - 12/11/2016
Yayınlandığı Günler: Cuma - Cumartesi 20:00

Oyuncular: 

  • Ji Chang Wook / K2 - Kim Je Ha
  • Song Yoon Ah / Choi Yoo Jin
  • Im Yoon Ah / Go Anna
  • Jo Sung Ha / Jang Se Joon
  • Kim Gab Soo / Park Kwan Soo
  • Lee Jung Jin / Choi Sung Won
  • Shin Dong Mi / Kim Dong Mi


1. The K2 Main Theme - Choi Chul Ho (최철호), Park Ah Reum (박아름)
2. Today Too -오늘도 Kim Bo Hyung / SPICA
3. Sometimes - 아주 가끔 Yoo Sung Eun
4. Amazing Grace - Yoona
5. Love you - Min Kyung Hoon / Buzz
6. As Time Stopped - 시간이 멈춘듯 Park Kwang Sun / Ulala Session
7. Anemone (Male Ver.) - J.A.N. (잔)
8. The Witch And The Girl - Choi Chul Ho (최철호), Oh Hye Joo (오혜주)
9. Mirror Mirror - Yang Sun Mi (양선미)
10. Wolf Knight - Yang Sun Mi (양선미)
11. When The Body Dies - Quando Corpus Morietur - Choi Chul Ho (최철호), Hong Dong Pyo
12. Wolf's Song - Yang Sun Mi (양선미)
13. Serenade - Yang Sun Mi (양선미)
14. Witching Hour - Choi Chul Ho (최철호), Oh Hye Joo (오혜주)
15. The Witch's Advice - Kim Min Young (김민영)
16. The Knight of the Rose - Der Rosenkavalier - Choi Chul Ho (최철호), Park Ah Reum (박아름)
17. Against the Odds - Oh Hye Joo (오혜주)
18. A Queen Of The Forest - Choi Chul Ho (최철호), Park Ah Reum (박아름)
19. Anna's Passionate - Anna's Appassionata - Park Ah Reum (박아름)
20. Anemone (Female Ver.) - Yang Sun Mi (양선미)


Aslında daha fazla spoiler içeriyordu bu yazı. 
Ama inanılmaz uzun oldu. 
Bugünlerde kimse uzun uzun yazılar okumuyor. 
Ben bile okuyamıyorum bazen. 😌 
Fakat yazmaya başladım mı da kendimi durduramıyorum malum
Öyle ise diğer kısmı başka bir yazıda paylaşmalıyım dedim.😊 
Dikkat!! tıkladığınız sayfada diziyi biraz gömmüş olabilirim.
Sinirlerimi oynatan saçma final bölümünden bol bol spoiler var çünkü.🙈. 

The K2: Saçma Sahneler...

          The K2 en saçma sahneler diye anket yapsam hangisi kazanır acaba? Kusursuz final bölümü baştan sona saçmaydı ama gelin biz dizinin geneline bakalım. 

 
       
*Cıbıldak korumaların yıkanırken dövüş becerilerini göstermelerinden daha saçma bir sahne yoktu aslında. İt dalaşlarını daha mantıklı bir yerde de yapabilirlerdi bence. 

          *K2'nun hanımefendiyi kurtarması inanılmaz aşık olunası bir sahne... Öyle bir anda o kadar yakışıklı adama aşık olmayacak kadının tercihi erkekler değildir herhalde. Ekran karşısında biz bile aşık olduk. Lakin polisler önce K2'yu arabandan çıkarıyor -ki kurtarma prosedürü her zaman çocuk-yaşlı-kadın şeklinde ilerler neyse- Onu çıkardıkları an araba mini minicik bir alev alıyor. K2'ya oyundaymışçasına bir can yüklemesi, kadını araçtan çıkarıyor, yetmiyor bir de arkadan alevlerden fışkıran bir egzoz takımı adama çarpıyor falan. Daha nasıl abartırız diye düşünmelerine gerek var mıydı bilmiyorum ama hadi o Ji Chang Wook yakışıklılığı, çekiciliği uğruna katlanalım. 

          *Süper Koruma K2'muz yaşadığı travmadan ötürü insanları öldüremiyor, tetiği çekemiyor bu yüzden zaten hanımefendi ile anlaşmaya yapıyor değil mi, vakti geldiğinde biri onun yerine tetiği çeksin diye. Lakin silahlı çatışmalarda kaç tane adam vurdu ben sayamadım. Diyeceksiniz ki hayati yerlerine ateş etmedi ki. Olabilir o zaman baş düşmanı milletvekilinin de hayati yerine vurmasaydı yaralasaydı adam kan kaybından ölseydi çok mu zordu. Odada yalnızlardı.
Tamam tamam, dizi bu, tabi ki böyle olacak. Şimdi bende mantık arama işini abartmayayım değil mi, dizinin kendini abarttığı yerler gibi. 
         
           *Kimsenin kimseye güvenmemesi gereken, zaten de güvenmediği dizide herkesin bombalı odaya koşarak çıkması, çıkarılması dizinin en büyük saçmalığıydı bence. 

En başta da dediğim gibi saçma bir final vardı karşımızda. Yani bu KDrama senaristleri son bölüm beyinlerini kenara bırakıp mi final yazıyorlar anlamış değilim.
Gereksiz dram için yapılmış bir sürü saçmalık vardı mesela. Yaralı halde o kadar darbe aldıktan sonra ölmeyen süper baş kahramanımızı nasıl yüceltir de bir yanda tabi...

           *Jss in başı adam güvenlik kamerası odasındaki adamları saçma bir şekilde oyalarken; kahve silmek dosya toplamak 5 saniye ama adamların içeri sızmasına izin verecek kadar dakikalar alıyor hadi yiyelim.

           Ölümlerden dönüp ameliyatlardan yeni gözünü açmış K2'nun yanına bir de bomba getiriyorlar ya... Karakterdeki kara bahtı sorgulamaktan vazgeçtim artık...
          Je Ha'nın hasta yatağından kalkıp bellek almaya gitme saçmalığına başlamadan önce saçlarının şekillendirmesini de görmezden gelemedim. Ama o yakışıklılığa ses de edemedim işte. 🙈

          Ama yakışıklık için görmezden gelemediğim saçmalıklar tam da o sahneden sonra başladı.
          Yaralı baş kahramanımız kızı kurtarmak için adamların arasına daldı, sürekli kan kaybetmeye devam etti, üstüne binlerce darbe daha aldı, yetmedi bir de başından kan kaybetmeye başladı. Ama o da yetmedi, süper hızda araba kullanıp kızı bombadan kurtarmaya güvenlik şirketine gitti. Halbuki kahramanlık peşinde koşmak yerine bomba patlayacak diye telefon edip haber verse olmazdı dimi? İlk öğrendiği o an 38 dk vardı bombanın patlamasına, arayıp haber versene millete, deli dana gibi araba süreceğine...
Ama bunlarda yetmedi kızı kurtarmak için bir daha dövüştü. 

          Ayrıca güçlü olduğu kadar tek zeki de bu. Her yeri kamera olan binada sadece K2'nun aklına kameralardan kızı bulmak geliyor. Kızı kötü adamlardan kurtardıktan sonra nihayet bayılması normalken, uyandıktan sonra ancak bomba patlayacak demesi...Tüm bu olanların arasında diğer insanlara bomba patlayacak diye haber vermek için binlerce fırsatı varken yine de kahramanlık peşinde olmak dizi yapmak demekse...

          Bir an K2 bombanın yanına çıktığında ümitlendim, bombayı imha edecek diye. Baktı baktı, olmaz dedi bıraktı. 

           O kadar yara alıp sapa sağlam kalan ameliyattan yeni uyanmış adam sonunda bacağına yediği bir kurşun ile bir şey yapamaz hale geldi ya sonunda bravo senarist. İtiraf et hadi. Son bölüm tıkandın 3 yaşındaki yeğenine falan yazdırdın dimi bu sahneleri...

           Oysa başkan adayı cibiliyetsiz baba; karısını arayıp herkese belleğin kendisinde olduğu söylemese, ortalığı karıştırmasa olaylar büyümeyecek kimse ölmeyecek ama...

          Hadi hepsini geçtim. Yahu adam ömür boyu kadının yanında olmamışsın zaten. Çöp adam kadar bu Koreli kadınlar zayıflıkta. Kendini onunla patlatacağına kucakla binin hep birlikte asansöre. Diyet ödemek için ölmek kolay yasa deneyin kadına. Niye terk ediyorsunuz hepiniz. Ne gereksiz dram. 

           Tabi en baştan o hıyar üvey kardeşin bombayı kapatmasını beklemek yerine biz bu bombayı geldiği yerden asansörden dışarı atalım demek hiç yoktu zaten.

           * Kızın kendisini kurtaran ustanın annesini öldürdüğünü hatırlamasından sonra hesap sormak yerine direk adamdan kaçmasına ne demeli? Amacının annesini öldüreni bulmak olduğu söyleyen kız nereye kayboldu. Demek ki kendi canı; annesini, kimin-neden öldürdüğünden daha önemliymiş.
            Hatta tüm olaylar bittikten sonra Usta vicdanını rahatlatmak için mahkemeye bile çıkmadı. Halbuki gücünü kaybetmekten korkan herkes zaten öldü. Flaştaki gizli bilgilerde açıklandı. Ülke sarsıldı. Pekala annesinin de ustanın mahkemesi ile itibari temizlenebilir, adalet tam anlamıyla yerini bulabilirdi. Olmamış final kısaca. 

          Herşeyi, herşeyi geçtim ama bari finalde gerçek adını söyleseydiniz. Bir isim mi uyduramadınız ya adını da temizledi işte sonunda. :)