20 Aralık 2020 Pazar

15. Yılında 10 Yıllık Suju'm...

              6 Kasım 2020'de 15. yılını kutlayan Kore yapımları sever olmamda yoldaşım olan Super Junior 10. Yıl yazıma hoşgeldiniz sevgili çingular. 

            "Zaman inanılmaz hızlı akıyor"un en bariz örneklerinden biri benim için Super Junior. Onları ilk tanıdığım, sevdiğim, dinlemeye başladığım günler dün gibi. Ama üzerinden 10 yıl gibi upuzun bir zaman geçip gitti bile. 

Kpop ile hala çok yakın ilişkisi olmayan ben You're Beautiful dizisindeki Sorry Sorry parodisi ile tanışmış oldum ilk kez Suju ile. Genç yıllarımın enerji kaynağı oldular benim için. Hayat telaşından eski yakın takipliğim devam edemese de hala dinler, hala sever, hala değer veririm tüm üyelerine tek tek. Adeta beraber yaşlandığım insanlar oldular sanki. Aradan yıllarda geçse Siwon'u gördüğüm her anda içimden bir yerlerde sırıtan bir ergen çıkıyor ortaya sanki. Hafızam o günlere geri dönüyor tekrardan. 


15. yıl dönümlerini kutlamak için Yesung ve Leeteuk'un yazmış olduğu bu şarkıyı dinleyip tatlış klibi izleyince aklım bir kez daha o günlere kaydı işte. Siwon'un iç ısıtan gülümsemesi ile başlayan klip fanları eski günlere götürmek için yapılmış belli zaten. 

Super Junior'ın samimiyeti, sıcaklığı, üyelerin kendilerine has karakterleri, zorlandıkları yıllara, uzaklaşmak zorunda kalan üyelerine rağmen hala Super Junior adının yaşıyor, yaşatılıyor olması bence harika bir detay şu hayatta. 

Gecikmeli de olsa; 10. albümlerinde tekrar ELF ile buluşan SUJU; karantina günlerinde konser havasında çok harika bir klip sunmuş bizlere;

 

Şu seslerin güzelliğini, berraklığını ve uyumunu dinlemek yıllardan beri keyif aldığım değişmez rutlarımdan biri olması sanırım beni onlara bağlayan etken. Sadece dinlemeye bile bayıldığım şarkılarını artık anlıyor olabilmekte yılların bana kattığı en güzel hediye üstelik.

Piştikçe daha da lezzetlenen sesleri ve yıllara meydan okuyan arkadaşlıkları... Super Junior iyi ki varlar. Bir eğlence programında yaptıkları parodideki gibi dede olduklarında bile bir arada olup şarkı söyleyemeye devam ederler umarım. 

           Ama bana bu yazıyı yazdıran asıl mevzuyu sona sakladım çingular. 
 10. Albümün 2. şarkısı ve klibi olan Burn the Floor...  

 Çayda çıranın modern Super Junior versiyonu tarzındaki kareografileri, hele ki klibin ortasında yukarı kaldırılan let ışığın altından geçen üyeler ile bana adeta bizim kına gecelerini anımsattı. Eski günlerin hatırına bu duygumu sizlerde paylaşmak istediğim için hemen buraya koştum. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder