Hele son zamanlarda öyle saçma bir cümle duydum ki;
"Biz bu idoller için para harcıyoruz, nasıl bizim paramızla sevgili yapıyorlar."
Pardon?
Hepimiz böyle yaşamıyor muyuz?
Çalışıyoruz, iş verenlerimizden emeklerimiz karşılığı paramızı alıyoruz. Hatta kapitalist sistemde hak ettiğimizden az para alıyoruz. O para ile yaşıyoruz.
Yaşamak nedir?
Yemek, barınmak, aile kurmak.
İnsanlar önce doğar, sonra okur, sonra iş bulur, sonra evlenir aile kurar, değil mi? İdollerde insan olduğuna göre bu sırayı yaşamlarında niye bir sıkıntı olsun? mantığımın hiç bir anı kabul etmedi bunu.
Kısacası ünlülerin belasıdır netizen yorumları. Bir anda en üstlere taşıyabileceği gibi bir anda en dibe de çekebilir. Patlayan skandallar, kendi yaptıkları hatalar, yada kurban gittikleri komplolar derken kariyeri yerin dibine geçen ünlülerleyiz bugün.
- Super Junior Lee Sung Min; 1 Ocak 1986 doğumlu. 2014 yılında müzikal oyunucusu Kim Sa Eun ile evlendi. Ve çok büyük acıdır ki adeta kariyeri bitti. Evlenmek bir kariyerin bitmesine nasıl sebep olabilir, hele ki bir erkek için. Kore de biz de ataerkil toplumlarız. Yani erkeğin evin reyisi sayıldığı, geçimi sağlayacak bireyler olduğu toplumların parçasıyız. Bu adam çalışmazsa evini nasıl geçindirecek. ELF'e saygısızlık yapmış, bütün hayran mesajlarını silmiş. Bak sen.. adamı ne duruma getirdiniz, nasıl çıldırtınız da gözü döndü acaba? Sungmin senelerini verdiği grupta ne yazık ki boy gösteremiyor, solo geri dönüş yaptı yıllar sonra. Ama yine de başarıya ulaşamadı.
- Super Junior Choi Si Won: Askerdeyken ailesine emanet ettiği köpeği bir komşusunu öldürdü.
Ama ne yazık ki dünyanın kanunu acımasız. Kalanlar yaşamak zorunda. Siwon da yaşamak zorunda. Yaşamak için, hayatını ikame ettirebilmek için çalışmak zorunda her insan gibi. Neden hala netizenler tarafından istenmediğini anlamış değilim. İstenmemeyi bırakın, katil diyorlar, sanki çekip kendi vurmuş gibi. Napsın şimdi bu adam. Komşunun kanı yerde kalmasın diye köpeği mi çekip vursun. O zaman da katil diyeceksiniz. Siwon bu olaydan sonra promosyonlara katılamadı. KBS'in alt kanallarından birinde dizi kadrosuna dahil oldu ancak, katil etiketini üzerine yapıştırılmaya devam ediyor.
- Super Junior Kangin: SuJu'nun skandal makinesi gözüyle bakılan Kangin, en çok kaşınanlardan biri ELF olarak itiraf ediyorum. Gençliktir hata yapar dediler, askere giden ilk üye oldu. O günden sonra kendini topar diye düşünen tüm hayranlara inat, yine benzer sebeplerle skandallara karıştı Kangin. Ve istenmeyen gruptan atılsın diye kampanyalar başlatılan bir üye haline geldi.
- Kim Hyun Joong: SS501 lideri. Herkes onu Boys Over Flowers ile acayip sevdi. Dördüncü boyuttu, liderimizdi, kafası diğerlerinden yani normal standartlardan farklı çalışan bir insandı. Yetenekliydi de, herkes çok seviyordu, yere göğe sığdıramıyordu. Grubunu koruyamayan bir lider olarak çokça eleştirirdi. Yine de solo da başarılı oldu. Ta ki; hayatını bitiren skandala karışana kadar. İnsanları ikiye ayıran şaibeli bir skandal. Çocuğu oldu Kim Hyun Joong'un. Herkesin prensi adam bir anda yapılan suçlamalarla adi, kadınlara şiddet uygulayan, kendi çocuğunu reddeden, düşük yapmasına sebep olan bir katile dönüştü. Kadının yaptığı da sanki Kim Hyun Joong'un hayatını bitirmek için gibiydi, tuzak gibiydi. Kadında masum değildi, Hyun Joong'un da değildi. Olan masum bir çocuğa oldu. Tabi prens de tüm yeteneklerine rağmen, vasıfsız bir köle sınıfına sürülmüş oldu. Yıllarca davalarla kendini temizlemeye çalıştı. Davalarda sonunda kazanan taraf oldu. Ama nezitenler etiketledi bir kere onu. Geri dönüş yapmak için uğraşsa da hüsrana uğrayıp duruyor Kore'de. Japonya yada diğer ülkelerde başarılı olsa da Kore kariyerinin eskiye dönmesi çok zor. Triple S'in yıllardır beklediği SS501 geri dönüşü de sırf bu imaj yüzünden imkansızlaşıyor.
- Park Yoo Chun: Herkesin sevdiği şebelek isimlerdi Yoochun. SM'den ayrıldıklarında hayranlarından destek alarak, ayakta dimdik duran nadir isimlerdendi. Oyunculuk konusunda pek çoğumuzun takdirini kazandı. Yıldızı pırıl pırıl parlıyordu. Şimdi adının yanında iğrenç bir etiket var. Tuvalet.
Yaptığı hata kocamandı, bir de düştüğü bataklıktan çıkayım diye yanlış çırpınışlarda bulununca, geri dönüşü başarısızlığa uğrayacak bir isim gibi duruyor Park Yoochun şimdiden. Uzunca bir süre bu etiketten kurtulamayacak gibi... Üzücü ama savunulabilecek bir taraf da yok ne yazık ki... Sonuçta herkesin kendi hayatı, kim bilir yakalanmayanlar ne haltlar yiyor nereden bileceğiz. Üstelik bize ne bir yerden sonra. Ben güzelse şarkılarını dinler, dizileri güzelse izlerim. Kişiliğinden bana ne, deyip geçmez gerekmez mi? Bilemiyorum. Diyemiyoruz işte. Kötü olduklarını öğrenmek hayal kırıklığına uğrattı çünkü bizleri.
- Park Shi Hoo: The Princess' Man dizisi ile yıldızı bir anda parlayan bir isim. Aldığı ödüller sayısızdı o yıl adeta. Herkes seviyordu, el üstünde taşıyordu. Bir sonraki projesi heyecanla bekleniyordu. Cheongdamdong Alice çok başarılı bir yapım olmasa da standart sınırında kalsa da Park Si Hoo'nun oyunculuğu çok beğenildi. Yıldızı parlamaya devam ediyordu. Çok iyi işler yapacak bu adam beklentisi varken, bir anda yerin dibini gördü. Adı tecavüz skandalına karıştı. Hukuksal açıdan kendisini temize çıkarmış olsa da bu etiket üzerinden uzunca bir süre kalkmayacak gibi. 2017'de My Golden Life dizisinin başarısından sonra bir adım ileri atmış olsa da, drama dünyasına geri dönmüş olsa da nezitenler bu skandalı hala gündeme getiriyor.
- Big Bang T.O.P: YG Entertainment'in dünya çapında tanınan, ödüller alan, sayısız başarılı olan, yılların grubu BigBang. Yıllar boyuncu doğru yanlış bir çok skandala karıştı. Hepsi konuşuldu, konuşuldu, yeni başarılarla tarihe karışıp gitti.
Ama bu sefer ki sorun çok daha büyük patladı. Uyuşturucu skandalı en çok T.O.P'ye zarar verdi. Şuan üyeleri askerde olan grubu gelecekte nelerin beklediğini merakla beklenmekte.
- Enes Kaya: Abnormal Summit programı ile popüleritesi pırıl pırıl parlayan bir isim oldu Enes Kaya.
Daha hayat bitiren nice skandalları vardır Güney Kore'nin. Ama benim bildiğim yada unutamadıklarım, sürekli karşıma çıkıp göz çıkaranlar bunlar. Hepsinin ortak özelliği ise popüleritesi tavan yapmış olduğu o anda yere çakılmış olmaları.
Beni ilgilendiren kısmı ise netizenlerin acımasızlığı. Herkes insan ve hata yapar mantığı ne yazık ki bu insanlarda yok. Bir insan yanlışlıkla, istemeden adamda öldürebilir.
Yada isteyerek vergi kaçırıp başkalarının hakkına da girebilir. (Burada yazmamış olsam da örnekleri ve kariyerleri alt üst olan isimler var.)
Ama pişmanlık, hata olduğunu kabul edip doğru yoldan gidebilmesi için herkesin 2. bir şansa ihtiyacı olduğunu düşünmekteyim. Ne yazık ki netizenler bu şansı bir zamanlar çok sevdikleri bu insanlara tanımıyor. O zaman düşünüyorsunuz işte, her sevgi göründüğü kadar samimi olmayabilir, sahte de olabilir.
Yanlış anlaşılmasın bu adamları savunmak için yazmadım bu yazıyı.
Hatalı yada değillerdir beni çok da ilgilendirmez.
Ama emek harcayarak geldikleri yerlerden bir anda kovulmaları, üzüldüm sadece empati yaparak. Belki onlar kendi elleriyle yıktı hata yaparak bunları,
belki de komploya kurban gittiler kim bilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder