11 Ekim 2011 Salı

Prosecutor Princess / Süslü Savcı :p



          Şimdi bu başlıktaki dil de neyin nesi oluyor demeyin. O dili size değil, süslü savcıya çıkardım.
Çünkü ilk iki bölüm süse püse düşkünlüğü yüzünden bu ablaya kıl oldum da ondan.:D Bu ablanın süsten başka hiç bir şey düşünmemesi o kadar gıcık ediciydi ki... Çünkü vicdan kat sayısı olmayan, hatta vicdanı olmayan, sadece marka giyinmeyi bilen, nerede ne halt etmesi gerektiği öğretilmemiş zengin aile kızı şeklinde bir profil çizdiler bize. "IQ'm 125 benim, ben akıllıyım, çok çalışmama gerek yok mesai saatleri buradayım ya, bana ne alemin özel durumundan ben kanunları uygularım" tavrı tepemi attırdı. Yani süsten püsten başka bir şey düşünmüyor derken bunu kastediyorum. Yoksa bu tarz insanlardan nefret ettiğime değil. Bana ne süslü olsun.:D
          Konuya böyle bodoslama daldım ama önce bir başlığa açıklama getirmek istedim. :))

          Prosecutor Princess savcı bir kızımızın hayatından bir parça anlatmakta. Şimdi ipin ucunu nerden tutsam da size konuyu aktarsam bilemiyorum. Uyduruk herkesçe bilinen konusunu anlatsam zaten bir çok yerde var. Yok gerçek konusunu anlatsam, ee o zaman diziyi izlemenin bir anlamı kalmayacak. İyisi mi siz bu diziyi izlemediyseniz bu yazıyı okumayın. Bende gönül rahatlı ile spoilerden bir bodoslama daha dalayım:) Ama yok ben ille de okuyacağım diyorsanız, ben uyarımı yaptım. Mesuliyet kabul edilmez.:))
          İlk iki bölümü saçma bulduğum halde ağzım açık izledim. Çünkü daha önce daha ilk dakikadan beni bu kadar sinir eden bir başrol ile hiç karşılaşmamıştım 1; ikincisi de başlarken bahsettiğim gibi savcı hanım gerçekten sinir olunacak tipteydi. Neyse üçüncü bölümden sonra düzelmeye başladı. Ama bu kez de sıradan, aptal, yardıma muhtaç başrol kızlara benzemeye başlamasın mı? Neyse çok üstüne basmadılar bu konununda durumu idare ettik. Ya da artık alıştım ben bu duruma bilemiyorum.
          Dizinin başrolü adından da anlaşılacağı üzere savcı prenses Ma Hye Ri idi ama bana kalsa diziyi götüren Avukat Seo In Woo karakteriydi. Herşey onda başladı, onla devam etti ve tabi ki onda bitti.
        Bir ayakkabı uğruna başına gelmeyen kalmayan Ma Hye Ri parasını, telefonunu çaldırır. Arabasının lastiği patlar, otel rezervasyonu iptal edilir. Hata ileride hoşlanacağı adamın yıllardır peşinde olduğu suçluyu kaçırmasına sebep olur. / Bir ayakkabının tüm bu sıkıntılara değmeyeceğini düşünsem de ayakkabılar güzeldi. (Bakınız: Yandaki resim) /  Tüm bu belaların arasında hiç tanımadığı yabancı bir adam da ona yardımcı olur. Yatacak yer, kullanılacak para, yenilecek yemek, beğendiği ayakkabılar, artık neye ihtiyacı varsa herşeyi verir. Karşılığında da bir telefon numarası bırakır borcunu ödensin diye. Salak ablamızda telefon numarasının yazılı olduğu kağıdı arka cebine sıkıştırıp otelden ayrılır. (Yuh birinci bölümü anlattım :D)
           Sonra bu abla tahmin edilecek olur ki o kağıdı kaybeder. Yüklü miktarda aldığı borcuda ödeyemez dolayısı ile. Ama bölümün sonunda bu yardım sever adam karşısına bir avukat olarak çıkmasın mı?
           Avukat Seo In Woo ilk bölümler kızın peşinden koştukça aklım çeşitli rivayetler uydurdu. Savcının babası kızını görücü randevulara göndermek istiyordu. Ben de hemen başladım kurmaya... Kesin avukat çıkacak karşısına randevuda. Adam ne de olsa zengin dimi. Ama savcı kızımız sunbesini sevdiğinden evlenmeleri zaman alacak falan. Ahh canım ayakkabıları da sevdiği kadını mutlu etmek için aldı huhuuuu...
Pııp çok klasik dimi? :D Tabi ki tahmin ettiğim gibi olmadı.
          Avukat geçmişten bir sahneyi hatırlayarak çıktı bir sonraki bölüm karşımıza. Hee bu küçükken fakirdi demek ki, kız ona kek verdiğine göre. Küçüklük aşkı demek ki bunların ki. Çocuk zengin oldular, geri döndü dizinin sonunda açıklayacak kimliğini. Sunbeye güle güle, avukata sarangheyo diyecek savcı abla. :D
Çok belli oluyor dimi fazla drama izlediğim. :D
          Ben böyle kafamda abuk sabuk hikayeler uydururken bölüm bölüm Avukat Seo In Woo'da, Ma Hye Ri'ye havada, karada, suda yardım etti. Yetmedi komşusu oldu. On parmağında bilmem kaç marifet bu adam, yeri geldi yemek yaptı, yeri geldi evin içinde hırsız kovaladı, balkondan ilaç sarkıttı, gece tek hayaletler gelecek diye uyuyamayan kıza bekçilik etti vs. vs. Akıllı (!) savcımızda etrafında böyle bir adam varken kalktı kendisinden eski karısına benziyor diye kaçan sunbesine aşık oldu. Bir de gidip aşkını itiraf etmesin mi? Adam başta mırın kırın etse de sonunda resmi olmasa da kızla çıkmaya başladılar gibi bişey:D
          İkilinin gece yarısı bir spor yapma sahnesi var ki hiç komik olmamasına rağmen ben çok güldüm. :)) Özellikle Ma Hye Ri, Yoon sunbesini sırtına alınca dayanamadım:))

          Ma Hye Ri'ye göre Yoon Sunbae boşitta (doğru yazamadığımın farkındayım ama bunun gibi birşey diyordu:))yani havalıydı. Evet, kabul ediyorum, bence de bir havası var şimdi adamın Allah için:)) Ama havası ciddi olmak... Yoon Se Joo, Jin Jung Sun'a espri yaptıkça bana bir acayip geldi anlatamam.:))
          Jin Jung Sun demişken, ben en çok onun oyunculuğunu beğendim.Üstelik yan kadın karakter olarak gördüğün en iyi kalpli kadındı. Başkaları olsa araya girer çıkmasınlar diye, oysa Jin Jung Sun sadece sunbesinin mutlu olmasını istedi kıyamam. Hatta yeri geldi Ma Hye Ri'ye yardım etmeye bile çalıştı. Yani özetle çok sevdim ben bu kızı. Üstelik Yoon Se Joo ne zaman aşktan bahsetse bizim saf kızımız sunbesinin Hye Ri'yi bırakıpta kendisi ile ilgileneceği aklına hiç getirmedi. Zeki, başarılı ama saf kızımız Jin Jung Sun...:))
         Yoon Se Jun birgün kızının kendisine yolladığı Jin Jung Sun'un resimleri ile ilgisini ona doğru kayadursun, bizim saftirik Hye Ri'de sonunda gerçek aşkının kim olduğunu anladı ama artık çok geçti. Çünkü sevdiği, güvendiği adam aslında hiç tanımadığı ve kendisine oyunlar oynayan biriydi. Ma Hye Ri bu durumu tabikisi çakana kadar baya bir zaman geçti ama asıl olayı anlamak gerçekten çok güçtü yani. Bende kızdan bir yarım saat önce falan çözdüm durumu inanın. Hikaye iyiydi yani:))
         Ama Seo In Woo'nun da intikam planı hazırlarken hesaba katmadığı bir durum vardı. Kendisi de artık saf Ma Hye Ri'ye aşıktı. (Bence Si Hoo ya daha akıllı kızlar layık ya neyse:D)
         Herşey açığa çıktığında Seo In Woo'nun iyi kalbi bu kadar kötülük yapmaya dayanamadı ve zavallı çocuğun hali:

Gördüğünüz gibi çökmüş bir halde. Zavallı çocuk 15 yıl o kadar sıkıntı çekti ama 15 bölüm yıkıldığı kadar yıkılmamıştı yani.:))
          Bu çökük bir de kalktı gerçekleri ortaya çıkarıp intikam almak istediği adama yardım etti. Çocuğun her yerinden iyilik fışkırıyor yani sizin anlayacağınız.
          Ve sevenler sonunda bir yıl ayrı kaldı. Şu dizilerin en kıl olduğum yanı bu. 1 yıl sonra, 2 yıl sonra.... Hep bir sonralık var. Bu sonralar bende hayal kırıklığı yaratıyor. Neyse ki dizinin birde 6 ay öncesi vardı ki o olay beni mutlu ettiğinden 1 yıl sonraki tabirine katlanıyorum:))

          Hayal kırıklıkları olsun yada olmasın tahmin ettiğimden daha iyi bir diziydi. Oyuncukları bazı sahneler eksik yada sahte bulmuş olsam da hikayenin kurgulanışı beğendim. En azından benim klasik drama senaryolarım gerçekleşmedi ya bana o da yeter.:))
          Bu yazıyı okuduysanız zaten diziyi izlemişsiniz demektir. Ama izlemediyseniz ve merak ettiyseniz bence izleyin derim. En azından hikaye için değer...:))

Yazımı diziden romantik bir söz ile bitiriyorum. "Bunu duyarsan ağlayacağından korktum. Seni ağlarken görünce kendimi tutamayıp ağlamaktan korktum."



Adı: 검사 프린세스 / Geomsa Princess (Savcı Prencess)
Bilinen Adları: 검사 마타하리 - Prosecutor Mata Hari / Prosecutor Princess
Tür: Romantik, Komedi
Bölüm Sayısı: 16
Yayınlandığı Kanal: SBS
Yayın Tarihleri: 31.03.2010 – 20.05.2010
Yayınlandığı Günler: Çarşamba - Perşembe 21:55


Oyuncular:
  • Kim So Yeon / Ma Hye Ri

  • Park Si Hoo / Seo In Woo

  • Han Jung Soo / Yoon Se Joon

  • Choi Song Hyun / Jin Jung Sun

  • Park Jung Ah / Ahn Jenny

OST:
01. Yüksekten Uç - 샤이니 (SHINee)
02. Bana Ver ( with Seo In Yeong 서인영 ) 나인뮤지스 (Nine Muses)
03. 사랑해본 적 있나요 - Kim Yoo Kyung
04. Kayıp - Han Bo Ra
05. Hoşçakal Prensesim - Monday Kiz
06. Kim - Green Cacao
07. O Prenses - Oh Joon Sung
08. Çalış veya Yürü - Oh Joon Sung
09. Mavi Gökyüzü - Oh Joon Sung
10. Yapabilirim - Oh Joon Sung
11. Amazoness - Oh Joon Sung
12. Aşk Valsi - Oh Joon Sung
13. Aşksın - Oh Joon Sung
14. Yanan Kalp- Oh Joon Sung
15. Hatırlıyor Musun 기억하니 - Oh Joon Sung
16. Sadece Senin İçin - Oh Joon Sung
17. Hoşçakal Sevgilim - Oh Joon Sung
18. Pazar Yemeği - Oh Joon Sung
              



5 yorum:

  1. Hehe, uzun ve güzel bir yazı olmuş :) Bu diziyi izlemeyi düşünmediğim için direk okudum bütün yazıyı, dediğin gibi izlemiş kadar oldum teşekkür ederim :D Tek sıkıntım, isimleri bilmediğim için sen anlatırken "bu kimdi, o ne yapmış" şeklinde kimin ne yaptığını pek anlayamamaktı, onu da aşağı bakınca çözdüm :D
    Neyse uzun lafın kısası, eline sağlık, takipteyim :)

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim:))
    Yazmaya başlayınca kendimi tutamıyorum. Hele bir diziyi sevince. :))
    Bende pek izleyeceğimi düşünmüyordum aslında. Listem bu kadar kabarıkken buna sıra gelmez diye düşünüyordum. Ama boş vaktim çok olduğundan bu ara aman izliyim bari dedim. Ve iyi ki izlemişim.
    Yazından da belli olduğu gibi ben sevdim:))

    YanıtlaSil
  3. koreli dizilerin sonları neden hep aynı türde
    bizim türk sinemaları gibi oluyo sonları....

    YanıtlaSil
  4. Son bölüm olayını bende çözebilmiş değilim. Yazarların kendisi de çözememiş olacaklar ki hep sıradan tekrarlara düşüyorlar.:))

    YanıtlaSil
  5. hala izliyorum bu ikinci tekrar aradan onca yıl geçmiş...seviyorum işte...keşke biz de böyle diziler yapsak..romantik komediler en sevdiğim diziler. bizim dizilerin fragmanı bile beni resmen kaçırtıyor...bağırış çağırış mafya kılıklı tipler bile diyemiyorum...onlar en azından güzel giyiniyor...ama bizim bu karakterler eşkıya desen değil...yani seksenlerden kalma tipler hep kötü adam...palto..atkı ,sakal pis bir bıyık..geliyorum şimdi ya ırzına geçecem ya da öldürecem der gibi bakışlar..yuh diyorum...sonra da ülkemizde şiddet ve kadına şiddet neden arttı? izle tipi sebebi gör.

    YanıtlaSil