28 Şubat 2019 Perşembe

The Last Empress

Dikkat!: Yazı baştan sona spoiler içerir.

           Güney Kore'nin son dönemde popülaritesi yüksek olan ve yakın zamanda final vermiş dizisi; Son İmparatoriçe...

          Başrollerini Jang Nara, Choi Jin Hyuk ve Shin Sung Rok'un paylaştığı SBS'in güzel reytingler alan entrika dizisi.
          Dizinin türünde fantezi ibaresi yer alıyor. Çünkü bugün demokratik bir yönetim biçimi ile yönetilen Güney Kore'de eğer imparatorluk devam etseydi alternatifi üzerinden bir teması var. İzlediğimiz tarihi dizilerin modern dönemlerde geçen bir kurgusu kısaca dizimiz. Tarihi dizilerden daha fazla entrika içeriyor dizi desem inanın abartmış olmam.
Mantık hatalarının insan boyunu aşmasına rağmen, yazarın bir türlü karakterler arası dengeyi oturtamamasına rağmen, heyecan ile her hafta bize kendini izletmeyi başarmış bir dizi. Tabi ki oyuncuların başarısı dizinin başarılı olmasındaki en önemli etken.
             Dizinin başlamadan popüler olmasının ve merakla beklenmesinin en önemli sebebi Jang Nara ve Choi Jin Hyuk idi. Fated to Love You (2014)'den sonra tekrar aynı projede görebilme mutluluğu fanları için tarifsizdi. Tabi hiç bir şey göründüğü gibi olmuyor bu hayatta.

          Jang Na Ra saf masum bir aşığı; Oh Sunny 'yi canlandırıyor önceleri. Hayranı olduğu, yıllarca peşinde dolandığı biricik aşkı Kral Lee Hyuk ile mucizevi bir şekilde evlenmesi ile hayatı değişiyor sonra. Hikaye ilerledikçe masum saf temiz aşığımız dünyanın ne kadar kirli bir yer olduğunu öğreniyor ve kirleri temizlemek için elinden geleni yapmaya başlıyor.

          Choi Jin Hyuk ssi intikam için yanıp tutuşan sinirli ama iyi yürekli, masum köylü Na Wang Shik karakterine hayat veriyor" demek isterdim ama şişko Na Wang Shik'in estetiksiz mükemmel yakışıklı Choi Jin Hyuk ssi'ye dönüşümünü hala kabullenebilmiş değilim.
Bu sahnede prensesin tepkisi biz fanları tepsini yalnız...


 Neyse efendim Choi Jin Hyuk ssi bir çok tehlikeli sahne çekimi yapıyor, çok çalışıyor. Dizinin tanıtım etkinliğinde kaşında kocaman bir bantla kameraların karşısına çıkıyor ve öğreniyoruz adamın kaşına 30 dikiş atılmış. O güzelim yüz...
O güzelim yüz zaten dizi boyunca hiç gülmedi. İnsanın içinde çiçekler açtıran o gülümsemeyi görememek dizide fanlar için en zor şeydi diyebiliriz sanırım.


           Dizimiz sevildiği için uzatılan nadir dizilerden. İşin özünde final sadece bir hafta geciktirildi ama işin arka planında izleyicilerin cevaplanmasını beklediği soru işaretleri var.
           Dizinin başrolü Choi Jin Hyuk; dizinin uzayan bölümlerinde yok. Sebebi kamu oyuna yurt dışında yapılmış farklı bir proje anlaşması olarak açıklansa da, şüphelenmemek elde değil. Çünkü ortaya sunulan bahaneden başka bir şey değilmiş gibi geliyor insana.
Üstelik zorlu çekimler yüzünden Choi Jin Hyuk ssi'nin kaşına 30 dikiş atıldığını düşününce insan, oyuncuya büyük bir haksızlık yapıldığı hissine kapılmamak elde değil. Yine de dediğimiz gibi şuan gerçek sebepleri bilmemiz imkansız.
           Bu gerçeklik yüzünden dizinin finaline konsantre olamadık tabiki. Çünkü aylardır izlediğimiz, taraf tuttuğumuz karakterin; hiç bir mantıklı sonuca ulaşamadan sahneden silinişini izlemek seyircide hayal kırıklığı yaratıyor. Bu gerçekliği görmezden gelirsek, final yinede başarılı. Oyuncunun diziden çıkışı ile aceleye getirilmiş olabileceğini düşünürsek, heyecan dolu yazılmış olmasını başarı kabul etmek gerek diye düşünüyorum. Yani demem o ki final saçma değil, Choi Jin Hyuk ssi'nin finalde olmaması, başrol olduğu halde olmaması, sindiremediğimiz şey sadece.
          Böylece dizimiz bu olayla kendi sonuna damga vurarak kendi çapında drama tarihine geçmiş oldu.

          İnanırım ki her dizide kötüler bize bir şeyler anlatmak için varlar. İzlerken nefret ediyorsunuz, kızıyorsunuz, öldürmek istiyorsunuz, yenilsin diye bekliyorsunuz ama asıl dersi, anlayanlara o karakterler veriyor. İşte Kral Lee Hyuk benim için öyle bir karakterdi. Senarist her ne kadar bir psikopat, bir sevimli edalarıyla kafamızı karıştırıyor diye düşünsek de; zayıf karakterli insanların nasıl çekildikleri yöne doğru gittiğini anlatıyordu. Kötüydü Lee Hyuk çünkü iradesi gelişmemiş zayıf bir insandı. Yetiştirilememişti; doğru şekilde yetiştirilememiş ebeveynleri tarafında. Evet anne babası kötüydü, çünkü onları da aileleri yetiştirememişti.
Mezardan kaçmış zombi kılığı...:D
Çürümüşlük izlediğim onca diziden sonra bence her kraliyet ailesinde kendini gösteriyor. Güç insanı canileştiriyor, aç gözünü daha da doyumsuz hale getiriyor. Yine de yazar bize Lee Hyuk karakterini o kadar çok anlattı ki, yaşadığı zor hayata; her daim içimizde bir parça acıdı ona.

           Dizinin gerçek kötüsü Seo Kang Hee ile Ana Kraliçe idi aslında. Ama bence ana kraliçe akıl hastasıydı. Bir noktadan sonra açgözlülüğü onu akıl hastası yapmış. O kadın vicdanını değil aklını kaybetmiş gibiydi hal ve hareketleri ile. Hayatını kötülükle idame ettirmiş, sadece ben diyerek kendi evlatlarını bile önemsemeyen bir insan haline gelmesi, bir canavara dönüşmesini izledik bölüm bölüm. Ben en çok onun ceza çekmesini bekledim dizi boyu. Süründüğü zamanları görmek için final gelsin istedim hemen. Ki yine de süründüğünü görmedik çünkü kadın akıl hastası.

             Seo Kang Hee dizide hiç beklediğimiz bir anda her işin içinden çıkan pis kötü olarak sinsiliği ile bizi sinirden sinire gark eden bir başka karakter oldu. Ana Kraliçe ile ikisi o kadar yüzsüzdü ki kendi evlatlarına güç için yaptıkları asla affedilmezdi. Annelerin yüz karası olarak kendilerini gösterdiler.


           Min Yu Ra dizide bizi sinirlerden sinirlere gark eden bir başka kötü karakterdi. Kan susturdu resmen bize, o kadar adi o kadar iki yüzlü o kadar karaktersizdi ki... Kendisine annelik eden kadına yaptıkları, yaptırdıkları yetmemiş gibi, bir de her şeyin sebebi intikam için diye döndü ya olay... İtiraf edelim çok sahte olmuştu Min Yu Ra'nın gelgitleri. Hele final; herkes yaptıkları kötülüklerin bedelini bir şekilde öderken, Min Yura'ya ödül niyetinde yazılmış bir finaldi. Yura neden cezasız kaldı. Gerçi Lee Hyuk ile Na Wang Shik yanık derilerini soydururken iyi işkence ettirdiler ama...

          Sonunda en çok üzüldüğüm karakter kesinlikle Ah Ri oldu. Çocuk oyuncumuzun çok başarılı olduğunu söylemek istiyorum öncelikle. Döktüğü göz yaşları beni gerçekten çok üzdü. Sürekli kullanılmaya çalışılan zavallı miniğimizin lafları bizim söylemek istediklerimizdi çoğu zaman. Ve bu hikayeden en zararlı Ah Ri çıktı. "Berbat ailesi, hafızasında en büyük yara olacak ömür boyu " düşüncesi dizinin finalindeki en duygusal mesajdı bence.
Özellikle buradaki ağlaması, korkusu, yakarışı yüreklere dokunmayacak gibi değildi.

           Diziyi takibimizden çıkaramamamızın tek sebebi entrikalarının nereye varacağı merakı değildi elbette. Dizinin çok komik sahneleri de vardı. Lee Hyuk'un karısını kıskanmaya başlaması bir çok izleyici için eleştiri hedefi haline gelmiş olsa da ben işin eğlence tarafındayım. Ve iyi ki o sahneler vardı diyorum.

 

          Beklenen çiftimizin romantik sahneleri de olsun istedik ama hikaye gereği pek mümkün olmadı... Yinede elimizde çok tatlı bir dans sahnesi var. O bize yeter. Na Wang Shik'in Oh Sunny'yi koruması, bakışları bize yeter ne yapalım. Gelecek projelerde görüşmek umuduyla...:)


          Dizinin zaman zaman kendini tekrar eden noktaları da vardı. Mesela her cinayetin Oh Sunny'nin üstüne kalarak biten bölümler gibi. Tabi ki bu ana kraliçenin Sunny'den kurtulma planlarından bir seçenekti sadece. Bu kurtulma komplolarından biri çok tanıdıktı aslında. Prenses Daina'yı bilir misin? Bilmiyorsanız imsalini izledik bir sahnede. Kraliçe Oh Sunny ile Chun Woo Bin için planlanan paparazilerin takibi ile ölüm süsü aynı Lady Diana'nın ölümüne benziyordu. 

           Choi Jin Hyuk ssi'nin bir önceki projesi Devilish Joy dizisini izleyenler bu sahnede gülümsemeden kendilerini alamadılar. Güzel bir ironiydi kendisine işkence eden teyzesinin yine yardımına koşması...
            Lee Hyuk gerçekten zayıf bir karakterdi ama hayatı boyuncu kimseye güvenememiş, hep sırtından vurulmuş, hep bir şeylere zorlanmış bir insandı. Chun Woo Bin'in Na Wang Shik olduğunu öğrendiğindeki yaşadığı hayal kırıklığı onun için en güzel cezaydı aslında. Birbirlerine silah çektikleri kilit noktasında Na Wang Shik'in aklında annesinin ölümü, sevdiği kadını çalması geçerken, onun gözlerinin önünden güven dolu dakikaları geçiyordu. Bir nevi ihanete uğramıştı. Hak ediyordu o ayrı ama...:D

Bu dizinin en mantıksız sahnesi... Olmadı yani. Ölümüne yakın insanlara bir iyilik hali nail oluyormuş ya Lee Hyuk' a da gelen bu cesaret ondan kaynaklandı diyip  mantıksal çerçevelere oturtmak istesem de oturtamıyorum arkadaş. O zaman o da Min Yura gibi biraz daha ortalarda yön değiştirseydi ne bilim.:D
         Sonuç itibariyle tam haftalık izlenecek bir diziydi. Heyecan her zaman doruktaydı. İki bölümden fazlası insana kesinlikle ağır geliyordu. Hele finale 2 hafta kala yayınlanan tek bölümde "ulan bitsin bu dizi artık" diye isyan ettim. Merak etmek bir yandan, kötülerin azıtmasına sabretmek bir yandan... Zor diziydi, güzel diziydi, senaryodan çok tüm kadro; karakterlerini çok başarılı şekilde koydu ortaya. Yeni projelerde görüşmek üzere o zaman...:)


Adı: 황후의 품격 / Hwanghuui Pumgyeok
Tür: Dram, fantazi, gizem, romantik,
Bölüm Sayısı: 52 (26)
Yayınlandığı Kanal: SBS
Yayın Tarihleri: 21.11.2018 - 21.02.2019
Yayınlandığı Günler: Çarşamba - Perşembe 22:00 (İki bölüm arka arkaya)

Oyuncular:
  • Jang Na Ra / Oh Sunny
  • Choi Jin Hyuk / Chun Woo Bin - Na Wang Shik

  • Shin Sung Rok / Lee Hyuk

  • Lee Elliya / Min Yoo Ra
  • Shin Eun Kyung / Ana Kraliçe 


OST:
1. What Would It Be 어땠을까 (Nasıl olurdu) - Jang Duk Chul 장덕철
2. Not Over 끝이 아니길 (Son Değil) - Gaho 가호
3. Can You Hear Me 마음을 전하면 (Kalbimi ararsan) - Kei
4. Low Voice 낮은 목소리 ( Düşük ses) - Park Ji Min 박지민
5. Only One Day 단 하루만 (Sadece bir gün) - Seo Ji Ahn 서지안
6. Open Ending - Ki Ryun 기련

7 yorum:

  1. Yane ben koreliyim turkceyi az biliyorum guzel bir diziydi chun wo bin cok sevdim biz korede choi jin hyukla tanisti sandigimdan da yakisikli bir ara busana da gelmisti

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 정말이에요? 어서오세요.😊 여기 와서 때문에 너무 행복합니다. 😊감사합니다
      저도 한번만 최진혁 씨 만나고 싶어습니다

      Sil
  2. Final sahnesinde chun woo bin gösterilmesi Zaten sinir bozucuyken sunny gözlerinin önünden kral ile anılarını geçirmesi aşırı sinir bozucu bir şeydi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Başı ile sonunun bambaşka yönlerde olması can sıktı ne yazık ki

      Sil
  3. Diziyi çok güzel özetlemişsiniz, okurken sonuna kadar katıldım. Son dört bölümde kafasındaki kurşuna rağmen yaşamış olan ,dokuz canlı ve çok sevdiğim karakter Na Wang Sık öldüğünde yüzünün bile gösterilmemesi çok üzmüştü beni en azından son sahnede Sunny saraya dönüp baktığında onun hayalini fln görseydi ne bileyim . U arada dizide sinir krizlerine sokan bir diğer karakter de A-ri nin annesi olan kadındı-son sahnede o bile vardı- gerçekten ölümü hak etmişti. Tüm bunlara rağmen başarılı bir final olduğunu düşünüyorum, pislik Hyeok için bile ağladım çünkü gercketen güzel bir ders verdiğini düşünüyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynı şekilde düşündüğümüze çok sevindim. Teşekkür ederim yorum için.^^

      Sil